Gaziantep’in en ünlü yemeni ustası olan ve yemeninin milletlerarası alanda tanınmasında büyük katkıları olan Mehmet Orhan Çakıroğlu, ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ mükafatına layık görüldü.
Babasının para kazanamayacağı için yapmasını istemediği yemeniciliği, mesleğin yok olmaması için yapmaya başlayan Mehmet Orhan Çakıroğlu, 1990’lı senelerda farklı tasarım ve renklerden oluşan yemeniler yapmaya başladı. Kısa müddette her insanın beğenisi kazanan yemenilerin ünü tüm dünyaya ulaştı.
Truva, Harry Potter ve 300 Spartalı üzere yerli ve yabancı biroldukca sinemalarda Çakıroğlu’nun yaptığı yemeniler kullanılmaya başlandı.
Çok sayıda yemeni ustası yetiştiren, mesleğin yok olmaması için hâlâ çalışmalar yapan Çakıroğlu, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Kontratı çerçevesinde ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ mükafatına layık görüldü. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri Ödül Töreni’ne katılan Çakıroğlu, mükafatını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden aldı.
“BU MESLEĞİN ÖLMESİNE SEYİRCİ KALMAK İSTEMEDİM”
Mehmet Orhan Çakıroğlu, “Mesleği babamdan öğrendim, babam da dedemden öğrenmiş. Dedem ise babasından öğrenmiş. 4 jenerasyondur yemenicilik mesleğini yapıyoruz. Çocukluğum bu meslek içerisinde geçse de fiili olarak çalışmaya 30 yaşından daha sonra başladım. Zira o yaşa kadar farklı mesleklerde çalışmıştım. Yemenicilik maddi getirisi olmayan, teknolojiye yenik düşmüş, emeği hayli çıkarı az bir meslek olduğu için babam beni meslekten uzak tutmaya çalıştı. Lakin döndük, dolaştık babamızın yanına geldik ve yemeni imalatına başladık. Bu mesleğin ölmesine seyirci kalmak istemedim” dedi.
“BUGÜN 40’IN ÜZERİNDE DÜKKAN VAR”
Yemeni üretimine başladığında mesleğin temsilcisi olarak yalnızca kendisinin kaldığını lakin bugün 40’ın üzerinde üretim yapan yemeni dükkanı olduğunu lisana getiren Çakıroğlu, “Ben imalata 90’lı senelerda tek başıma başladım. Yaptıklarımız beğenilip her insanın giyebileceği üsluba geldiğinde ustalar, kalfalar, çıraklar yetiştirmeye başladık. Yetiştirdiğimiz çıraklar vakit içinde kalfa oldu, kalfalar usta oldu. Bugün Gaziantep’i gezdiğimizde 40’ın üzerinde dükkan bu işi yapıyor. Bu üretimi yine başlayan yemeninin üzerinden tahminen binlerce kişi nasipleniyor, istihdam sağlanıyor” diye konuştu.
‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ mükafatına layık görüldüğü için epeyce memnun olduğunu söz eden yemeni ustası , “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ‘Somut Olmayan Kültürel Mirasın Bir daha sonraki Nesle Aktarılması’ emeliyle ‘Yaşayan İnsan Hazineleri’ ismi altında bir mükafata beni layık görmüşler. Ankara’ya gittik ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden bu mükafatı aldık. Gaziantep’te ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ni alan birinci kişi olmak bana farklı bir erdem kattı. Çok hisli anlar yaşadık, epey hoş bir ortamda hoş bir merasimle ödülümüzü aldık” sözlerini kullandı. (İHA)
Babasının para kazanamayacağı için yapmasını istemediği yemeniciliği, mesleğin yok olmaması için yapmaya başlayan Mehmet Orhan Çakıroğlu, 1990’lı senelerda farklı tasarım ve renklerden oluşan yemeniler yapmaya başladı. Kısa müddette her insanın beğenisi kazanan yemenilerin ünü tüm dünyaya ulaştı.
Truva, Harry Potter ve 300 Spartalı üzere yerli ve yabancı biroldukca sinemalarda Çakıroğlu’nun yaptığı yemeniler kullanılmaya başlandı.
Çok sayıda yemeni ustası yetiştiren, mesleğin yok olmaması için hâlâ çalışmalar yapan Çakıroğlu, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Kontratı çerçevesinde ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ mükafatına layık görüldü. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri Ödül Töreni’ne katılan Çakıroğlu, mükafatını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden aldı.
“BU MESLEĞİN ÖLMESİNE SEYİRCİ KALMAK İSTEMEDİM”
Mehmet Orhan Çakıroğlu, “Mesleği babamdan öğrendim, babam da dedemden öğrenmiş. Dedem ise babasından öğrenmiş. 4 jenerasyondur yemenicilik mesleğini yapıyoruz. Çocukluğum bu meslek içerisinde geçse de fiili olarak çalışmaya 30 yaşından daha sonra başladım. Zira o yaşa kadar farklı mesleklerde çalışmıştım. Yemenicilik maddi getirisi olmayan, teknolojiye yenik düşmüş, emeği hayli çıkarı az bir meslek olduğu için babam beni meslekten uzak tutmaya çalıştı. Lakin döndük, dolaştık babamızın yanına geldik ve yemeni imalatına başladık. Bu mesleğin ölmesine seyirci kalmak istemedim” dedi.
“BUGÜN 40’IN ÜZERİNDE DÜKKAN VAR”
Yemeni üretimine başladığında mesleğin temsilcisi olarak yalnızca kendisinin kaldığını lakin bugün 40’ın üzerinde üretim yapan yemeni dükkanı olduğunu lisana getiren Çakıroğlu, “Ben imalata 90’lı senelerda tek başıma başladım. Yaptıklarımız beğenilip her insanın giyebileceği üsluba geldiğinde ustalar, kalfalar, çıraklar yetiştirmeye başladık. Yetiştirdiğimiz çıraklar vakit içinde kalfa oldu, kalfalar usta oldu. Bugün Gaziantep’i gezdiğimizde 40’ın üzerinde dükkan bu işi yapıyor. Bu üretimi yine başlayan yemeninin üzerinden tahminen binlerce kişi nasipleniyor, istihdam sağlanıyor” diye konuştu.
‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ mükafatına layık görüldüğü için epeyce memnun olduğunu söz eden yemeni ustası , “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ‘Somut Olmayan Kültürel Mirasın Bir daha sonraki Nesle Aktarılması’ emeliyle ‘Yaşayan İnsan Hazineleri’ ismi altında bir mükafata beni layık görmüşler. Ankara’ya gittik ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden bu mükafatı aldık. Gaziantep’te ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ni alan birinci kişi olmak bana farklı bir erdem kattı. Çok hisli anlar yaşadık, epey hoş bir ortamda hoş bir merasimle ödülümüzü aldık” sözlerini kullandı. (İHA)