2,5 milyon olan küçükbaş hayvan sayımız 3,5 milyona ulaştı
VAN (İHA) – Van Ticaret Borsası (VANTB) İdare Heyeti Lideri Nayif Süer, tarım ve hayvancılığın bölge insanı için vazgeçilmez olduğunu tabir ederek, “Tarım ve hayvancılık noktasında bölgemize müspet ayrımcılık istiyoruz” dedi.
VANTB olarak ‘Gübre yönetimi’ ismi altında ikinci bir proje hazırladıklarını belirten Süer, “Padokların içinde 5 metrelik yürüyüş yolları var. Bu yolların içine kanal kazacak, üzerini ızgaralarla kapatıp, içine de sıyırıcıları bırakacağız. bu biçimdece hayvanlar burada yürüdüğü vakit gübreleri ızgaralardan kanal içine düşecek ve orada sıyırıcılar vasıtasıyla bir yerde toplanacak. Bu gübreler sonrasındasında çukurlardan araçlarla alınıp, topraklara nakledilecek. İnşallah bu projeyle bir yandan etraf temizlenirken bir yandan da gübreler değerlendirilmiş olacak. Ayrıyeten hayvan satışlarının gerçekleştiği alanda toplumsal tesis ıstırabımız var. Lokanta olsun, kahve olsun, market olsun, mescit yahut lavabolar olsun problemlerimiz var. Günde yaklaşık bin 500 kişi orayı ziyaret ediyor. Bu niçinle İnşallah ‘Gübre yönetimi’ projesi ile birlikte o toplumsal tesis zahmetini da çözeceğiz. Projemiz şuanda DAP’ta. İnşallah en kısa vakitte hayata geçireceğiz” diye konuştu.
Küçükbaş hayvan sayısı bakımında birinci sırada olan bölgenin alt yapı bakımından zayıf olduğuna dikkat çeken Süer, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Alt yapımız zayıf olduğu için çiftçilerimiz dönem sonunda hayvanlarını etraf vilayetlere gdolayıp satmak zorunda kalıyorlar. Tüccarlar Van’a gelemiyor. Zira bizim gerçek dürüst bir hayvan borsamız, bir yerimiz olmadığı için beşerler Van’ı tercih etmiyorlar. Hayvanlarımız kaliteli ancak ne yazık ki Van’da biz bu hayvanları satamıyoruz. Fakat farklı vilayetlere gdolayıp satıyoruz. İnşallah yetkililerin dayanağı ve borsanın eforuyla biz bu badireyi çözeceğiz.”
“Yetkililerden bölgemize olumlu ayrımcılık istiyoruz”
Korona virüsün tarım ve hayvancılık için adeta bir fırsata dönüştüğünü vurgulayan Lider Süer, “Bizde bu fırsattan az da olsa faydalandık. Daha evvel küçükbaş hayvancılıkta geriye gidiyorduk lakin son 1,5 yıldır bu çıtayı yükselttik. Şu anda bölgede 3,5 milyona yakın küçükbaş hayvanımız var. İnşallah bu çıtayı daha da yükselteceğiz. Evvelden tarım ve hayvancılıktan uzaklaşan beşerler artık tarım ve hayvancılığın pahasını bilmeye başladı. Lakin şuanda bizim yem bitkileri noktasında kasvetimiz var. Yem olsun, arpa olsun, saman olsun, ot olsun bunların fiyatları epey yükseldi. Burada yetkilerden bölgemize müspet bir ayırımcılık istiyoruz. Zira yılın 7-8 ayı hayvanlara içerde besliyoruz. Kışımız epey çetin geçiyor. Bunun yanında bu sene kuraklık geçti. İnsanlarımız hem merada hem tarlada istediği randımanı alamadı. Bu noktada dayanak istiyoruz. Şuanda TMO çiftçilere arpa veriyor. Fakat bu bölge için bu kota kâfi değil. Biz bu kotanın arttırılmasını istiyoruz. Şayet biz hayvancılığa, tarıma takviye vermesek, yükselen bu çıta bir daha düşebilir. Zira şuanda beşerler artık anaç hayvanlarını bölüme getirmek zorunda kalıyorlar. Şayet bu biçimde bir dayanak olursa ve meralar, yaylalar açılana kadar beşerler içerde hayvanlarını besleyebilseler, her şey hayli daha hoş olacak” dedi.
“50 soğuk tankı çiftçilerimize vereceğiz”
Bölgede süt üretiminin daha sağlıklı ve daha profesyonel yapılması noktasında proje hazırladıklarını söz eden Lider Süer, “Süt projemiz onaylandı ve ihalesi yapıldı. Alınan 50 soğuk tank ve 3 aracımızı Tarım ve Orman Vilayet Müdürlüğümüzden devraldık. İnşallah biz bu soğutucu tankları çiftçilerimize vereceğiz. Çiftçilerimiz sağılan sütlerini bu tanklara aktaracaklar. Dışarıyı görmeden, bozulmadan bu tanklara aktarılan sütleri bizlerde araçlarımızla çiftçilerimizden alıp, işletmelerimize teslim edeceğiz. bu biçimdece ne çiftçilerimiz mağdur kalacak ne de işletmelerimiz sütü dışarıdan almak zorunda kalacaklar. Bu projenin vilayetimizdeki hayvancılığa önemli bir katkısı olacağına inanıyor, bu projenin çiftçilerimize güzel olmasını diliyorum” sözlerini kullandı.
“2,5 milyon olan küçükbaş hayvan sayımız 3,5 milyona ulaştı”
Korona virüs pandemisi niçiniyle batıdan doğuya olan göç ve bölge beşerinin yeniden tarım ve hayvancılığa yönelmesi ile birlikte sayısı 2,5 milyona düşen küçükbaş hayvan sayısının 3,5 milyona ulaştığına vurgu yapan Süer, “Batıdan tarım ve hayvancılığa tekrar dönen göçlerin yanında vilayetimizde hayvancılığı terk eden beşerler yine tarım ve hayvancılığa döndüler. Alt yapımız bu mevzuda biraz zayıftır bu niçinle hayvan borsamızı güçlendirmemiz, bu insanlara dayanak olmamız, onlara yol göstermemiz lazım. Hayvancılık güç bir iştir ancak insanlara dayanak olunması halinde herkes bunu yapabilir. Tarımın olmadığı bir yerde hayvancılık hayli zordur. Bu niçinle vilayetteki tarımı güçlendirmemiz lazım. Bu da takviyelerle olur. Şuanda farklı bölgeler yılda iki eser alabiliyor ve iki esere devlet dayanak veriyor. İklimden dolayı kaliteli eser alıyorlar. Bizim mevsim koşullarından kaynaklı bu biçimde bir talihimiz yok. Biz iki yılda bir eser alıyoruz ve iki yılda bir dayanak alıyoruz. Farklı bölgeler yılda iki sefer dayanak alırken biz iki yılda bir dayanak alabiliyoruz. Onun için çiftçiler sıkıntı durumda kalıyor. Şayet tarım desteklenirse, tarım güzel bir yere gelirse, hayvancılık ta epeyce daha yeterli yerlere gelecektir diye düşünüyorum. Bu manada yetkililerden bölgemiz için ısrarla olumlu ayrımcılık istiyoruz. Bu his ve niyetlerle 2022 yılının vilayetimize, ülkemize ve tüm insanlığa sıhhat, barış ve huzur getirmesini diliyorum” formunda konuştu. – VAN
İhlas Haber Ajansı – İktisat Haberleri
VAN (İHA) – Van Ticaret Borsası (VANTB) İdare Heyeti Lideri Nayif Süer, tarım ve hayvancılığın bölge insanı için vazgeçilmez olduğunu tabir ederek, “Tarım ve hayvancılık noktasında bölgemize müspet ayrımcılık istiyoruz” dedi.
VANTB olarak ‘Gübre yönetimi’ ismi altında ikinci bir proje hazırladıklarını belirten Süer, “Padokların içinde 5 metrelik yürüyüş yolları var. Bu yolların içine kanal kazacak, üzerini ızgaralarla kapatıp, içine de sıyırıcıları bırakacağız. bu biçimdece hayvanlar burada yürüdüğü vakit gübreleri ızgaralardan kanal içine düşecek ve orada sıyırıcılar vasıtasıyla bir yerde toplanacak. Bu gübreler sonrasındasında çukurlardan araçlarla alınıp, topraklara nakledilecek. İnşallah bu projeyle bir yandan etraf temizlenirken bir yandan da gübreler değerlendirilmiş olacak. Ayrıyeten hayvan satışlarının gerçekleştiği alanda toplumsal tesis ıstırabımız var. Lokanta olsun, kahve olsun, market olsun, mescit yahut lavabolar olsun problemlerimiz var. Günde yaklaşık bin 500 kişi orayı ziyaret ediyor. Bu niçinle İnşallah ‘Gübre yönetimi’ projesi ile birlikte o toplumsal tesis zahmetini da çözeceğiz. Projemiz şuanda DAP’ta. İnşallah en kısa vakitte hayata geçireceğiz” diye konuştu.
Küçükbaş hayvan sayısı bakımında birinci sırada olan bölgenin alt yapı bakımından zayıf olduğuna dikkat çeken Süer, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Alt yapımız zayıf olduğu için çiftçilerimiz dönem sonunda hayvanlarını etraf vilayetlere gdolayıp satmak zorunda kalıyorlar. Tüccarlar Van’a gelemiyor. Zira bizim gerçek dürüst bir hayvan borsamız, bir yerimiz olmadığı için beşerler Van’ı tercih etmiyorlar. Hayvanlarımız kaliteli ancak ne yazık ki Van’da biz bu hayvanları satamıyoruz. Fakat farklı vilayetlere gdolayıp satıyoruz. İnşallah yetkililerin dayanağı ve borsanın eforuyla biz bu badireyi çözeceğiz.”
“Yetkililerden bölgemize olumlu ayrımcılık istiyoruz”
Korona virüsün tarım ve hayvancılık için adeta bir fırsata dönüştüğünü vurgulayan Lider Süer, “Bizde bu fırsattan az da olsa faydalandık. Daha evvel küçükbaş hayvancılıkta geriye gidiyorduk lakin son 1,5 yıldır bu çıtayı yükselttik. Şu anda bölgede 3,5 milyona yakın küçükbaş hayvanımız var. İnşallah bu çıtayı daha da yükselteceğiz. Evvelden tarım ve hayvancılıktan uzaklaşan beşerler artık tarım ve hayvancılığın pahasını bilmeye başladı. Lakin şuanda bizim yem bitkileri noktasında kasvetimiz var. Yem olsun, arpa olsun, saman olsun, ot olsun bunların fiyatları epey yükseldi. Burada yetkilerden bölgemize müspet bir ayırımcılık istiyoruz. Zira yılın 7-8 ayı hayvanlara içerde besliyoruz. Kışımız epey çetin geçiyor. Bunun yanında bu sene kuraklık geçti. İnsanlarımız hem merada hem tarlada istediği randımanı alamadı. Bu noktada dayanak istiyoruz. Şuanda TMO çiftçilere arpa veriyor. Fakat bu bölge için bu kota kâfi değil. Biz bu kotanın arttırılmasını istiyoruz. Şayet biz hayvancılığa, tarıma takviye vermesek, yükselen bu çıta bir daha düşebilir. Zira şuanda beşerler artık anaç hayvanlarını bölüme getirmek zorunda kalıyorlar. Şayet bu biçimde bir dayanak olursa ve meralar, yaylalar açılana kadar beşerler içerde hayvanlarını besleyebilseler, her şey hayli daha hoş olacak” dedi.
“50 soğuk tankı çiftçilerimize vereceğiz”
Bölgede süt üretiminin daha sağlıklı ve daha profesyonel yapılması noktasında proje hazırladıklarını söz eden Lider Süer, “Süt projemiz onaylandı ve ihalesi yapıldı. Alınan 50 soğuk tank ve 3 aracımızı Tarım ve Orman Vilayet Müdürlüğümüzden devraldık. İnşallah biz bu soğutucu tankları çiftçilerimize vereceğiz. Çiftçilerimiz sağılan sütlerini bu tanklara aktaracaklar. Dışarıyı görmeden, bozulmadan bu tanklara aktarılan sütleri bizlerde araçlarımızla çiftçilerimizden alıp, işletmelerimize teslim edeceğiz. bu biçimdece ne çiftçilerimiz mağdur kalacak ne de işletmelerimiz sütü dışarıdan almak zorunda kalacaklar. Bu projenin vilayetimizdeki hayvancılığa önemli bir katkısı olacağına inanıyor, bu projenin çiftçilerimize güzel olmasını diliyorum” sözlerini kullandı.
“2,5 milyon olan küçükbaş hayvan sayımız 3,5 milyona ulaştı”
Korona virüs pandemisi niçiniyle batıdan doğuya olan göç ve bölge beşerinin yeniden tarım ve hayvancılığa yönelmesi ile birlikte sayısı 2,5 milyona düşen küçükbaş hayvan sayısının 3,5 milyona ulaştığına vurgu yapan Süer, “Batıdan tarım ve hayvancılığa tekrar dönen göçlerin yanında vilayetimizde hayvancılığı terk eden beşerler yine tarım ve hayvancılığa döndüler. Alt yapımız bu mevzuda biraz zayıftır bu niçinle hayvan borsamızı güçlendirmemiz, bu insanlara dayanak olmamız, onlara yol göstermemiz lazım. Hayvancılık güç bir iştir ancak insanlara dayanak olunması halinde herkes bunu yapabilir. Tarımın olmadığı bir yerde hayvancılık hayli zordur. Bu niçinle vilayetteki tarımı güçlendirmemiz lazım. Bu da takviyelerle olur. Şuanda farklı bölgeler yılda iki eser alabiliyor ve iki esere devlet dayanak veriyor. İklimden dolayı kaliteli eser alıyorlar. Bizim mevsim koşullarından kaynaklı bu biçimde bir talihimiz yok. Biz iki yılda bir eser alıyoruz ve iki yılda bir dayanak alıyoruz. Farklı bölgeler yılda iki sefer dayanak alırken biz iki yılda bir dayanak alabiliyoruz. Onun için çiftçiler sıkıntı durumda kalıyor. Şayet tarım desteklenirse, tarım güzel bir yere gelirse, hayvancılık ta epeyce daha yeterli yerlere gelecektir diye düşünüyorum. Bu manada yetkililerden bölgemiz için ısrarla olumlu ayrımcılık istiyoruz. Bu his ve niyetlerle 2022 yılının vilayetimize, ülkemize ve tüm insanlığa sıhhat, barış ve huzur getirmesini diliyorum” formunda konuştu. – VAN
İhlas Haber Ajansı – İktisat Haberleri