ABD Afganistan'ı Ne Zaman İşgal Etti?
Afganistan, tarihi boyunca birçok büyük devletin etkisi altında kalmış ve pek çok kez işgal edilmiştir. Ancak son yıllarda en çok bilinen işgal, 2001 yılında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından gerçekleştirilen askeri müdahaleyle olmuştur. Bu işgal, 11 Eylül saldırılarının ardından ABD'nin küresel güvenliği sağlamak amacıyla başlattığı bir operasyonun parçasıydı. Peki, ABD Afganistan'ı ne zaman işgal etti ve bu işgalin arka planı nedir? Bu makalede, ABD'nin Afganistan'ı işgal etme süreci ve bu kararın sebeplerini inceleyeceğiz.
11 Eylül Saldırıları ve Sonrasındaki Gelişmeler
2001 yılının 11 Eylül günü, Amerika Birleşik Devletleri, tarihindeki en büyük terör saldırılarından birini yaşadı. El Kaide örgütü, New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’ne ve Washington D.C.'deki Pentagon’a uçakla saldırılar gerçekleştirdi. Bu saldırılar, yaklaşık 3.000 kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı ve ABD halkında büyük bir öfke ve korku yarattı.
Bu saldırılar, ABD'nin dış politikalarını ve askeri stratejilerini yeniden şekillendirdi. ABD hükümeti, El Kaide'nin lideri Usame bin Ladin'in Afganistan'daki Taliban hükümeti tarafından korunuyor olmasından dolayı, bu ülkeye yönelik askeri bir müdahaleyi gündeme aldı. ABD'nin ulusal güvenlik stratejisi, terörizme karşı küresel bir savaş açmak üzerine kuruluydu. Afganistan'daki Taliban yönetimi, El Kaide'nin faaliyetlerine göz yummakla suçlanıyordu ve bu durum, ABD'nin Afganistan'ı işgal etme kararını hızlandırdı.
ABD'nin Afganistan’a Müdahalesi: Operasyon Enduring Freedom
ABD'nin Afganistan'ı işgal etmesi, 7 Ekim 2001 tarihinde başlamıştır. Bu askeri müdahale, "Operasyon Enduring Freedom" (Sonsuza Kadar Özgürlük Operasyonu) adı altında gerçekleştirilmiştir. Operasyon, öncelikle Taliban yönetiminin devrilmesini ve El Kaide'nin Afganistan'dan çıkarılmasını hedefliyordu.
ABD, operasyonu başlatmadan önce Birleşmiş Milletler (BM) ve NATO'dan da destek almaya çalıştı. BM, Taliban’ın El Kaide’ye verdiği desteği kınayan kararlar aldı, ancak NATO’nun aktif desteği daha sonra geldi. Operasyonun ilk günlerinde, ABD, hava saldırılarıyla Taliban'a ve El Kaide'ye ait üsleri hedef aldı. Ardından, kara operasyonlarına da geçilerek Afganistan’ın başkenti Kabil’e doğru ilerleyen koalisyon güçleri, 13 Kasım 2001’de Kabil’i ele geçirdi. Bu, Taliban yönetiminin fiilen sona erdiği ve ABD'nin Afganistan’da hakimiyet kurmaya başladığı dönemin başlangıcını işaret ediyordu.
Taliban’ın Düşüşü ve İşgalin Sonraki Aşamaları
Operasyon Enduring Freedom, hızlı bir şekilde Taliban’ın başkent Kabil’i terk etmesine yol açtı. Ancak Taliban, tamamen ortadan kaybolmadı. Ülkenin bazı kırsal bölgelerinde gerilla savaşı şeklinde direnişe devam etti. Bu durum, ABD ve koalisyon güçlerinin Afganistan'daki varlıklarını uzun süre sürdürmelerine yol açtı.
ABD'nin Afganistan'a müdahalesi, sadece Taliban’ı devirmekle kalmadı, aynı zamanda Afgan halkına yönelik demokrasi ve insan hakları vaatleriyle de şekillendi. Birçok Afgan, ABD'nin bu müdahalesini, özgürlük ve refahın sağlanacağı bir fırsat olarak gördü. Ancak yıllar içinde, Afganistan’daki durum beklenenden daha karmaşık hale geldi. Güvenlik sorunları, yolsuzluk ve altyapı eksiklikleri gibi sorunlar, ABD'nin Afganistan’daki görevini zorlaştırdı.
Afganistan’da Uzun Süren ABD Askeri Varlığı
ABD, 2001 yılında başlattığı operasyonun ardından, Afganistan’da askeri varlığını sürdürmeye devam etti. 2003’te, NATO, Afganistan'daki güvenliği sağlamak amacıyla Uluslararası Güvenlik Destek Gücü (ISAF) oluşturdu. Bu güç, Taliban ve diğer isyancı gruplara karşı mücadelesine devam etti. Ancak zamanla, Afganistan’daki savaş, ABD için bir "bataklık" haline geldi. 2000'li yılların sonlarına doğru, ABD'nin Afganistan'daki maliyetleri artmaya ve kayıplar çoğalmaya başladı.
2009 yılında, dönemin ABD Başkanı Barack Obama, Afganistan’daki askeri stratejiyi yeniden değerlendirdi. Daha fazla asker gönderilmesi gerektiği görüşü üzerine, ABD'nin Afganistan’daki askeri varlığı arttı. Ancak, ABD'nin Afganistan'da uzun süreli bir istikrar sağlayamaması, ülkenin iç savaş ve şiddetle boğuşmasına neden oldu.
ABD’nin Çekilmesi ve Taliban’ın Geri Dönüşü
ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi, 2021 yılında resmen başladı ve bu süreç, ABD'nin 20 yıl süren askeri varlığının sona erdiği dönüm noktalarından biri oldu. ABD, Taliban’la yapılan bir dizi görüşme ve anlaşma sonucunda, 2021 yılının yaz aylarında Afganistan’daki son askerlerini çekmeye karar verdi. Bu süreç, büyük bir kaos ve belirsizlikle birlikte ilerledi. Taliban, ABD’nin çekilmesinin ardından hızla ilerleyerek Kabil’i yeniden ele geçirdi ve ülke genelinde kontrolünü sağladı.
ABD'nin 2021'de Afganistan’dan çekilmesinin ardından Taliban, ülkenin büyük bir kısmını tekrar kontrol altına aldı. Bu durum, ABD'nin başarısız olduğu veya beklediği sonuçları elde edemediği bir askeri müdahale olarak değerlendirilmektedir. ABD, Afganistan'dan çekildikten sonra, ülkenin geleceği hala belirsizliğini koruyor.
ABD Afganistan’a Ne Zaman Girdi?
ABD, 7 Ekim 2001 tarihinde Afganistan’a girmeye başladı. Bu tarih, 11 Eylül saldırılarının ardından ABD'nin, terörizme karşı küresel bir savaş başlatmasının hemen sonrasına denk gelir. Bu operasyon, Taliban’ın devrilmesi ve El Kaide’nin ülke sınırları dışına çıkarılması hedefiyle başlatıldı.
Afganistan’ın Jeopolitik Önemi ve ABD’nin Müdahalesi
Afganistan, coğrafi olarak Orta Asya ile Güney Asya arasında stratejik bir konumda bulunuyor. Bu coğrafi konum, tarih boyunca büyük güçlerin ilgisini çekmiştir. Sovyetler Birliği’nin 1979’da Afganistan’ı işgal etmesinin ardından, ABD de bu bölgeyi jeopolitik çıkarları doğrultusunda dikkatle takip etti. 11 Eylül saldırıları ve sonrasında ABD'nin Afganistan’a müdahalesi, sadece bölgesel değil, küresel bir güvenlik mücadelesi olarak şekillenmiştir.
Afganistan’daki uzun süreli ABD askeri varlığı, bu ülkenin hem bölgesel hem de küresel güvenlik açısından önem taşıdığını gösteriyor. ABD'nin Afganistan’daki başarısızlıkları ve geriye dönük eleştiriler, ülkelerin dış müdahalelerinin ne kadar karmaşık ve öngörülemez olabileceğini de ortaya koymuştur.
Sonuç
ABD’nin Afganistan’ı işgali, 2001 yılının Ekim ayında başlamış ve 2021 yılında askeri varlığın sona ermesiyle sonuçlanmıştır. Bu 20 yıllık süreç, hem Afganistan halkı hem de küresel siyaset açısından büyük değişimlere yol açmıştır. ABD’nin müdahalesi, terörizmle mücadele ve küresel güvenliği sağlama adına başlatılmış bir operasyon olsa da, bu süreç birçok açıdan eleştirildi ve uzun vadeli sonuçları, dünya siyaseti üzerinde derin etkiler bıraktı.
Afganistan, tarihi boyunca birçok büyük devletin etkisi altında kalmış ve pek çok kez işgal edilmiştir. Ancak son yıllarda en çok bilinen işgal, 2001 yılında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından gerçekleştirilen askeri müdahaleyle olmuştur. Bu işgal, 11 Eylül saldırılarının ardından ABD'nin küresel güvenliği sağlamak amacıyla başlattığı bir operasyonun parçasıydı. Peki, ABD Afganistan'ı ne zaman işgal etti ve bu işgalin arka planı nedir? Bu makalede, ABD'nin Afganistan'ı işgal etme süreci ve bu kararın sebeplerini inceleyeceğiz.
11 Eylül Saldırıları ve Sonrasındaki Gelişmeler
2001 yılının 11 Eylül günü, Amerika Birleşik Devletleri, tarihindeki en büyük terör saldırılarından birini yaşadı. El Kaide örgütü, New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’ne ve Washington D.C.'deki Pentagon’a uçakla saldırılar gerçekleştirdi. Bu saldırılar, yaklaşık 3.000 kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı ve ABD halkında büyük bir öfke ve korku yarattı.
Bu saldırılar, ABD'nin dış politikalarını ve askeri stratejilerini yeniden şekillendirdi. ABD hükümeti, El Kaide'nin lideri Usame bin Ladin'in Afganistan'daki Taliban hükümeti tarafından korunuyor olmasından dolayı, bu ülkeye yönelik askeri bir müdahaleyi gündeme aldı. ABD'nin ulusal güvenlik stratejisi, terörizme karşı küresel bir savaş açmak üzerine kuruluydu. Afganistan'daki Taliban yönetimi, El Kaide'nin faaliyetlerine göz yummakla suçlanıyordu ve bu durum, ABD'nin Afganistan'ı işgal etme kararını hızlandırdı.
ABD'nin Afganistan’a Müdahalesi: Operasyon Enduring Freedom
ABD'nin Afganistan'ı işgal etmesi, 7 Ekim 2001 tarihinde başlamıştır. Bu askeri müdahale, "Operasyon Enduring Freedom" (Sonsuza Kadar Özgürlük Operasyonu) adı altında gerçekleştirilmiştir. Operasyon, öncelikle Taliban yönetiminin devrilmesini ve El Kaide'nin Afganistan'dan çıkarılmasını hedefliyordu.
ABD, operasyonu başlatmadan önce Birleşmiş Milletler (BM) ve NATO'dan da destek almaya çalıştı. BM, Taliban’ın El Kaide’ye verdiği desteği kınayan kararlar aldı, ancak NATO’nun aktif desteği daha sonra geldi. Operasyonun ilk günlerinde, ABD, hava saldırılarıyla Taliban'a ve El Kaide'ye ait üsleri hedef aldı. Ardından, kara operasyonlarına da geçilerek Afganistan’ın başkenti Kabil’e doğru ilerleyen koalisyon güçleri, 13 Kasım 2001’de Kabil’i ele geçirdi. Bu, Taliban yönetiminin fiilen sona erdiği ve ABD'nin Afganistan’da hakimiyet kurmaya başladığı dönemin başlangıcını işaret ediyordu.
Taliban’ın Düşüşü ve İşgalin Sonraki Aşamaları
Operasyon Enduring Freedom, hızlı bir şekilde Taliban’ın başkent Kabil’i terk etmesine yol açtı. Ancak Taliban, tamamen ortadan kaybolmadı. Ülkenin bazı kırsal bölgelerinde gerilla savaşı şeklinde direnişe devam etti. Bu durum, ABD ve koalisyon güçlerinin Afganistan'daki varlıklarını uzun süre sürdürmelerine yol açtı.
ABD'nin Afganistan'a müdahalesi, sadece Taliban’ı devirmekle kalmadı, aynı zamanda Afgan halkına yönelik demokrasi ve insan hakları vaatleriyle de şekillendi. Birçok Afgan, ABD'nin bu müdahalesini, özgürlük ve refahın sağlanacağı bir fırsat olarak gördü. Ancak yıllar içinde, Afganistan’daki durum beklenenden daha karmaşık hale geldi. Güvenlik sorunları, yolsuzluk ve altyapı eksiklikleri gibi sorunlar, ABD'nin Afganistan’daki görevini zorlaştırdı.
Afganistan’da Uzun Süren ABD Askeri Varlığı
ABD, 2001 yılında başlattığı operasyonun ardından, Afganistan’da askeri varlığını sürdürmeye devam etti. 2003’te, NATO, Afganistan'daki güvenliği sağlamak amacıyla Uluslararası Güvenlik Destek Gücü (ISAF) oluşturdu. Bu güç, Taliban ve diğer isyancı gruplara karşı mücadelesine devam etti. Ancak zamanla, Afganistan’daki savaş, ABD için bir "bataklık" haline geldi. 2000'li yılların sonlarına doğru, ABD'nin Afganistan'daki maliyetleri artmaya ve kayıplar çoğalmaya başladı.
2009 yılında, dönemin ABD Başkanı Barack Obama, Afganistan’daki askeri stratejiyi yeniden değerlendirdi. Daha fazla asker gönderilmesi gerektiği görüşü üzerine, ABD'nin Afganistan’daki askeri varlığı arttı. Ancak, ABD'nin Afganistan'da uzun süreli bir istikrar sağlayamaması, ülkenin iç savaş ve şiddetle boğuşmasına neden oldu.
ABD’nin Çekilmesi ve Taliban’ın Geri Dönüşü
ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi, 2021 yılında resmen başladı ve bu süreç, ABD'nin 20 yıl süren askeri varlığının sona erdiği dönüm noktalarından biri oldu. ABD, Taliban’la yapılan bir dizi görüşme ve anlaşma sonucunda, 2021 yılının yaz aylarında Afganistan’daki son askerlerini çekmeye karar verdi. Bu süreç, büyük bir kaos ve belirsizlikle birlikte ilerledi. Taliban, ABD’nin çekilmesinin ardından hızla ilerleyerek Kabil’i yeniden ele geçirdi ve ülke genelinde kontrolünü sağladı.
ABD'nin 2021'de Afganistan’dan çekilmesinin ardından Taliban, ülkenin büyük bir kısmını tekrar kontrol altına aldı. Bu durum, ABD'nin başarısız olduğu veya beklediği sonuçları elde edemediği bir askeri müdahale olarak değerlendirilmektedir. ABD, Afganistan'dan çekildikten sonra, ülkenin geleceği hala belirsizliğini koruyor.
ABD Afganistan’a Ne Zaman Girdi?
ABD, 7 Ekim 2001 tarihinde Afganistan’a girmeye başladı. Bu tarih, 11 Eylül saldırılarının ardından ABD'nin, terörizme karşı küresel bir savaş başlatmasının hemen sonrasına denk gelir. Bu operasyon, Taliban’ın devrilmesi ve El Kaide’nin ülke sınırları dışına çıkarılması hedefiyle başlatıldı.
Afganistan’ın Jeopolitik Önemi ve ABD’nin Müdahalesi
Afganistan, coğrafi olarak Orta Asya ile Güney Asya arasında stratejik bir konumda bulunuyor. Bu coğrafi konum, tarih boyunca büyük güçlerin ilgisini çekmiştir. Sovyetler Birliği’nin 1979’da Afganistan’ı işgal etmesinin ardından, ABD de bu bölgeyi jeopolitik çıkarları doğrultusunda dikkatle takip etti. 11 Eylül saldırıları ve sonrasında ABD'nin Afganistan’a müdahalesi, sadece bölgesel değil, küresel bir güvenlik mücadelesi olarak şekillenmiştir.
Afganistan’daki uzun süreli ABD askeri varlığı, bu ülkenin hem bölgesel hem de küresel güvenlik açısından önem taşıdığını gösteriyor. ABD'nin Afganistan’daki başarısızlıkları ve geriye dönük eleştiriler, ülkelerin dış müdahalelerinin ne kadar karmaşık ve öngörülemez olabileceğini de ortaya koymuştur.
Sonuç
ABD’nin Afganistan’ı işgali, 2001 yılının Ekim ayında başlamış ve 2021 yılında askeri varlığın sona ermesiyle sonuçlanmıştır. Bu 20 yıllık süreç, hem Afganistan halkı hem de küresel siyaset açısından büyük değişimlere yol açmıştır. ABD’nin müdahalesi, terörizmle mücadele ve küresel güvenliği sağlama adına başlatılmış bir operasyon olsa da, bu süreç birçok açıdan eleştirildi ve uzun vadeli sonuçları, dünya siyaseti üzerinde derin etkiler bıraktı.