Fenerbahçe Kulübü Üye Alakaları Departmanı ve Yüksek Divan Konseyi ile bir arada organize edilen 30 Ağustos Zaferi’nin 100. yılı etkinliğinde konuşan Fenerbahçe Lideri Ali Y. Koç, şu sözleri kullandı:
“Bu tertip yeni Yüksek Divan Konseyimizin birinci aktifliği. Toplumsal Komite Lideri Atilla Beyefendi ve grubu ile Üye Münasebetleri Kısmımızın de yardımlarıyla bugün burada 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 100. yılında bu biçimdesine manalı bir aktiflikte bir ortada olabildiğimiz için epeyce keyifli ve gururluyuz. İnanıyorum ki bu aktiflik bundan daha sonra olacak aktifliklerin tohumudur, birinci ve son olmayacaktır. Bu etkinlikler yardımıyla daha sık birlikte olma imkanı yaşayacağız.
Bir milletin kanıyla, canıyla, yokluklara ve her türlü olumsuz şartlara karşın vatan sevgisiyle ortaya koyduğu duruş, bu milletin kazandığı tarihe geçen büyük bir zaferdir. Bu yıl 100. yıl dönümünü kutladığımız 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’dan Atatürk’ün Başkumandanlığında bu kutsal ülkenin topraklarının işgal kuvvetlerinden geri alındığı tanımı mümkün olmayan, pahası eşsiz ve dünya tarihine geçmiş bir gündür.
Fenerbahçe unsur ve kıymetleriyle her devrinde, her anında bu duruşun, bu ülkenin, Ceddinin izlerini gururla benliğinde taşımıştır, taşımaktadır.
Kulübümüz, Cumhuriyetimizin aydınlattığı yolda atletler yetiştirmeyi, ülkemizi gururla temsil etmeyi ve bayrağımızı en düzgün biçimde dalgalandırmayı kendine en değerli görev olarak görmüştür.
Biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Ceddimizi yalnızca ulusal bayramlarda, özel günlerde anmıyoruz. Biz onu her gün yaşıyoruz ve yaşatıyoruz. Bizim dünyamıza baktığınız vakit ne demek istediğimi hayli daha düzgün anlayacaksınız: Stadımızdaki Atatürk kulesi, stat girişimizdeki büstü, led panolarımızda maçlar sırasında yazan ‘Yolundan hiç sapmadan Fenerbahçe izindedir Atam’ sloganımız, soyunma odalarının olduğu yerlerdeki Ceddimizin görselleri, formamızın sırtındaki Atatürk imzası, ofislerimizde duvarlardaki Atatürk tabloları, çalışanlarımızın masalarında, bilgisayarlarında Atatürk stickerları ve Atatürk’ü, Cumhuriyetimizi çağrıştıran görseller, müzemizde, atletlerimizin toplumsal medya ve medya paylaşımlarında, yöneticilerimizin söylemlerinde ve duruşlarında, Fenerium mağazamızın ürettiği eserlerde, Anıtkabir ziyaretlerimizde, memleket sıkıntıları kelam hususuysa Kulübümüzün duruşunda… Yalnızca akla gelenlere şöyleki bir baktığınız vakit bizim Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Ceddimize, Ceddimizin çizdiği yola ve Cumhuriyete ne kadar bağlı olduğumuzu, sadık olduğumuzu ve ne kadar DNA’mızın bir modülü olduğunu görmek son derece kolaydır.
Atamız, bize emanet ettiğin bu mirasta, bu Cumhuriyette için rahat olsun, Fenerbahçe ve Fenerbahçe gibiler var.
Tarihimize baktığınız vakit Fenerbahçe bu ülkenin bağrından kopmuş, ülkesi için var olmuş, ülkesi için bedeller ödemiştir. En değerlisi Cumhuriyetimizin kurtuluşunda ve daha sonrasında genç Cumhuriyetin kuruluşunda epeyce lakin hayli değerli görevler yerine getirmiştir Kulübümüz.
Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramımızı, 100. yılında ülkemizin 7’den 70’e her bireyiyle birlikte tarihimize duyduğumuz hürmetle, bağlılığımızla anıyoruz.
Kıymetli dostumuz İlber Ortaylı’nın da bizlerle bir arada olmasıyla gerçekleştirdiğimiz, bizim için de hayli bedelli olan bu söyleşide Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını daima birlikte anacağız.
Fenerbahçeli 12 şehidimizin isimlerini kütüğümüze çakacağız ve bu kütükler müzemizde sergilenecekler. Bunu yapmakta geç bile kaldık. Bir sefer daha, vatanımız için canlarını vermiş tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun.
30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutluyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyor, Cumhuriyetimizin 100. yılında, birlik ve birliktelik ortasında şampiyonlukların ismini Fenerbahçe’nin renkleriyle yazacağımız bir dönem olmasını diliyorum. Hepinizi hürmet ve sevgiyle kucaklıyorum.”
“Bu tertip yeni Yüksek Divan Konseyimizin birinci aktifliği. Toplumsal Komite Lideri Atilla Beyefendi ve grubu ile Üye Münasebetleri Kısmımızın de yardımlarıyla bugün burada 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 100. yılında bu biçimdesine manalı bir aktiflikte bir ortada olabildiğimiz için epeyce keyifli ve gururluyuz. İnanıyorum ki bu aktiflik bundan daha sonra olacak aktifliklerin tohumudur, birinci ve son olmayacaktır. Bu etkinlikler yardımıyla daha sık birlikte olma imkanı yaşayacağız.
Bir milletin kanıyla, canıyla, yokluklara ve her türlü olumsuz şartlara karşın vatan sevgisiyle ortaya koyduğu duruş, bu milletin kazandığı tarihe geçen büyük bir zaferdir. Bu yıl 100. yıl dönümünü kutladığımız 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’dan Atatürk’ün Başkumandanlığında bu kutsal ülkenin topraklarının işgal kuvvetlerinden geri alındığı tanımı mümkün olmayan, pahası eşsiz ve dünya tarihine geçmiş bir gündür.
Fenerbahçe unsur ve kıymetleriyle her devrinde, her anında bu duruşun, bu ülkenin, Ceddinin izlerini gururla benliğinde taşımıştır, taşımaktadır.
Kulübümüz, Cumhuriyetimizin aydınlattığı yolda atletler yetiştirmeyi, ülkemizi gururla temsil etmeyi ve bayrağımızı en düzgün biçimde dalgalandırmayı kendine en değerli görev olarak görmüştür.
Biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Ceddimizi yalnızca ulusal bayramlarda, özel günlerde anmıyoruz. Biz onu her gün yaşıyoruz ve yaşatıyoruz. Bizim dünyamıza baktığınız vakit ne demek istediğimi hayli daha düzgün anlayacaksınız: Stadımızdaki Atatürk kulesi, stat girişimizdeki büstü, led panolarımızda maçlar sırasında yazan ‘Yolundan hiç sapmadan Fenerbahçe izindedir Atam’ sloganımız, soyunma odalarının olduğu yerlerdeki Ceddimizin görselleri, formamızın sırtındaki Atatürk imzası, ofislerimizde duvarlardaki Atatürk tabloları, çalışanlarımızın masalarında, bilgisayarlarında Atatürk stickerları ve Atatürk’ü, Cumhuriyetimizi çağrıştıran görseller, müzemizde, atletlerimizin toplumsal medya ve medya paylaşımlarında, yöneticilerimizin söylemlerinde ve duruşlarında, Fenerium mağazamızın ürettiği eserlerde, Anıtkabir ziyaretlerimizde, memleket sıkıntıları kelam hususuysa Kulübümüzün duruşunda… Yalnızca akla gelenlere şöyleki bir baktığınız vakit bizim Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Ceddimize, Ceddimizin çizdiği yola ve Cumhuriyete ne kadar bağlı olduğumuzu, sadık olduğumuzu ve ne kadar DNA’mızın bir modülü olduğunu görmek son derece kolaydır.
Atamız, bize emanet ettiğin bu mirasta, bu Cumhuriyette için rahat olsun, Fenerbahçe ve Fenerbahçe gibiler var.
Tarihimize baktığınız vakit Fenerbahçe bu ülkenin bağrından kopmuş, ülkesi için var olmuş, ülkesi için bedeller ödemiştir. En değerlisi Cumhuriyetimizin kurtuluşunda ve daha sonrasında genç Cumhuriyetin kuruluşunda epeyce lakin hayli değerli görevler yerine getirmiştir Kulübümüz.
Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramımızı, 100. yılında ülkemizin 7’den 70’e her bireyiyle birlikte tarihimize duyduğumuz hürmetle, bağlılığımızla anıyoruz.
Kıymetli dostumuz İlber Ortaylı’nın da bizlerle bir arada olmasıyla gerçekleştirdiğimiz, bizim için de hayli bedelli olan bu söyleşide Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını daima birlikte anacağız.
Fenerbahçeli 12 şehidimizin isimlerini kütüğümüze çakacağız ve bu kütükler müzemizde sergilenecekler. Bunu yapmakta geç bile kaldık. Bir sefer daha, vatanımız için canlarını vermiş tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun.
30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutluyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyor, Cumhuriyetimizin 100. yılında, birlik ve birliktelik ortasında şampiyonlukların ismini Fenerbahçe’nin renkleriyle yazacağımız bir dönem olmasını diliyorum. Hepinizi hürmet ve sevgiyle kucaklıyorum.”