BCG aşısı COVID-19’a karşı koruma sağlamaz

Hasan

New member


/angellodeco, stock.adobe.com


Utrecht – Hollanda’da yapılan daha geniş bir çalışmada, doğuştan gelen bağışıklık sisteminin “antrenman etkisi” yoluyla diğer enfeksiyonlara karşı da koruma sağlaması beklenen tüberküloz aşısı BCG, COVID-19 vakalarının sayısını azaltmadı. Nihai sonuçlar şimdi yayınlandı Klinik Mikrobiyotamantık ve enfeksiyon (2023; DOI: 10.1016/j.cmi.2023.01.019).

BCG-PRIME çalışması, COVID-19’a karşı aşı bulunmadığı Eylül 2020’de başladı. O zamanki umut, bağışıklık sisteminin spesifik olmayan uyarılmasının yaşlı katılımcıları da COVID-19’dan koruyabileceği veya en azından daha zayıf bir gidişata yol açabileceğiydi.

Bu varsayım, 1920’lerde BCG aşısının piyasaya sürülmesinden sonra yapılan bir dizi gözleme dayanıyordu. O zamanlar aşılanan çocukların ölüm oranı, tüberkülozdan ölenlerin sayısından daha keskin bir şekilde düşmüştü.

Daha sonraki çalışmalar, aşılamadan sonra diğer enfeksiyonların sayısının da azaldığını doğruladı. İmmünologlar bunu, immünolojik eğitim olarak da bilinen doğuştan gelen bağışıklık sisteminin spesifik olmayan bir aktivasyonuna bağlar.

COVID-19 pandemisinden önce yürütülen randomize bir klinik çalışmada (ACTIVATE), yaşlılarda BCG aşılamasından sonra tüm enfeksiyonlarda %45’lik ve solunum yolu enfeksiyonlarında %79’luk önemli bir azalma olmuştur (Hücre 2020; DOI: 10.1016/j.cell.2020.08.051).

Eylül 2020 ile Aralık 2021 arasında, Hollanda’daki 20 klinikte, komorbiditeleri olan toplam 6.112 yaşlı (ortalama yaş 69) BCG aşısı veya plasebo grubu almak üzere randomize edildi. Birincil son nokta, doğrulanmış COVID-19 vakalarının veya klinik olarak ilgili diğer solunum yolu hastalıklarının sayısıydı.

Utrecht Üniversitesi Tıp Merkezi’nden Eva Koekenbier ve meslektaşları tarafından bildirildiği üzere, plasebo grubundaki 115’e kıyasla BCG grubunda 129 hastalık vardı. 1,12’lik tehlike oranı, 0,87 ila 1,44’lük %95 güven aralığı ile anlamlı değildi.

COVID-19 ile ilgili hastaneye yatışlar, 18 BCG ve 21 plasebo alıcısında meydana geldi. Yine, 0.86 (0.46-1.61) risk oranı ile fark anlamlı değildi. Çalışma süresi boyunca 13 BCG alıcısı ve 18 plasebo alıcısı öldü, bu da 0,71’lik (0,35-1,43) önemli olmayan bir tehlike oranıyla sonuçlandı.

Plasebo grubunda 6 ve BCG grubunda 5 olmak üzere toplam 11 katılımcı COVID-19’dan öldü. 66 BCG ve 72 plasebo alıcısında klinik olarak anlamlı solunum yolu enfeksiyonları meydana geldi (tehlike oranı 0.92, 0.66-1.28).

Sonuç olarak, BCG aşısının hiçbir uç noktasında belirgin bir avantajı yoktu ve bu nedenle Koekenbier’in vardığı sonuç, yalnızca BCG aşısının komorbiditeleri olan yaşlı yetişkinleri COVID-19’dan korumadığı olabilir.

Hollanda’dan yapılan diğer 2 randomize kontrollü çalışmada da BCG aşısının koruyucu etkisi olmamıştır. BCG-CORONA çalışmasına sağlık sektöründen 1.511 katılımcı katıldı (Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon 2022; DOI: 10.1016/j.cmi.2022.04.009). BCG-ELDERLY çalışması, 60 yaşın üzerindeki 2.014 yaşlı, nispeten sağlıklı yetişkinde yürütüldü (Klinik Enfeksiyon Hastalıkları 2022; DOI: 10.1093/cid/ciac182).

Bir uyarı, COVID-19’a karşı ilk aşıların BCG-PRIME çalışması sırasında tanıtılmış olmasıdır. Çalışmanın sonunda, katılımcıların %71’i ilk dozu almış ve %31’i birincil aşılama kursunu tamamlamıştır. COVID-19 aşısından elde edilen spesifik aşı, bir BCG aşılamasından sonra enfeksiyona karşı herhangi bir spesifik olmayan korumayı kapsayabilirdi. © rme/Haberler
 
Üst