/Siam, stock.adobe.com
La Jolla/California – Esansiyel olmayan amino asit serindeki bir eksiklik, diabetes mellituslu tüm insanların yarısını etkileyen ve şu anda etkili bir tedavisi olmayan periferik polinöropatinin patogenezinde yer alabilir. deneysel bir çalışmada Doğa (2023; DOI: 10.1038/s41586-022-05637-6) farelerde hastalığın semptomlarını hafifletti.
Serin, insanların yiyeceklerden alması gereken temel amino asitlerden biri değildir. Buna rağmen eksiklikler var. Vücutta amino asit sentezinin bozulduğu doğuştan genetik kusurlarda ortaya çıkarlar. Bu çok nadir görülen serin eksikliği sendromları, sinir sisteminin ciddi gelişimsel bozuklukları ile ilişkilidir.
California, La Jolla’daki Salk Biyolojik Araştırmalar Enstitüsü’nden Christian Metallo liderliğindeki bir ekip, yetişkin hayvanlarda serin eksikliğinin etkilerini incelemek için fareler kullandı. Serin ve glisinden (vücutta glisinden sentezlenebilir) yoksun bir diyetle beslenen fareler, periferik nöropati geliştirdi. Kemirgenlerin ısıya maruz kaldıklarında pençelerini çekmemeleri gerçeğiyle kendini ifade etti. Histolojik incelemeler derideki duyusal sinir liflerinin sayısında azalma olduğunu gösterdi.
Araştırmacılar bunu, sinir hücrelerinin önemli bir parçası olan sfingolipidlerdeki yüksek serin seviyelerine bağlıyor. Serin, serin palmitoiltransferaz ile birleştirilir. Serin eksikliği varsa, enzim diğer amino asitleri kullanır. Bu, sinir hücrelerine zarar veren değişmiş sfingolipidlerle sonuçlanır.
Hayvanlarda serin eksikliği olduğunda ve serin palmitoiltransferazı bloke eden miriosin ile tedavi edildiğinde, sfingolipid üretimi durmuştur. Ancak zararlı sfingolipidler de oluşmadı. Nöropati daha sonra daha az belirgindi.
Yetişkinlikte bir serin eksikliğinin insanlarda da sonuçları olabilir. Birkaç yıl önce, Christian Metallo ve Martin Friedlander liderliğindeki ekip, serin eksikliğinin tip 2 maküler telenjiektazi gelişimini desteklediğini keşfetti.
Retinada toksik lipitlerin birikmesi nedeniyle kademeli görme kaybına neden olan nadir bir göz hastalığıdır. Klinik çalışmalar şu anda serin tedavisinin hastalığın seyri üzerinde yararlı bir etkisinin olup olmadığını araştırmaktadır.
Diyabetik nöropati ile bağlantı, tip 2 diyabetin öncüsü olan metabolik sendromlu hastalarda yapılan önceki çalışmalarda zaten fark edilmiş olan göreceli bir serin eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
ABD’li araştırmacılar şimdi bunu diyabetik farelerde gözlemleyebildiler. Hayvanlar, serin ve glisin içermeyen bir diyetle beslenirse, sadece birkaç hafta sonra nöropati geliştirdiler. Öte yandan, serin açısından yüksek bir diyet nöropati gelişimini önleyebilir.
Böyle bir serin ikamesinin tip 2 diyabetli kişilerde de önleyici bir etkisinin olup olmadığı klinik bir çalışmada kanıtlanmalıdır. Diyetteki bir değişikliğin hastaya fayda sağlayıp sağlayamayacağı da açık değildir. Doğal olarak serin açısından zengin besinler arasında soya fasulyesi, fındık, yumurta, nohut, mercimek, et ve balık bulunur. © rme/Haberler