Korumacı Dış Ticaret Nedir ?

Defne

New member
Korumacı Dış Ticaret Nedir?

Korumacı dış ticaret, bir ülkenin, ekonomik çıkarlarını korumak amacıyla dış ticaretinde uyguladığı çeşitli kısıtlamaları ifade eder. Bu tür bir dış ticaret politikası, ithalatı sınırlandırarak ya da ithal mallara vergi ve tarifeler koyarak yerli üreticiyi desteklemeyi hedefler. Korumacılıkla, yerli üreticiler dış rekabete karşı daha güçlü hale gelmesi sağlanırken, aynı zamanda yerli sanayi ve istihdam da korunmuş olur.

Korumacılığın en temel amacı, dış ticaretin dengelenmesi ve yerli ekonominin güçlendirilmesidir. Ancak, bu tür politikaların uzun vadede olumsuz etkiler yaratabileceği de unutulmamalıdır. Korumacı dış ticaret, genellikle ithalat vergileri, gümrük tarifeleri, kota uygulamaları ve yerli üreticileri destekleyen sübvansiyonlar gibi önlemlerle şekillenir.

Korumacılığın Temel İlkeleri ve Araçları

Korumacı dış ticaret politikaları genellikle çeşitli araçlarla uygulanır. Bu araçlar, ülkenin ekonomik hedeflerine göre değişiklik gösterebilir. Korumacılığın temel ilkelerinden bazıları şunlardır:

1. **İthalat Vergileri (Tarifeler):** İthal edilen mallara uygulanan vergilerdir. Bu vergiler, yerli üreticilerin daha rekabetçi olmasını sağlamak amacıyla ithalatı pahalı hale getirir.

2. **Kotalar:** Ülkeler, belirli ürünlerin ithalatına sınırlamalar getirebilir. Bu, ithalatın belirli bir miktarda yapılmasını engelleyerek yerli üretimin artmasına olanak tanır.

3. **Sübvansiyonlar:** Yerli üreticilere devlet tarafından yapılan maddi desteklerdir. Bu destekler, yerli malların fiyatını daha rekabetçi hale getirir ve yabancı ürünlerle rekabeti güçlendirir.

4. **Anti-Damping Önlemleri:** Yabancı ülkelerin, belirli malları düşük fiyatlarla satarak yerli sanayiye zarar vermesini engellemek için yapılan uygulamalardır.

5. **İthalat Yasakları:** Bazı ülkeler, sağlık ve güvenlik nedenleriyle ya da stratejik sektörleri korumak amacıyla bazı ürünlerin ithalatını tamamen yasaklayabilir.

Korumacılığın Avantajları

Korumacı dış ticaret politikalarının belirli avantajları vardır. Bu avantajlar, özellikle gelişmekte olan ülkelerde daha belirgin olabilir. Korumacılığın başlıca avantajları şunlardır:

1. **Yerli Sanayinin Korunması:** Korumacılık, yerli sanayi ve üreticileri dış rekabetten koruyarak, onlara gelişim fırsatı sunar. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde bu tür destekler sanayinin büyümesine olanak tanır.

2. **İstihdamın Artması:** Korumacı politikalar, yerli üretimi teşvik eder ve bu da istihdamın artmasına yol açar. Yerli üreticiler daha fazla iş gücü talep edebilir.

3. **Ekonomik Bağımsızlık:** Korumacılık, ülkelerin dışa bağımlılığını azaltmayı hedefler. Özellikle stratejik ürünlerde dışa bağımlılığın azaltılması ekonomik güvenliği artırabilir.

4. **Yerel İşletmelerin Gelişmesi:** Yerli işletmeler dış rekabetten korunarak daha verimli hale gelebilir ve uluslararası pazarlara açılma fırsatı bulabilir.

Korumacılığın Dezavantajları

Ancak, korumacılığın bazı dezavantajları da vardır. Bu dezavantajlar, ülkelerin uzun vadeli ekonomik gelişimini olumsuz etkileyebilir. Korumacılığın başlıca dezavantajları şunlardır:

1. **Tüketici Fiyatlarının Artması:** İthalatın sınırlanması, tüketicilerin daha pahalı yerli ürünlere yönelmesine neden olabilir. Bu durum, genel yaşam maliyetlerini artırabilir.

2. **Uluslararası Ticaretin Zarar Görmesi:** Korumacılık, diğer ülkelerle olan ticaret ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Diğer ülkeler, kendi mallarına uygulanan tarifelere karşı misilleme yapabilir, bu da ticaret savaşlarına yol açabilir.

3. **Verimliliğin Düşmesi:** Yerli üreticiler korumacı politikalarla dış rekabetten korunmuş olabilir, ancak bu durum yenilikçi ve verimli üretim süreçlerinin gelişmesini engelleyebilir.

4. **Yabancı Yatırımların Azalması:** Korumacılık, yabancı şirketlerin yerli pazara yatırım yapma isteğini azaltabilir. Yabancı şirketlerin yerel piyasaya girişi sınırlandığında, sermaye akışı da azalabilir.

Korumacılıkla İlgili Tarihsel Örnekler

Korumacılıkla ilgili tarihsel örnekler, dünyanın farklı yerlerinde farklı şekillerde uygulanmıştır. Bu uygulamaların her biri, o dönemin ekonomik koşullarına göre şekillenmiştir.

1. **Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve 1930’lar:** Büyük Buhran’ın etkisiyle ABD, korumacı politikalar uygulamaya başlamıştı. 1930 yılında kabul edilen Smoot-Hawley Tarife Kanunu, ithalatı ciddi şekilde kısıtlamış ve dünya çapında ticaretin azalmasına neden olmuştur.

2. **Çin’in Gelişimi:** Çin, 20. yüzyılın sonlarına kadar korumacı politikalar izlemiş ve bu sayede yerli sanayisini geliştirmiştir. Ancak son yıllarda, daha serbest ticaret politikalarına geçiş yaparak dünya ekonomisiyle entegrasyonunu artırmıştır.

3. **Hindistan’ın Korumacılığı:** Hindistan, 1947’de bağımsızlığını kazandıktan sonra korumacı politikalarla yerli sanayini güçlendirmeye çalışmış ve özellikle 1991’de ekonomik reformlarla serbest ticarete yönelmiştir.

Korumacı Dış Ticaretin Geleceği

Korumacı dış ticaret politikalarının geleceği, küresel ekonominin dinamiklerine bağlı olarak şekillenecektir. Özellikle serbest ticaretin artması ve uluslararası ticaretin daha entegre hale gelmesi, ülkelerin bu tür politikaları uygulamayı sınırlayabilir. Ancak, yerli üretimi ve istihdamı korumak isteyen ülkeler, belirli alanlarda korumacı önlemleri sürdürmeye devam edebilir.

Günümüzde, korumacılık ile serbest ticaret arasındaki dengeyi bulmak, birçok ülke için bir zorluk oluşturmaktadır. Gelişmiş ülkeler, genellikle serbest ticaretten yana iken, gelişmekte olan ülkeler yerli sanayilerini korumak için korumacı politikalara başvurabilmektedir.

Sonuç olarak, korumacı dış ticaret, yerli ekonomiyi koruma adına önemli bir araç olabilir, ancak bu politikanın uzun vadede nasıl sonuçlar doğuracağı dikkatlice değerlendirilmelidir.
 
Üst