Tomaso Montanari'nin kitabının analizi ve geleceğe yönelik çıkarımları
İle ilgili
Notizie.it editör ekibi
Yayınlandığı tarih 24 Ekim 2024, 07:30
Kültürel miras: Değerlendirilmesi gereken bir kaynak
Kültürel miras bir milletin en değerli kaynaklarından birini temsil eder. Bunlar sadece sanat eserleri veya tarihi anıtlar değil, aynı zamanda bir halkın kimliğini tanımlayan bir dizi değer, gelenek ve bilgidir. Geçtiğimiz günlerde kitabı Tomaso Montanari“Aşk Görünürse” müze kurumlarının sürdürülebilir yönetiminin önemine ilişkin tartışmayı yeniden alevlendirdi. Montanari, kültürel mirasın toplumun büyümesi ve eğitimi için temel bir unsur olan “sivil dinimiz” olarak görülmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Müze kurumlarının sürdürülebilir yönetimi
Kültür Bakanı Alessandro Giuli, müze kurumlarının geleceğine ilişkin önemli bir tartışma sırasında Montanari'nin kitabını Oda'ya getirdi. Bu jest rastgele değil: kültürel mirasın yönetiminde daha bilinçli ve sorumlu bir yaklaşıma duyulan ihtiyacın altını çiziyor. Kurumlar gelişmeli, “bugünün diktatörlüğü”nden vazgeçilmeli ve geçmiş ile gelecek arasında diyalog kurulmaya çalışılmalıdır. Sürdürülebilirlik sadece çevresel değil aynı zamanda kültürel ve sosyaldir. Müzelerin, halkın mirasla aktif olarak etkileşime girebileceği katılım ve katılım alanları haline gelmesi esastır.
Kültürel mirasın eğitimsel değeri
Montanari, çalışmasında kültürel mirasın nasıl “duygusal eğitim” görevi görebileceğinin altını çiziyor. Bu kavram çok önemlidir: Miras yalnızca korunması gereken bir dizi nesne olarak görülmemeli, aynı zamanda yeni nesilleri eğitme aracı olarak görülmelidir. Miras yoluyla gençler saygı, sorumluluk ve aidiyet değerlerini öğrenebilirler. Kültür, nesiller arasında bir köprü, bilgi ve deneyimlerin aktarılmasının bir yolu olmalıdır. Varlıkların değerlenmesine yatırım yapmak, toplumun geleceğine yatırım yapmak anlamına gelir.
İle ilgili
Notizie.it editör ekibi
Yayınlandığı tarih 24 Ekim 2024, 07:30
Kültürel miras: Değerlendirilmesi gereken bir kaynak
Kültürel miras bir milletin en değerli kaynaklarından birini temsil eder. Bunlar sadece sanat eserleri veya tarihi anıtlar değil, aynı zamanda bir halkın kimliğini tanımlayan bir dizi değer, gelenek ve bilgidir. Geçtiğimiz günlerde kitabı Tomaso Montanari“Aşk Görünürse” müze kurumlarının sürdürülebilir yönetiminin önemine ilişkin tartışmayı yeniden alevlendirdi. Montanari, kültürel mirasın toplumun büyümesi ve eğitimi için temel bir unsur olan “sivil dinimiz” olarak görülmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Müze kurumlarının sürdürülebilir yönetimi
Kültür Bakanı Alessandro Giuli, müze kurumlarının geleceğine ilişkin önemli bir tartışma sırasında Montanari'nin kitabını Oda'ya getirdi. Bu jest rastgele değil: kültürel mirasın yönetiminde daha bilinçli ve sorumlu bir yaklaşıma duyulan ihtiyacın altını çiziyor. Kurumlar gelişmeli, “bugünün diktatörlüğü”nden vazgeçilmeli ve geçmiş ile gelecek arasında diyalog kurulmaya çalışılmalıdır. Sürdürülebilirlik sadece çevresel değil aynı zamanda kültürel ve sosyaldir. Müzelerin, halkın mirasla aktif olarak etkileşime girebileceği katılım ve katılım alanları haline gelmesi esastır.
Kültürel mirasın eğitimsel değeri
Montanari, çalışmasında kültürel mirasın nasıl “duygusal eğitim” görevi görebileceğinin altını çiziyor. Bu kavram çok önemlidir: Miras yalnızca korunması gereken bir dizi nesne olarak görülmemeli, aynı zamanda yeni nesilleri eğitme aracı olarak görülmelidir. Miras yoluyla gençler saygı, sorumluluk ve aidiyet değerlerini öğrenebilirler. Kültür, nesiller arasında bir köprü, bilgi ve deneyimlerin aktarılmasının bir yolu olmalıdır. Varlıkların değerlenmesine yatırım yapmak, toplumun geleceğine yatırım yapmak anlamına gelir.