UEFA Avrupa Ligi B Kümesi birinci maçında Fenerbahçe , alanında Ukrayna takımı Dinamo Kiev’i konuk etti. Sarı-Lacivertliler Gustavo Henrique ve Batshuayi’nin golleriyle rakibini 2-1 yenmeyi başardı.
Maç sonu açıklamasında Dinamo Kiev’i savunma yapmak zorunda bıraktıklarını söz eden Jesus, “Dinamo Kiev’in birinci yarıda yapmak istediği şey, taktik faullerle bizi durdurmaktı. 25. dakikada kalecileri vakit geçirmeye başlamıştı. Futbolda bunların olmaması gerekiyor. Ukrayna’da bu biçimde mi bilmiyorum fakat oyuncuların bunu yapmaması gerekiyor. Hak ettiğimiz bir galibiyet aldık” dedi.
Fenerbahçe – Dinamo Kiev maçıyla ilgili muharrirlerimiz değerlendirmelerde bulundu.
İşte Fanatik müelliflerinin Fenerbahçe – Dinamo Kiev maçı yazıları:
SAÇMA GERGİNLİĞİ BATSHUAYİ BİTİRDİ (MEHMET DEMİRKOL)
İlk yarıda Dinamo Kiev, ceza alanına hiç giremedi. Bir teşebbüse de müsaade yoktu. İstikrarlı, önde bütün pas kanallarını tıkayan bir yerleşim yetti. Ligden alışık olduğumuz ön alan baskısının haricinde bir oyun. Ve işe yaradı. Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi maçlarını da yeterli oynamıştı ancak birinci yarı prestijiyle oyun olgunluğu açısından kat edilen ara fevkaladeydü. Sıkışık savunma ortasında Pedro King ahengi biraz daha uygun olsa oyun öbür bir düzeye de çıkabilirdi. Ceza alanı etrafındaki fizik direnç işi zorlaştırdı. Kiev’in antipatik, oyunu durdurma eforları ve sert oyunları da… Fakat 35’deki golden daha sonra bu sorunun devam etmesi anlaşılır değil. Öte yandan Ferdi’nin sağ kanattan attığı uzun taçlar oyunda yeni bir pencere açtı. Fenerbahçe’nin kornerlerini saymak fazlaca bir şey tabir etmeyebilir artık. Zira bu taçlar da farklı değil. Ve her şey makûs giderken golün bu yolla gelişi de Jesus için farklı bir keyif olmalı.
Üst üste 3 hata
2. yarıda Kiev orta saha aksını biraz daha ileri alıp bilhassa Crespo üzerine baskı kurdu. Crespo buna uygun davranmayıp tek top oynamayınca Kiev bundan yararlandı. Lakin bir daha de 1-1’i getirecek bir istikrardan bahsedemeyiz. Golü üst üste yapılan 3 kusur getirdi. Ki bunlar olur. Fakat daha sonraki konsantrasyon kaybı… Bu olmaz. Bu tedavi edilmesi gereken bir sorun. Tribünlerden alana, topyekun, saçma bir gerginlik. Hele alana atılanların rakibe yaptığı yardım… Çok ziyanlı bir huy. Fakat tahminen de Batshuayi’nin kahraman olması için bu biçimde bir durum gerekliydi. En tartışmalı transferin kabullenilmesi için.
HOŞ GELDİN BATSHUAYİ (FAİK ÇETİNER)
Bu Dinamo Kiev’i bırakın dün alana çıkan ekibi, Fenerbahçe’nin kulübesindekiler bile yener. Soruyorum size, Dinamo Kiev’den kimi alır, Fenerbahçe 11’ine koyarsınız? Gel gör ki, Jesus’un takıntıları var. Hakikat seçimler yapamıyor.
Bu da onu kenarda kahra sokuyor. Maçın genelde nasıl geçeceğini hepimiz biliyorduk. Alana futbol oynamaya ve bir an evvel sonuç almaya çıkan Fenerbahçe ile, rakibinin hudut uçları ile oynayan, sertlik yapıp, kendi alanında oyunu kabul eden bir Dinamo Kiev vardı. Maçın birinci kısmında Fenerbahçe’nin kapalı defansları açacak çilingirleri (İrfanCan, Osayi, Valencia, Lincoln) kulübede olunca, epey gol konumu izleyemedik. Gol de duran toptan geldi. Birinci devre cılız bir skorla bitmişti.
Golü yedikten daha sonra…
İşte Jesus bu biçimde durumlarda gruba el atmıyor. Rakip birinci atağında, Altay’ın da yanılgısıyla golü bulunca Portekizli hoca kulübedekileri hatırlıyor. Son 25 dakikada Batshuayi (Pedro), Valencia (King), İrfan Can (Rossi) oyuna girince maçın hareketlendiğini gördük. Rakibin oynamadan epey oynatmadan maçı bitirme sevdası da hedefine ulaşmadı. Yeni transfer Batshuayi birinci resmi maçında attığı şık golle, hem Jesus’u, tıpkı vakitte Altay’ı eleştirmekten kurtarıp, galibiyete imza attı. bu biçimde ‘Hoş geldin Batshuayi’.
SEN AĞLAMA LUCESCU… (MEHMET ALİ SABUNCU)
Avrupa’da yolunu şaşırtan Lucesculu Kiev’e karşı, Jesus önde Joao Pedro ile maça başladı. Son dakikada Batshuayi, Lusescu’nun işini bitirdi. Maçın kıymetli anları ise;
Kiev yalnızca tekme attı
Kadıköy birinci 9 dakikada futboldan epey, Kiev’in yaptığı faulleri seyretti! 21’de Ferdi ortaya düzgün sızdı, pasında Pedro’dan evvel kale önünde Kievliler vardı. 25’te son vuruşta Henrique topu Bushchan’a kaptırdı. Konumda birinci vuruş Szalai’dendi. 35’te Rossi’nin kullandığı kornere, Henrique kafayı vurdu: 1-0. Devre tek golle bitti. 46’da King uzaktan denedi, ikinci gol gelmedi. 64’te Dinamo Kiev’in birinci şutu gol oldu, golü atan Tsygankov’du. Golde Altay kusurluydu… 90+2’de Batshuayi topu kale tavanına astı, maçı da kapattı: 2-1.
Hoş geldin Batshuayi
Futbolun tekme ile değil, oynayarak oynandığını yoksul edebiyatı yapan Lucescu umarım anlamıştır. “Biz 11 saat otobüsle geldik, elimizden geleni yaptık.” Pekala, futbol oynadınız mı… Hayır… Tekme attınız… her neyse, sonuçta UEFA Avrupa Ligi’nde maç kazanıldı. Batshuayi ise manalı bir gole imza attı. birebir vakitte Mircea Lucescu’ya…
Maç sonu açıklamasında Dinamo Kiev’i savunma yapmak zorunda bıraktıklarını söz eden Jesus, “Dinamo Kiev’in birinci yarıda yapmak istediği şey, taktik faullerle bizi durdurmaktı. 25. dakikada kalecileri vakit geçirmeye başlamıştı. Futbolda bunların olmaması gerekiyor. Ukrayna’da bu biçimde mi bilmiyorum fakat oyuncuların bunu yapmaması gerekiyor. Hak ettiğimiz bir galibiyet aldık” dedi.
Fenerbahçe – Dinamo Kiev maçıyla ilgili muharrirlerimiz değerlendirmelerde bulundu.
İşte Fanatik müelliflerinin Fenerbahçe – Dinamo Kiev maçı yazıları:
SAÇMA GERGİNLİĞİ BATSHUAYİ BİTİRDİ (MEHMET DEMİRKOL)
İlk yarıda Dinamo Kiev, ceza alanına hiç giremedi. Bir teşebbüse de müsaade yoktu. İstikrarlı, önde bütün pas kanallarını tıkayan bir yerleşim yetti. Ligden alışık olduğumuz ön alan baskısının haricinde bir oyun. Ve işe yaradı. Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi maçlarını da yeterli oynamıştı ancak birinci yarı prestijiyle oyun olgunluğu açısından kat edilen ara fevkaladeydü. Sıkışık savunma ortasında Pedro King ahengi biraz daha uygun olsa oyun öbür bir düzeye de çıkabilirdi. Ceza alanı etrafındaki fizik direnç işi zorlaştırdı. Kiev’in antipatik, oyunu durdurma eforları ve sert oyunları da… Fakat 35’deki golden daha sonra bu sorunun devam etmesi anlaşılır değil. Öte yandan Ferdi’nin sağ kanattan attığı uzun taçlar oyunda yeni bir pencere açtı. Fenerbahçe’nin kornerlerini saymak fazlaca bir şey tabir etmeyebilir artık. Zira bu taçlar da farklı değil. Ve her şey makûs giderken golün bu yolla gelişi de Jesus için farklı bir keyif olmalı.
Üst üste 3 hata
2. yarıda Kiev orta saha aksını biraz daha ileri alıp bilhassa Crespo üzerine baskı kurdu. Crespo buna uygun davranmayıp tek top oynamayınca Kiev bundan yararlandı. Lakin bir daha de 1-1’i getirecek bir istikrardan bahsedemeyiz. Golü üst üste yapılan 3 kusur getirdi. Ki bunlar olur. Fakat daha sonraki konsantrasyon kaybı… Bu olmaz. Bu tedavi edilmesi gereken bir sorun. Tribünlerden alana, topyekun, saçma bir gerginlik. Hele alana atılanların rakibe yaptığı yardım… Çok ziyanlı bir huy. Fakat tahminen de Batshuayi’nin kahraman olması için bu biçimde bir durum gerekliydi. En tartışmalı transferin kabullenilmesi için.
HOŞ GELDİN BATSHUAYİ (FAİK ÇETİNER)
Bu Dinamo Kiev’i bırakın dün alana çıkan ekibi, Fenerbahçe’nin kulübesindekiler bile yener. Soruyorum size, Dinamo Kiev’den kimi alır, Fenerbahçe 11’ine koyarsınız? Gel gör ki, Jesus’un takıntıları var. Hakikat seçimler yapamıyor.
Bu da onu kenarda kahra sokuyor. Maçın genelde nasıl geçeceğini hepimiz biliyorduk. Alana futbol oynamaya ve bir an evvel sonuç almaya çıkan Fenerbahçe ile, rakibinin hudut uçları ile oynayan, sertlik yapıp, kendi alanında oyunu kabul eden bir Dinamo Kiev vardı. Maçın birinci kısmında Fenerbahçe’nin kapalı defansları açacak çilingirleri (İrfanCan, Osayi, Valencia, Lincoln) kulübede olunca, epey gol konumu izleyemedik. Gol de duran toptan geldi. Birinci devre cılız bir skorla bitmişti.
Golü yedikten daha sonra…
İşte Jesus bu biçimde durumlarda gruba el atmıyor. Rakip birinci atağında, Altay’ın da yanılgısıyla golü bulunca Portekizli hoca kulübedekileri hatırlıyor. Son 25 dakikada Batshuayi (Pedro), Valencia (King), İrfan Can (Rossi) oyuna girince maçın hareketlendiğini gördük. Rakibin oynamadan epey oynatmadan maçı bitirme sevdası da hedefine ulaşmadı. Yeni transfer Batshuayi birinci resmi maçında attığı şık golle, hem Jesus’u, tıpkı vakitte Altay’ı eleştirmekten kurtarıp, galibiyete imza attı. bu biçimde ‘Hoş geldin Batshuayi’.
SEN AĞLAMA LUCESCU… (MEHMET ALİ SABUNCU)
Avrupa’da yolunu şaşırtan Lucesculu Kiev’e karşı, Jesus önde Joao Pedro ile maça başladı. Son dakikada Batshuayi, Lusescu’nun işini bitirdi. Maçın kıymetli anları ise;
Kiev yalnızca tekme attı
Kadıköy birinci 9 dakikada futboldan epey, Kiev’in yaptığı faulleri seyretti! 21’de Ferdi ortaya düzgün sızdı, pasında Pedro’dan evvel kale önünde Kievliler vardı. 25’te son vuruşta Henrique topu Bushchan’a kaptırdı. Konumda birinci vuruş Szalai’dendi. 35’te Rossi’nin kullandığı kornere, Henrique kafayı vurdu: 1-0. Devre tek golle bitti. 46’da King uzaktan denedi, ikinci gol gelmedi. 64’te Dinamo Kiev’in birinci şutu gol oldu, golü atan Tsygankov’du. Golde Altay kusurluydu… 90+2’de Batshuayi topu kale tavanına astı, maçı da kapattı: 2-1.
Hoş geldin Batshuayi
Futbolun tekme ile değil, oynayarak oynandığını yoksul edebiyatı yapan Lucescu umarım anlamıştır. “Biz 11 saat otobüsle geldik, elimizden geleni yaptık.” Pekala, futbol oynadınız mı… Hayır… Tekme attınız… her neyse, sonuçta UEFA Avrupa Ligi’nde maç kazanıldı. Batshuayi ise manalı bir gole imza attı. birebir vakitte Mircea Lucescu’ya…