Mutlakiyet Yönetimi Ne Demek ?

Tolga

New member
**\Mutlakiyet Yönetimi Nedir?\**

Mutlakiyet yönetimi, bir devletin veya organizasyonun başındaki liderin, hiçbir denetim veya denetleyici kurum olmaksızın, tamamen kendi iradesine dayalı olarak kararlar aldığı bir yönetim biçimini ifade eder. Bu tür bir yönetimde hükümet, mutlak bir otoriteye sahip olur ve halk, yasa veya kurumlar tarafından sınırlanmaz. Mutlakiyet, çoğu zaman monarşik sistemlerle ilişkilendirilse de, farklı yönetim biçimlerinde de görülebilir. Bu yönetim şekli, tarihsel olarak Avrupa'da özellikle 17. ve 18. yüzyıllarda görülse de, günümüzde de bazı ülkelerde modern biçimlerde varlığını sürdürebilmektedir.

**\Mutlakiyet Yönetiminin Temel Özellikleri\**

Mutlakiyet yönetiminin en belirgin özelliklerinden biri, yürütme, yasama ve yargı yetkilerinin tek bir kişi veya küçük bir grup tarafından elinde toplanmasıdır. Bu tür bir yönetim biçiminde, devletin en yüksek yetkili kişisi mutlak bir otoriteye sahip olup, bu kişi toplumun her alanında kararlar alabilir ve bu kararlar çoğu zaman halkın onayına veya yasaların denetimine tabi olmaz.

Bir başka özellik, iktidarın doğrudan miras yoluyla geçmesi ve genellikle siyasi rakiplerin bastırılmasıdır. Mutlakiyet yönetiminde, halkın özgürlükleri ve hakları genellikle kısıtlanır, çünkü egemenlik, halkın isteklerinden ziyade liderin iradesine dayalıdır.

**\Mutlakiyet Yönetimi Hangi Tarihsel Dönemlerde Etkili Oldu?\**

Mutlakiyet yönetimi, tarihsel olarak özellikle Avrupa'da, feodalizmin sona ermesiyle birlikte yaygınlık kazanmıştır. 16. yüzyılın sonlarından itibaren, Fransa, Rusya ve İngiltere gibi ülkelerde mutlak monarşiler ortaya çıkmıştır. Özellikle Fransa'da Louis XIV dönemi, mutlakiyetin zirveye ulaştığı bir dönem olarak kabul edilir. Louis XIV, "Devlet ben oldum" sözüyle mutlak monarşiyi ifade etmiştir.

Rusya'da ise Çar I. Petro ve ardından Çar II. Katerina gibi liderler mutlakiyet yönetimini sürdürmüşlerdir. İngiltere ise mutlakiyetin en kısa süreli olduğu ülkelerden birisi olmuştur, çünkü burada Parlamento, monarşinin gücünü sınırlamıştır.

**\Mutlakiyet Yönetimi ve Demokrasinin Farkları\**

Mutlakiyet yönetimi ile demokrasi arasındaki en temel fark, yönetimdeki halkın rolüdür. Demokrasi, halkın egemenliğine dayalı bir yönetim biçimiyken, mutlakiyet, tek bir kişinin veya bir grup elitin halkın iradesine rağmen kararlar aldığı bir yönetim biçimidir. Demokraside, halkın seçimleri ve oyları ile hükümet oluşturulurken, mutlakiyet yönetiminde bu tür bir katılım mümkün değildir.

Demokraside hukuk üstünlüğü ve kuvvetler ayrılığı önemli prensiplerken, mutlakiyet yönetiminde hukuk genellikle hükümetin isteklerine göre şekillenir ve devletin gücü sınırsızdır. Demokrasi, bireysel hakların korunmasını esas alırken, mutlakiyet yönetiminde bu haklar çoğunlukla ihmal edilir.

**\Mutlakiyet Yönetiminin Avantajları ve Dezavantajları\**

Mutlakiyet yönetiminin avantajları ve dezavantajları, tarihi örnekler ışığında farklı şekillerde değerlendirilebilir.

**Avantajlar:**

1. **Karar Alma Sürecinin Hızlı Olması:** Mutlakiyet yönetiminde tek bir lider karar verdiği için bürokratik engeller ve tartışmalar ortadan kalkar, bu da hızlı bir karar alma süreci sağlar.

2. **Kararlılık:** Mutlak bir lider, ülkesinin yönünü ve politikasını sabırla belirleyebilir ve bu politikalarda sürekli değişiklikler yapılmaz.

3. **Kriz Zamanlarında Etkinlik:** Kriz anlarında liderin güçlü bir şekilde kontrolü ele alması, halkın ve ülkenin hızlıca toparlanmasını sağlayabilir.

**Dezavantajlar:**

1. **Bireysel Hakların Kısıtlanması:** Mutlakiyet yönetiminde, halkın özgürlükleri genellikle kısıtlanır. Düşünce özgürlüğü, basın özgürlüğü ve protesto hakkı yok sayılabilir.

2. **İstibdat:** Yöneticinin gücü sınırsız olduğu için, keyfi ve adaletsiz kararlar alınabilir. Bu da halkın büyük bir kısmının sömürülmesine neden olabilir.

3. **Politik İstikrarsızlık:** Mutlakiyet yönetiminde lider değişiklikleri genellikle acı verici olabilir. Liderin vefatından sonra, mutlakiyetin sona ermesi ve yönetim boşlukları sorun olabilir.

**\Mutlakiyet Yönetiminin Modern Yansımaları\**

Bugün, mutlakiyet yönetiminin tamamen yok olduğunu söylemek doğru olmaz. Pek çok ülkede, mutlakiyetin modernize olmuş versiyonlarına rastlamak mümkündür. Özellikle petrol zengini bazı Körfez ülkelerinde, hükümetlerin mutlak monarşilerle yönetildiği görülmektedir. Bu ülkelerde liderlerin genellikle hükümetin her alanında söz hakkı bulunur ve halkın özgürlükleri büyük ölçüde kısıtlanmıştır.

Bir diğer örnek ise, totaliter rejimlerdir. Bu rejimlerde, devletin gücü yalnızca hükümetin başında bulunan liderin iradesine dayanmaz; aynı zamanda tüm toplumun üzerinde güçlü bir kontrol sağlanır. Kore, Çin gibi bazı ülkelerde, bu tür yönetim biçimlerinin modern zamanlardaki yansımalarına rastlamak mümkündür.

**\Sonuç: Mutlakiyet Yönetiminin Geleceği\**

Mutlakiyet yönetimi, geçmişte çoğu zaman istikrarlı görünen bir yönetim biçimi olmuştur, ancak günümüzde demokratikleşme süreçlerinin artmasıyla birlikte yerini daha katılımcı ve halkın iradesine dayalı yönetim biçimlerine bırakmaktadır. Modern dünyada, mutlakiyetin yalnızca belirli bölgelerde devam etmesi, globalleşmenin ve demokratik değerlerin yükselmesinin bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Ancak, mutlakiyetin günümüzde bile varlık gösterdiği bazı yönetim biçimlerinin varlığı, halkın iradesinin ve özgürlüklerinin hala tehdit altında olabileceğini gösteriyor.

Bu bağlamda, mutlakiyet yönetiminin, tarihsel bir geçmişe sahip olsa da, gelecekte daha az tercih edilen bir yönetim biçimi olacağı söylenebilir. İnsan hakları ve demokrasi, evrensel değerler olarak, gelecekte daha fazla güç kazanacak ve bu da mutlakiyetin sonunu getirecektir.
 
Üst