Kayseri tarihini 4 bin yıl önceye dayandıran dokümanların gün ışığına çıkarıldığı Kültepe-Kaniş-Karum ören Yeri; Anadolu’daki birinci yazılı tabletleri barındırması ve dünyanın birinci organize ticaret merkezi olmasıyla ön plana çıkıyor. Asur çivi yazısı ile yazılan tabletlerde, periyodun siyasi ve hukuksal bağlarını gösteren mektuplar, senetler, mühürler ve mutabakat metinleri bulunuyor.
Kulakoğlu şöyleki konuştu:
“2 hocamız ile birlikte başladığımız bir proje. Projede işin biraz tahlile dayana bir boyutu var. Çabucak sonuç alamız mümkün değil. Bir yıla yakındır bunların tahlilleri yapılıyor. Bizim buradaki maksadımız, burada hayatış olan insanların kökenini tespit etmek. Yani o meskenin sahibi kimdi? Bunları öbür metotla bulamıyoruz. Zira bulunan kap kacak ve mimariler tıpkı. Hepsi Anadolu geleneğine göre yapılmış. Lakin biliyoruz ki orada arşivler var.
Orada dokümanlar var. Muhtemelen o tahlil yaptığımız insan yabancı mı değil mi? Anlayabilmek için bu biçim stronsiyum element tahlil dediğimiz tahlil ile bunların kökenini saptayabiliyoruz. zati aslına bakarsan daha evvel bir bu bahiste doktora tezi yapılmıştı. Bu onun bir üst etabı. Onları anlamaya çalışıyoruz ve sanıyorum epeyce kısa bir vakit içerisinde bu sonuçlar gelecek. Bizim gayemiz burada ne kadar yabancı insan yaşadığını saptamak ya da yabancılar ile yerliler toplu mu yaşıyordu? Yoksa ayrık mı yaşıyordu? Bunu öğrenmek. Bunu müspet bilişim aracılığı ile ispatlamaya çalışıyoruz. Tabletlerden bunları anlıyoruz.”
SOYAĞAÇLARI ÇIKARILIYOR
4 bin yıl evvel yaşayan insanların akrabalık bağlarını da araştırdıklarını kaydeden Kulakoğlu şu biçimde devam etti:
“Bir taraftan da bu insanların akrabalık bağlarını yan yana oturan insanların içindeki akrabalık alakalarını anlamaya çalışıyoruz. Hatta ikinci jenerasyonu da içerisine katarak anlamaya çalışıyoruz. Yani farklı iki ırktan evlenen insanların çocuklarının haritasını çıkartmaya çalışıyoruz.
Burada hudutlu sayıdaki insanların soy ağaçlarını çıkartmaya çalışıyoruz. Zira elimizde materyal yalnızca Kültepe’den oluşan bir gereç lakin şu biçimde bir şey var, Kültepe’de çalışmalarımızı yaptıktan daha sonra farklı tarihlerde yaşayan topluluklardan da deliller bulsak, bu biçimde hakikaten Anadolu’nun soyağacı ortaya çıkmış olacak. Onun için tahminen de bu projeyi biraz daha geliştirerek, farklı kazılardan, farklı kültürlere ilişkin katmanların bulunduğu kazılardan da örnekler alarak bu soyağacını çıkartmak mümkün olabilir.”
(İHA)
Kulakoğlu şöyleki konuştu:
“2 hocamız ile birlikte başladığımız bir proje. Projede işin biraz tahlile dayana bir boyutu var. Çabucak sonuç alamız mümkün değil. Bir yıla yakındır bunların tahlilleri yapılıyor. Bizim buradaki maksadımız, burada hayatış olan insanların kökenini tespit etmek. Yani o meskenin sahibi kimdi? Bunları öbür metotla bulamıyoruz. Zira bulunan kap kacak ve mimariler tıpkı. Hepsi Anadolu geleneğine göre yapılmış. Lakin biliyoruz ki orada arşivler var.
Orada dokümanlar var. Muhtemelen o tahlil yaptığımız insan yabancı mı değil mi? Anlayabilmek için bu biçim stronsiyum element tahlil dediğimiz tahlil ile bunların kökenini saptayabiliyoruz. zati aslına bakarsan daha evvel bir bu bahiste doktora tezi yapılmıştı. Bu onun bir üst etabı. Onları anlamaya çalışıyoruz ve sanıyorum epeyce kısa bir vakit içerisinde bu sonuçlar gelecek. Bizim gayemiz burada ne kadar yabancı insan yaşadığını saptamak ya da yabancılar ile yerliler toplu mu yaşıyordu? Yoksa ayrık mı yaşıyordu? Bunu öğrenmek. Bunu müspet bilişim aracılığı ile ispatlamaya çalışıyoruz. Tabletlerden bunları anlıyoruz.”
SOYAĞAÇLARI ÇIKARILIYOR
4 bin yıl evvel yaşayan insanların akrabalık bağlarını da araştırdıklarını kaydeden Kulakoğlu şu biçimde devam etti:
“Bir taraftan da bu insanların akrabalık bağlarını yan yana oturan insanların içindeki akrabalık alakalarını anlamaya çalışıyoruz. Hatta ikinci jenerasyonu da içerisine katarak anlamaya çalışıyoruz. Yani farklı iki ırktan evlenen insanların çocuklarının haritasını çıkartmaya çalışıyoruz.
Burada hudutlu sayıdaki insanların soy ağaçlarını çıkartmaya çalışıyoruz. Zira elimizde materyal yalnızca Kültepe’den oluşan bir gereç lakin şu biçimde bir şey var, Kültepe’de çalışmalarımızı yaptıktan daha sonra farklı tarihlerde yaşayan topluluklardan da deliller bulsak, bu biçimde hakikaten Anadolu’nun soyağacı ortaya çıkmış olacak. Onun için tahminen de bu projeyi biraz daha geliştirerek, farklı kazılardan, farklı kültürlere ilişkin katmanların bulunduğu kazılardan da örnekler alarak bu soyağacını çıkartmak mümkün olabilir.”
(İHA)