4 yaşında piyano çalmayı öğrenip 7 yaşında Avrupa’da tüm kategorilerde en düzgün olmayı başaran Ali Keskin, Bulgaristan’da düzenlenen “8. İnternational Music Competition Heirs Of Orpheus” piyano yarışında en küçük iştirakçi olarak 10 yaş ve altı kategoride ikinci oldu. Ali, “Laureat of II Prize” ve “Diploma For The Youngest Participant of The Competition” ödüllerinin de sahibi oldu.
Bursa’da yaşayan piyano dehası Ali Keskin, 4 yaşında piyano çalmayı öğrenip 7 yaşında Avrupa’da tüm kategorilerin en yeterlisi olmayı başardı. Memleketler arası hayli sayıda müsabakaya katılan Ali, Almanya’da düzenlenen Internationaler Wettbewerb Musikalisches Feuerwerk in Baden-Württemberg müsabakasında birincilik mükafatı alarak, tüm kategorilerin en güzellerine verilen Asoluto Prize mükafatını bu yıl kazanan tek Türk oldu.
İtibarlı piyano müsabakasında 20 ülkeden 200 kişiyi geride bırakarak tüm kategorilerin en düzgünü seçilen Ali, başarılarına bir yenisini daha ekleyip, en küçük yarışmacı olarak yer aldığı Bulgaristan’daki piyano müsabakasında ikinci oldu. Başarısıyla Bursa’nın bir kere daha göğsünü kabartan Ali, “Laureat of II Prize” ve “Diploma For The Youngest Participant of the Competition” ödüllerinin de sahibi oldu.
Bursa’da Buyruk Koop İlköğretim Okulu 2. sınıf öğrencisi olan Ali Keskin, beraberinde Elena Çekiç Music Academy’de piyano eğitimine devam ediyor. Milletlerarası 5 yarışa katıldığını belirten Ali, şunları söylemiş oldu:
– Hepsinden çeşitli mükafatlar kazandım. 6 yaşındayken milletlerarası bir şenlik olan Konutta Sanat Var Piyano Festivali’nde Profesyonel Kümesi Heyet Mükafatı kazandım. daha sonra bir kaza geçirdiğim için bir süre müsabakalara katılamadım. Bu yılın ocak ayında Amerika’da düzenlenen South Florida International Piano Şenlik and Competition yarışında ikincilik mükafatı kazandım. Mart ayında Almanya’da düzenlenen Internationaler Wettbewerb Musikalisches Feuerwerk’in Baden-Württemberg müsabakasında mutlak birincilik mükafatı kazandım.
– Almanya’da kazandığım ödül benim için fazlaca kıymetliydi. Zira tüm kategorilerin en güzellerine verilen Asoluto Prize mükafatını bu yıl kazanan tek Türk yarışmacı oldum. ondan sonrasında Belgrad’da düzenlenen Angel Voice müzik yarışında birincilik mükafatı kazandım. Bu yıl Amerika’da iki müsabakaya katıldım, birincisinde birinci, ikincisinde ikinci oldum. Son olarak Malta ve Bulgaristan’da katıldığım müsabakalarda çeşitli dereceler aldım.
Planlı yaşadığını ve müziği fazlaca sevdiğini, müziğin hayatının her kısmında var olduğunu belirten küçük deha, Gülsin Onay ve Fazıl Say’ı kendisine örnek aldığını söylemiş oldu. En büyük hayalinin ileride düzgün bir piyanist ve hekim olmak olduğunu belirten Ali, ikisini de layığıyla yapabilmek için fazlaca çalıştığını anlattı.
Anne Öznur Keskin ise, “Bebekliğinden bu yana müzik konusunda algıları fazlaca açık bir çocuktu. Biz 6 yaşında eğitime başlatırız diye umuyorduk fakat algıları ileri seviyede olunca erken başlattık. Ali daha yürümeyi bilmezken piyanonun başından kalkmazdı. bir süre daha sonra Elena öğretmenden eğitim aldırmaya başladık. Yetenekli çocuklara bir düzeyden daha sonra dayanak verilmesi lazım. Zira aile olarak bir süre daha sonra yetemeyebiliyorsunuz. Maliyeti yüksek bir iş. Ali epey çalışıyor. Düzgün bir piyanist ve bestekar olmasını fazlaca isteriz” diye konuştu.
YETENEK AVCISI RUS ÖĞRETMENİN YENİ YILDIZI ALİ
8 yaşında girdiği biroldukca müsabakadan derece ile ayrılan Ali’nin eğitimini uzun vakittir Bursa’da yaşayan Rus piyano öğretmeni Elena Çekiç veriyor. Tam bir yetenek avcısı olan Çekiç, daha evvel de Suriye asıllı Tambi Asad Cimuk’u genç yaşında dünya çapında muvaffakiyetten muvaffakiyete koşturdu. Elena öğretmen 13 yaşındaki Mert Hakan Şeker’i de keşfedip, kısa müddette genç yeteneğin üç kıtada konser vermesinde büyük rol oynadı. Mert Hakan Şeker, Amerika, İtalya ve Avustralya’da verdiği konserlerin yanı sıra biroldukça memleketler arası mükafatın de sahibi oldu.
Rusya’da yaşayan Natalia-Gennadiy Yudin çiftinin tek çocukları olan Elena, 4 yaşında piyano çalmaya başladı. 5 yaşında birinci kere sahneye çıkan Elena, 10 yıl evvel tatil için geldiği Antalya’da tanıştığı eşi Tarık Çekiç ile evlenerek Bursa’ya yerleşti. 2 çocuk annesi olan Elena Çekiç, piyano satın almak için gittiği müzik konutundan iş teklifi alarak ders vermeye başladı.
11 yılı aşkın müddettir Bursa’daki genç yeteneklerin peşine düşen Elena Çekiç, son olarak 8 yaşındaki Ali’yi muvaffakiyetten muvaffakiyete koşturuyor. Ali ile çalışmanın epeyce keyifli olduğunu anlatan Çekiç, “Ali mükemmel bir öğrenci. Hem epeyce yetenekli tıpkı vakitte fazlaca çalışkan. Geçen sene kolunu kırdı, 6 ay sağ elini kullanamasa da sol eli ile çalıştı. 6 ay boyunca piyanoyu bırakmadı. bu biçimde ben anladım ki bu çocuk piyanist olur. Ali girdiği her yarıştan dereceyle döndü. Bu bizim için büyük memnunluk. Ali evvel uygun bir insan olsun, eğitimli bir insan olsun. Şu an epey okuyor, çalışıyor, farklı ülkeler görüyor. Farklı fikirleri pek daha yeterli yorumlar yapıp daha güzel çalacak” dedi.
TÜRKİYE’DEKİ YETENEKLER YURT DIŞINA GİDİYOR
Türkiye’de epey fazla yetenekli çocuk olduğuna dikkat çeken Elena Çekiç, “Bu kabiliyetli çocukların yüzde 99’u yurt dışına eğitim almaya gidiyor. Gidenlerin yüzde 50’si de dönmüyor. Bu Türkiye için büyük bir kayıp. Aileler kendi çocuklarını seviyor, bende 2 çocuğumu hayli seviyorum. Lakin aileler daha çocukları hayli küçükken onları yıldız yapmak istiyor. Bunlara gerek yok. Fazla reklam hoş değildir. Çocuk için en kıymetli şey eğitimdir. Türkiye’de yetenekli çocuk hayli var. Bu çocuklar bizim çocuklarımız, bunlara takviye vermek lazım. Onlar bizim geleceğimiz” diye konuştu.
Bursa’da yaşayan piyano dehası Ali Keskin, 4 yaşında piyano çalmayı öğrenip 7 yaşında Avrupa’da tüm kategorilerin en yeterlisi olmayı başardı. Memleketler arası hayli sayıda müsabakaya katılan Ali, Almanya’da düzenlenen Internationaler Wettbewerb Musikalisches Feuerwerk in Baden-Württemberg müsabakasında birincilik mükafatı alarak, tüm kategorilerin en güzellerine verilen Asoluto Prize mükafatını bu yıl kazanan tek Türk oldu.
İtibarlı piyano müsabakasında 20 ülkeden 200 kişiyi geride bırakarak tüm kategorilerin en düzgünü seçilen Ali, başarılarına bir yenisini daha ekleyip, en küçük yarışmacı olarak yer aldığı Bulgaristan’daki piyano müsabakasında ikinci oldu. Başarısıyla Bursa’nın bir kere daha göğsünü kabartan Ali, “Laureat of II Prize” ve “Diploma For The Youngest Participant of the Competition” ödüllerinin de sahibi oldu.
Bursa’da Buyruk Koop İlköğretim Okulu 2. sınıf öğrencisi olan Ali Keskin, beraberinde Elena Çekiç Music Academy’de piyano eğitimine devam ediyor. Milletlerarası 5 yarışa katıldığını belirten Ali, şunları söylemiş oldu:
– Hepsinden çeşitli mükafatlar kazandım. 6 yaşındayken milletlerarası bir şenlik olan Konutta Sanat Var Piyano Festivali’nde Profesyonel Kümesi Heyet Mükafatı kazandım. daha sonra bir kaza geçirdiğim için bir süre müsabakalara katılamadım. Bu yılın ocak ayında Amerika’da düzenlenen South Florida International Piano Şenlik and Competition yarışında ikincilik mükafatı kazandım. Mart ayında Almanya’da düzenlenen Internationaler Wettbewerb Musikalisches Feuerwerk’in Baden-Württemberg müsabakasında mutlak birincilik mükafatı kazandım.
– Almanya’da kazandığım ödül benim için fazlaca kıymetliydi. Zira tüm kategorilerin en güzellerine verilen Asoluto Prize mükafatını bu yıl kazanan tek Türk yarışmacı oldum. ondan sonrasında Belgrad’da düzenlenen Angel Voice müzik yarışında birincilik mükafatı kazandım. Bu yıl Amerika’da iki müsabakaya katıldım, birincisinde birinci, ikincisinde ikinci oldum. Son olarak Malta ve Bulgaristan’da katıldığım müsabakalarda çeşitli dereceler aldım.
Planlı yaşadığını ve müziği fazlaca sevdiğini, müziğin hayatının her kısmında var olduğunu belirten küçük deha, Gülsin Onay ve Fazıl Say’ı kendisine örnek aldığını söylemiş oldu. En büyük hayalinin ileride düzgün bir piyanist ve hekim olmak olduğunu belirten Ali, ikisini de layığıyla yapabilmek için fazlaca çalıştığını anlattı.
Anne Öznur Keskin ise, “Bebekliğinden bu yana müzik konusunda algıları fazlaca açık bir çocuktu. Biz 6 yaşında eğitime başlatırız diye umuyorduk fakat algıları ileri seviyede olunca erken başlattık. Ali daha yürümeyi bilmezken piyanonun başından kalkmazdı. bir süre daha sonra Elena öğretmenden eğitim aldırmaya başladık. Yetenekli çocuklara bir düzeyden daha sonra dayanak verilmesi lazım. Zira aile olarak bir süre daha sonra yetemeyebiliyorsunuz. Maliyeti yüksek bir iş. Ali epey çalışıyor. Düzgün bir piyanist ve bestekar olmasını fazlaca isteriz” diye konuştu.
YETENEK AVCISI RUS ÖĞRETMENİN YENİ YILDIZI ALİ
8 yaşında girdiği biroldukca müsabakadan derece ile ayrılan Ali’nin eğitimini uzun vakittir Bursa’da yaşayan Rus piyano öğretmeni Elena Çekiç veriyor. Tam bir yetenek avcısı olan Çekiç, daha evvel de Suriye asıllı Tambi Asad Cimuk’u genç yaşında dünya çapında muvaffakiyetten muvaffakiyete koşturdu. Elena öğretmen 13 yaşındaki Mert Hakan Şeker’i de keşfedip, kısa müddette genç yeteneğin üç kıtada konser vermesinde büyük rol oynadı. Mert Hakan Şeker, Amerika, İtalya ve Avustralya’da verdiği konserlerin yanı sıra biroldukça memleketler arası mükafatın de sahibi oldu.
Rusya’da yaşayan Natalia-Gennadiy Yudin çiftinin tek çocukları olan Elena, 4 yaşında piyano çalmaya başladı. 5 yaşında birinci kere sahneye çıkan Elena, 10 yıl evvel tatil için geldiği Antalya’da tanıştığı eşi Tarık Çekiç ile evlenerek Bursa’ya yerleşti. 2 çocuk annesi olan Elena Çekiç, piyano satın almak için gittiği müzik konutundan iş teklifi alarak ders vermeye başladı.
11 yılı aşkın müddettir Bursa’daki genç yeteneklerin peşine düşen Elena Çekiç, son olarak 8 yaşındaki Ali’yi muvaffakiyetten muvaffakiyete koşturuyor. Ali ile çalışmanın epeyce keyifli olduğunu anlatan Çekiç, “Ali mükemmel bir öğrenci. Hem epeyce yetenekli tıpkı vakitte fazlaca çalışkan. Geçen sene kolunu kırdı, 6 ay sağ elini kullanamasa da sol eli ile çalıştı. 6 ay boyunca piyanoyu bırakmadı. bu biçimde ben anladım ki bu çocuk piyanist olur. Ali girdiği her yarıştan dereceyle döndü. Bu bizim için büyük memnunluk. Ali evvel uygun bir insan olsun, eğitimli bir insan olsun. Şu an epey okuyor, çalışıyor, farklı ülkeler görüyor. Farklı fikirleri pek daha yeterli yorumlar yapıp daha güzel çalacak” dedi.
TÜRKİYE’DEKİ YETENEKLER YURT DIŞINA GİDİYOR
Türkiye’de epey fazla yetenekli çocuk olduğuna dikkat çeken Elena Çekiç, “Bu kabiliyetli çocukların yüzde 99’u yurt dışına eğitim almaya gidiyor. Gidenlerin yüzde 50’si de dönmüyor. Bu Türkiye için büyük bir kayıp. Aileler kendi çocuklarını seviyor, bende 2 çocuğumu hayli seviyorum. Lakin aileler daha çocukları hayli küçükken onları yıldız yapmak istiyor. Bunlara gerek yok. Fazla reklam hoş değildir. Çocuk için en kıymetli şey eğitimdir. Türkiye’de yetenekli çocuk hayli var. Bu çocuklar bizim çocuklarımız, bunlara takviye vermek lazım. Onlar bizim geleceğimiz” diye konuştu.