Küme üyeleri Birol, Arda, İlker ve Murat, ülke beşerinin sıkıntılarını sıralarken başlıktaki yorumu yaptı. Küme, “Aklın ve bilimin peşinde gitmeyen ülkelerde yaşananlar ortada” dedi
Gripin, 22 yıl evvel mühendis, iktisatçı, iç mimar ve işletme mezunu 4 arkadaşın tesadüfen bir ortaya gelmesiyle kuruldu. Ortak toplumsal etraf, ortak kültürel altyapı ve en kıymetlisi ortak müzik zevkleri kümesi bugünlere muvaffakiyetle getirdi. Birol Namoğlu (vokal), Murat Başdoğan (gitarlar), İlker Baliç (davul) ve Arda İnceoğlu ‘Gripin’i anlattı. Apolitik olmadıklarını lakin ülke sıkıntılarına da kayıtsız kalamadıklarını belirten başarılı kümeyle içten bir sohbet gerçekleştirdik…
■ 50’li yaşların üstündekiler Gripin’i ağrı kesici ilaç olarak bilir. Kümeye ismini nasıl koydunuz?
Birol: Kümesi kurduk kurmasına fakat bir türlü ismi bulamıyoruz. Üstelik birinci sahne alacağımız güne kadar. Kümeye isim arayışımız sürerken, biraz da ümitsizliğe kapılmışken, Gayrettepe’deki fabrikanın tabelası gözümüze ilişti. O an Cihan Gülçığ ile birbirimize bakıp ‘niçin olmasın?’ dedik. (Gülüyor.)
■ Rock müzik genelde politik olur. Rock’da karşı çıkış, direniş olur. Sizin müziğiniz apolitik mi?
Birol: İçimizden ne geliyorsa onları yazmaya çalışıyoruz. Aslında ‘Baba Mesleği’, ‘bu biçimde Kahpedir Dünya’ pek apolitik sayılmaz.
Arda: ‘Nasılım Biliyor musun?’ Ulu Öncü’ye yazılan bir mektuptur örneğin.
İlker: Ama çoklukla ikili bağlar hakkında müzikler ürettiğimiz gerçek.
Murat: normal olarakki siyasete, dünyada ve Türkiye’de olan biteni takip ediyor, yaşıyoruz.
■ Ülkenin sizce en büyük sorunu ne?
İlker: Bence faal bedellerden, ahlaki kıymetlerden uzaklaşmamız, kural, hak, hukuk tanımamamız. Bu market sırasından trafikteki kural tanımazlıklara, liyakat prensibinden uzaklaşmaktan eş dost kayırmaya kadar gidiyor.
Arda: Kadına, çocuğa, tüm canlılara uygulanan şiddet. Ve bu cürümlerin cezasız kalması.
Murat: Bugünlerde bilhassa hayat pahalılığı. Global ısınmanın, nüfus artışının tesirlerinin üzerine bir de plansızlık, fırsatçılık eklenince..
Birol: Yalnızca Türkiye’de değil dünyanın biroldukça yerinde olan israf ve açgözlülük. 5 kıtada, birfazlaca ülke ve kentte çaldık, oralarda bulunma imkanı, gözlemleme imkanı bulduk. Memleketimizin 75 kentinde çaldık, dolaştık. İnsan olarak ortalama hayat süremiz belirli. Bu süreyi birbirimizin hakkını yiyerek, hengame ederek değil pastayı büyütüp adil dağıtmaya çalışarak, ömrün zahmetinden çok keyfini yaşamaya ve yaşatmaya çalışarak geçirmeliyiz. Tarihten ders almayan, aklın, bilimin peşinden gitmeyen ülkelerde yaşananlar, etrafımızda olanlar ortada. Atatürk’ün, kıymetini her gün daha da fazla anlıyoruz, kuruluş prensiplerimizin ehemmiyetini her gün daha uygun anlıyoruz.
MAKSADIMIZ HAYATIMIZ BOYUNCA MÜZİK YAPMAK Küme 22 yıldır bir ortada nasıl kalmayı başardığını anlattı: Birol: Bizden daha fazla vakittir birlikte olanlar da var. (Gülüyor) Gayemiz ömrümüz boyunca müzik yapmak. İlker: Ve bunu birlikte yapmak. Murat: Bizim ilgimizde de iniş çıkışlar, tartışmalar oluyor. Arda: Lakin bir biçimde bunu çözmeye çalışıyoruz.
■ Kümesi kurduktan daha sonra ömrünüzde bugüne kadar neler gelişti?
Murat: Biz bir yandan müzik yapmaya çalışırken bir yandan da öbür kısımlarda eğitimlerimizi tamamladık. Uzun bir seyahat oldu.
Arda: Bu seyahatin lakin 10. yılında külliyen ve yalnızca müzik yapar olduk.
İlker: Yani hayatımızı müzikten kazanmamız vakit aldı. İşin manevi tarafı bizim için her vakit ön planda oldu, vazgeçmedik.
Birol: elbettee maddi tarafı oldu. Ancak daha da değerlisi bu vakit dilimi ortasında arkadaşlıklarımıza, evliliklerimize, dünyayı dolaşmamıza, en keyifi anlarımızı yaşamamıza Gripin vesile oldu.
■ Boş vakit içinderınızda neler yaparsınız.
Birol: Şehirlerimiz farklı artık. Ben boş vakit içinderımda çokça dizi ya da sinema izliyor, oyun konsolunda parmak sallıyor ya da dost sofralarında hayata anı katıyorum.
Arda: Benim eşimle bir müddetdir boş vaktim olmuyor. Bu yılın ortalarında bir kızımız oldu, mesaimiz ağır.
İlker: Birebir durumda bizde de mevcut. Venüs, kızımız, boş vakit içinderımızın tamamı onunla geçiyor.
Murat: Ben de Ege’ye yol alanlardanım. Yeni yeni yerleşiyoruz ve konutun işleri bitmek bilmiyor diyebilirim. Ancak seyahatlerde, konser öncelerinde birlikte olduğumuz boş anlarda ortak noktamız değişik tatlar, yöresel yemekler peşinde koşmak.
■ Küme ortasında fikir çatışması yaşanıyor mu?
İlker: Oluyor olmaz olur mu? Fakat epeyce fazla değil.
Murat: Oylama sisteminin ortasında kalmaya çalışıyoruz.
Arda: Uzun yılların verdiği dostluk var, paylaşılan fazlaca an var. Büyük bir aileyiz ve kimi vakit zaman alsa da konuşarak, dinleyerek, düşünerek sıkıntılarımızı çözüyoruz. Bugüne kadar bu biçimde oldu en azından.
Birol: Baktığımızda kümeleri dağıtan 2 büyük sebep var aslında. Ekonomik sebepler ve ‘Ergonomik’ sebepler. Türkiye’de küme müziğinden kazanılabilecek para belirli, bunun uzun yıllardır farkındayız. Ego konusuna gelince elbettee ego sahibi insanlarız lakin aşırısına kaçmamaya, adil bir biçimde devam etmeye çalışıyoruz. O denli ki Gripin kliplerinde herkes eşit müddet almalıdır ve alır.
■ Albümlerin yerini single aldı. Dijital müzik dünyası beklentileri karşılıyor mu?
Arda: Dijitalin hem avantajları birebir vakitte alışamadığımız taraftarı var olağan. Adapte olmakta zorlandık ancak zorundaydık.
İlker: elbette albüm tadını vermiyor singlelar. Kartonet incelemek, albümün bütününü anlamaya çalışmak fazlaca farklı tecrübeler. Ya da tecrübeleri mi demeliyiz bilmiyorum.
Birol: Fakat yeni çıkışlar için de avantaj dijital dünya. Kalıcı olmak ise artık daha sıkıntı. Birinci teklimizi yaparken çok zorlandık.
■ Yeni projeleriniz neler?
Murat: Yeni müziğimiz tamamlanmak üzere.
Arda: Bunun yanı sıra orta ara yayınlayacağımız sevdiğimiz müziklerin bir daha yorumlamaları var.
İlker: Bunların da ikisi tamamlandı.
Birol: Bir yandan da hayli özlediğimiz, fazlaca beklediğimiz ve sonunda kavuştuğumuz konserler devam ediyor.
■ Bugün 20 yaşında olanlar müziklerinizle büyüdü diyebiliriz. Dinleyici kitlenizde yük hangi yaş kümesi?
Birol: İlginç bir biçimde farklı yaş kümelerine ulaşmayı başarabilmişiz.
Arda: elbette vakit değişiyor, müzik değişiyor, hepimiz değişiyoruz. Bu süratli değişimler içinde epey yıl kalıcı olabilmek bizim için büyük memnunluk. Lakin dedik ya, gayeler büyük.
■ Birinci senelerına göre Gripin’in müziğinde ne üzere değişiklikler oldu?
İlker: Müzik yapmaya devam ettikçe hem enstrümanlarımızla tıpkı vakitte birbirimizle olan bağımız arttı. Bunun haricinde İstanbul’da liselerimizde rock müzik ile başladığımız müzik serüvenlerimiz farklı çeşitleri de dinledikçe o yelpazeden etkilendi, değişti, değişmeye de devam ediyor.
Arda: Yollarda geçirdiğimiz vakit, hoş Anadolu’yu gezdikçe, o topraklardan aldığımız ilham da natürel müziğimizi değiştirmiştir.
Gripin, 22 yıl evvel mühendis, iktisatçı, iç mimar ve işletme mezunu 4 arkadaşın tesadüfen bir ortaya gelmesiyle kuruldu. Ortak toplumsal etraf, ortak kültürel altyapı ve en kıymetlisi ortak müzik zevkleri kümesi bugünlere muvaffakiyetle getirdi. Birol Namoğlu (vokal), Murat Başdoğan (gitarlar), İlker Baliç (davul) ve Arda İnceoğlu ‘Gripin’i anlattı. Apolitik olmadıklarını lakin ülke sıkıntılarına da kayıtsız kalamadıklarını belirten başarılı kümeyle içten bir sohbet gerçekleştirdik…
■ 50’li yaşların üstündekiler Gripin’i ağrı kesici ilaç olarak bilir. Kümeye ismini nasıl koydunuz?
Birol: Kümesi kurduk kurmasına fakat bir türlü ismi bulamıyoruz. Üstelik birinci sahne alacağımız güne kadar. Kümeye isim arayışımız sürerken, biraz da ümitsizliğe kapılmışken, Gayrettepe’deki fabrikanın tabelası gözümüze ilişti. O an Cihan Gülçığ ile birbirimize bakıp ‘niçin olmasın?’ dedik. (Gülüyor.)
■ Rock müzik genelde politik olur. Rock’da karşı çıkış, direniş olur. Sizin müziğiniz apolitik mi?
Birol: İçimizden ne geliyorsa onları yazmaya çalışıyoruz. Aslında ‘Baba Mesleği’, ‘bu biçimde Kahpedir Dünya’ pek apolitik sayılmaz.
Arda: ‘Nasılım Biliyor musun?’ Ulu Öncü’ye yazılan bir mektuptur örneğin.
İlker: Ama çoklukla ikili bağlar hakkında müzikler ürettiğimiz gerçek.
Murat: normal olarakki siyasete, dünyada ve Türkiye’de olan biteni takip ediyor, yaşıyoruz.
■ Ülkenin sizce en büyük sorunu ne?
İlker: Bence faal bedellerden, ahlaki kıymetlerden uzaklaşmamız, kural, hak, hukuk tanımamamız. Bu market sırasından trafikteki kural tanımazlıklara, liyakat prensibinden uzaklaşmaktan eş dost kayırmaya kadar gidiyor.
Arda: Kadına, çocuğa, tüm canlılara uygulanan şiddet. Ve bu cürümlerin cezasız kalması.
Murat: Bugünlerde bilhassa hayat pahalılığı. Global ısınmanın, nüfus artışının tesirlerinin üzerine bir de plansızlık, fırsatçılık eklenince..
Birol: Yalnızca Türkiye’de değil dünyanın biroldukça yerinde olan israf ve açgözlülük. 5 kıtada, birfazlaca ülke ve kentte çaldık, oralarda bulunma imkanı, gözlemleme imkanı bulduk. Memleketimizin 75 kentinde çaldık, dolaştık. İnsan olarak ortalama hayat süremiz belirli. Bu süreyi birbirimizin hakkını yiyerek, hengame ederek değil pastayı büyütüp adil dağıtmaya çalışarak, ömrün zahmetinden çok keyfini yaşamaya ve yaşatmaya çalışarak geçirmeliyiz. Tarihten ders almayan, aklın, bilimin peşinden gitmeyen ülkelerde yaşananlar, etrafımızda olanlar ortada. Atatürk’ün, kıymetini her gün daha da fazla anlıyoruz, kuruluş prensiplerimizin ehemmiyetini her gün daha uygun anlıyoruz.
MAKSADIMIZ HAYATIMIZ BOYUNCA MÜZİK YAPMAK Küme 22 yıldır bir ortada nasıl kalmayı başardığını anlattı: Birol: Bizden daha fazla vakittir birlikte olanlar da var. (Gülüyor) Gayemiz ömrümüz boyunca müzik yapmak. İlker: Ve bunu birlikte yapmak. Murat: Bizim ilgimizde de iniş çıkışlar, tartışmalar oluyor. Arda: Lakin bir biçimde bunu çözmeye çalışıyoruz.
■ Kümesi kurduktan daha sonra ömrünüzde bugüne kadar neler gelişti?
Murat: Biz bir yandan müzik yapmaya çalışırken bir yandan da öbür kısımlarda eğitimlerimizi tamamladık. Uzun bir seyahat oldu.
Arda: Bu seyahatin lakin 10. yılında külliyen ve yalnızca müzik yapar olduk.
İlker: Yani hayatımızı müzikten kazanmamız vakit aldı. İşin manevi tarafı bizim için her vakit ön planda oldu, vazgeçmedik.
Birol: elbettee maddi tarafı oldu. Ancak daha da değerlisi bu vakit dilimi ortasında arkadaşlıklarımıza, evliliklerimize, dünyayı dolaşmamıza, en keyifi anlarımızı yaşamamıza Gripin vesile oldu.
■ Boş vakit içinderınızda neler yaparsınız.
Birol: Şehirlerimiz farklı artık. Ben boş vakit içinderımda çokça dizi ya da sinema izliyor, oyun konsolunda parmak sallıyor ya da dost sofralarında hayata anı katıyorum.
Arda: Benim eşimle bir müddetdir boş vaktim olmuyor. Bu yılın ortalarında bir kızımız oldu, mesaimiz ağır.
İlker: Birebir durumda bizde de mevcut. Venüs, kızımız, boş vakit içinderımızın tamamı onunla geçiyor.
Murat: Ben de Ege’ye yol alanlardanım. Yeni yeni yerleşiyoruz ve konutun işleri bitmek bilmiyor diyebilirim. Ancak seyahatlerde, konser öncelerinde birlikte olduğumuz boş anlarda ortak noktamız değişik tatlar, yöresel yemekler peşinde koşmak.
■ Küme ortasında fikir çatışması yaşanıyor mu?
İlker: Oluyor olmaz olur mu? Fakat epeyce fazla değil.
Murat: Oylama sisteminin ortasında kalmaya çalışıyoruz.
Arda: Uzun yılların verdiği dostluk var, paylaşılan fazlaca an var. Büyük bir aileyiz ve kimi vakit zaman alsa da konuşarak, dinleyerek, düşünerek sıkıntılarımızı çözüyoruz. Bugüne kadar bu biçimde oldu en azından.
Birol: Baktığımızda kümeleri dağıtan 2 büyük sebep var aslında. Ekonomik sebepler ve ‘Ergonomik’ sebepler. Türkiye’de küme müziğinden kazanılabilecek para belirli, bunun uzun yıllardır farkındayız. Ego konusuna gelince elbettee ego sahibi insanlarız lakin aşırısına kaçmamaya, adil bir biçimde devam etmeye çalışıyoruz. O denli ki Gripin kliplerinde herkes eşit müddet almalıdır ve alır.
■ Albümlerin yerini single aldı. Dijital müzik dünyası beklentileri karşılıyor mu?
Arda: Dijitalin hem avantajları birebir vakitte alışamadığımız taraftarı var olağan. Adapte olmakta zorlandık ancak zorundaydık.
İlker: elbette albüm tadını vermiyor singlelar. Kartonet incelemek, albümün bütününü anlamaya çalışmak fazlaca farklı tecrübeler. Ya da tecrübeleri mi demeliyiz bilmiyorum.
Birol: Fakat yeni çıkışlar için de avantaj dijital dünya. Kalıcı olmak ise artık daha sıkıntı. Birinci teklimizi yaparken çok zorlandık.
■ Yeni projeleriniz neler?
Murat: Yeni müziğimiz tamamlanmak üzere.
Arda: Bunun yanı sıra orta ara yayınlayacağımız sevdiğimiz müziklerin bir daha yorumlamaları var.
İlker: Bunların da ikisi tamamlandı.
Birol: Bir yandan da hayli özlediğimiz, fazlaca beklediğimiz ve sonunda kavuştuğumuz konserler devam ediyor.
■ Bugün 20 yaşında olanlar müziklerinizle büyüdü diyebiliriz. Dinleyici kitlenizde yük hangi yaş kümesi?
Birol: İlginç bir biçimde farklı yaş kümelerine ulaşmayı başarabilmişiz.
Arda: elbette vakit değişiyor, müzik değişiyor, hepimiz değişiyoruz. Bu süratli değişimler içinde epey yıl kalıcı olabilmek bizim için büyük memnunluk. Lakin dedik ya, gayeler büyük.
■ Birinci senelerına göre Gripin’in müziğinde ne üzere değişiklikler oldu?
İlker: Müzik yapmaya devam ettikçe hem enstrümanlarımızla tıpkı vakitte birbirimizle olan bağımız arttı. Bunun haricinde İstanbul’da liselerimizde rock müzik ile başladığımız müzik serüvenlerimiz farklı çeşitleri de dinledikçe o yelpazeden etkilendi, değişti, değişmeye de devam ediyor.
Arda: Yollarda geçirdiğimiz vakit, hoş Anadolu’yu gezdikçe, o topraklardan aldığımız ilham da natürel müziğimizi değiştirmiştir.