Beşiktaş taraftar kümesi Çarşı davasında Yargıtay’ın bozma ilamına uyuldu
Seyahat Parkı olaylarına ait ortalarında Beşiktaş taraftar kümesi Çarşı mensuplarının da bulunduğu 35 sanığa, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya yahut bakılırsavlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek”, “Toplantı ve Şov Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet”, “terör örgütü kurma yahut yönetme ile örgüte üye olma” cürümlerinden verilen beraat kararlarının Yargıtay tarafınca bozulmasının akabinde 35 sanık bir daha hakim karşısına çıktı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada 25 tutuksuz sanık ile avukatları hazır bulunurken, sanıklardan kimileri duruşmaya Beşiktaş formasıyla katıldı.
Duruşmada Cumhurbaşkanlığı avukatının, davaya müdahil olma talepli dilekçe sunduğu açıklandı.
Mahkeme lideri, Yargıtay’ın bozma ilamını hatırlatarak, sanıklara bu karara karşı diyeceklerini sordu.
Sanık Arda Memnun Doğan, bozma ilamını kabul etmediğini ve mahkemenin sonucunda direnmesini istediklerini belirterek, “6 sene evvel beraat ettik. O davada her şeyi anlattık. Bu davayı açan savcı FETÖ’den yurt dışına kaçtı. O kaçmışken yargılanmamız anlamsız ve saçma geliyor. Kanuna muhalif hiç bir şey yapmadık.” dedi.
Bozma sonucunı hakikat bulmadıklarını söyleyen sanık Ayhan Güner de yaratılan algıdan dolayı taarruzlara uğradıklarını, her türlü mağduriyeti yaşadıklarını söylemiş oldu.
Güner’in avukatı İhtilal Alpaslan ise Çarşı Gurubunun bir terör örgütü olmadığını tabir ederek, “Çarşı yasa dışı bir örgüt değil vicdani bir harekettir. Bu ülkenin yüz akıdır. Sizden çölde bir damla su olmanızı talep ediyoruz.” halinde konuştu.
Beşiktaş taraftarı olduğunu ve bununla gurur duyduğunu kaydeden sanık Güray Sözmen, “Çarşı’nın da üyesiyim bununla da onur duyuyorum. Her 6 senede bir mahkeme bizim hakkımızdaki düzmecelerle yargılama mı yapacak? Bir Beşiktaşlı olmam bir Çarşı üyesi olmam sebebiyle bunu niye yaşadığımıza hala mana veremiyorum. FETÖ’nün bize kurduğu kumpas bu. Gözaltına alındığımda Nazmi müdüre (FETÖ’den tutuklu eski emniyet müdürü Nazmi Ardıç) ‘Bu günlerde gelir geçer, bu devran bu biçimde kalmaz’ dedim. Nazmi müdür de ‘Devran bugün bu biçimde dönüyor’ demişti. Gün oldu devran döndü, o ve Muammer Akkaş kaçtı yargılanıyor. Beraat sonucunda direnilmesini istiyorum.” diye konuştu.
Sanık Cem Yakışkan da mahkemenin verdiği birinci sonucun ardında durmasını istediklerini vurgulayarak, “Çarşı’yı 40 sene evvel kurduk. Çarşı bir taraftar kümesidir. Biz bu ülkenin evlatlarıyız. Natürel ki hukuksuzluğun her vakit karşısında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı, Van depremindeki yardımlarımız için bize empati mükafatı verdi. Tabi ki Seyahat Parkı’na katıldık gerçek lakin bize bir örgüt demek istiyorsanız ‘Mustafa Kemal’in askerleri’ diyebilirsiniz.” diye konuştu.
Sanıklardan Sarp Dağ’ın avukatı Murat Erdoğan da kelam alarak, müvekkilinin bu dava niçiniyle artık yurt haricinde yaşadığını belirterek, “2015’de mahkeme karar verdi. Belge Yargıtay’a gittiğinde ısrarla dilekçe verip temyiz incelemelerinin tamamlanmasını istedik. Müvekkil o devir üniversite öğrencisiydi. Mezun oldu, pilot olmak istedi. Bu dava niçiniyle güvenlik soruşturmasından geçemedi. Yurt haricinde pilotluk eğitimi aldı. Bu dava katılaşır umudu taşıyordu lakin olmadı. Müvekkil bu dava niçiniyle Türkiye’de mesleğini icra edemiyor. Yargıtay sonucuna direnmenizi istiyoruz.” tabirlerini kullandı.
Sanık Yusuf Demirci ise “Beşiktaş’ın hiç bir taraftarı Türk bayrağına el uzatılmasına, yakılmasına müsaade vermez. Arkadaşlarımdan biri ‘Osman Kavala diye bir adamı tanıyor musun?’ dediğinde Galatasaraylı ümit Davala’nın akrabası zannettim. bu biçimde bir adamı tanımıyorum.” dedi.
Öbür sanıklar ve avukatları da direnme sonucu verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, yol ve yasaya uygun bulduğu Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin bozma ilamına uyulmasına karar verdi.
Sanıklar ve avukatlarına, birleştirme ve belgenin aslı konusunda yazılı beyanlarını sunmak üzere müddet veren heyet, taraflar dilekçelerini sunduklarında birleştirme konusunda muvafakat verilip verilmeyeceği konusunun celse içinde kıymetlendirilmesine hükmetti.
Cumhurbaşkanlığının müdahillik talebini kabul eden heyet, duruşmayı erteledi.
Yargıtay sonucu bozmuştu
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Çarşı davasında verilen karara ait temyiz incelemesini tamamlamış, sanıklar hakkında verilen beraat kararlarını oy birliğiyle bozmuştu.
Kararda, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinin bu evrakı, Taksim Seyahat olaylarının gerçekleştirilme hali ve somut olay bir arada değerlendirildiğinde, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya yahut vazifelerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek” kabahati bakımından, Cumhurbaşkanlığının (o devir için Başbakanlık) direkt ziyan görüp davaya katılma hakkı bulunduğu biçimde, Ceza Muhakemesi Kanunu mucibince, tarzına uygun olarak dava ve duruşmalardan haberdar edilmeksizin, yargılamaya devam edilerek, karar kurulmasının yasaya muhalif olduğu kaydedilmişti.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesindeki Seyahat parkı olaylarına ait evrak ile bu evrak içinde tüzel ve fiili irtibat bulunduğu da belirtilen kararda, “örgüt üyeliği cürmünün özelliği nazara alınarak, her iki belgenin birleştirilmesi cihetine gidilmesi, sanıkların türel durumlarının buna bakılırsa takdir ve tayini gerekirken, yazılı biçimde eksik araştırma sonucunda beraatlerine karar verilmesi”nin bozma sebebi sayıldığı aktarılmıştı.
Kararda, “Toplantı ve Şov Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” cürmü bakımından birtakım sanıkların, bağlantının tespiti ve imaj kayıtlarını kabul etmedikleri aktarıldı. Bu cürüm istikametinden, olaylara ait mobese, kamera kayıtları, TV’lerden elde edilebilecek imaj ve kayıtların temin edilmemesi ve manzara ve kayıtlarının sanıklara ilişkin olup olmadığına yönelik İsimli Tıp, TRT, TÜBİTAK üzere kurumlardan rapor aldırılmadan karar kurulmasının da bozma sebebi yapıldığı kaydedilmişti.
SON SARSINTILAR: Türkiye ve dünyadan son dakika sarsıntılar listesi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Başak Akbulut Müellif
Seyahat Parkı olaylarına ait ortalarında Beşiktaş taraftar kümesi Çarşı mensuplarının da bulunduğu 35 sanığa, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya yahut bakılırsavlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek”, “Toplantı ve Şov Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet”, “terör örgütü kurma yahut yönetme ile örgüte üye olma” cürümlerinden verilen beraat kararlarının Yargıtay tarafınca bozulmasının akabinde 35 sanık bir daha hakim karşısına çıktı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada 25 tutuksuz sanık ile avukatları hazır bulunurken, sanıklardan kimileri duruşmaya Beşiktaş formasıyla katıldı.
Duruşmada Cumhurbaşkanlığı avukatının, davaya müdahil olma talepli dilekçe sunduğu açıklandı.
Mahkeme lideri, Yargıtay’ın bozma ilamını hatırlatarak, sanıklara bu karara karşı diyeceklerini sordu.
Sanık Arda Memnun Doğan, bozma ilamını kabul etmediğini ve mahkemenin sonucunda direnmesini istediklerini belirterek, “6 sene evvel beraat ettik. O davada her şeyi anlattık. Bu davayı açan savcı FETÖ’den yurt dışına kaçtı. O kaçmışken yargılanmamız anlamsız ve saçma geliyor. Kanuna muhalif hiç bir şey yapmadık.” dedi.
Bozma sonucunı hakikat bulmadıklarını söyleyen sanık Ayhan Güner de yaratılan algıdan dolayı taarruzlara uğradıklarını, her türlü mağduriyeti yaşadıklarını söylemiş oldu.
Güner’in avukatı İhtilal Alpaslan ise Çarşı Gurubunun bir terör örgütü olmadığını tabir ederek, “Çarşı yasa dışı bir örgüt değil vicdani bir harekettir. Bu ülkenin yüz akıdır. Sizden çölde bir damla su olmanızı talep ediyoruz.” halinde konuştu.
Beşiktaş taraftarı olduğunu ve bununla gurur duyduğunu kaydeden sanık Güray Sözmen, “Çarşı’nın da üyesiyim bununla da onur duyuyorum. Her 6 senede bir mahkeme bizim hakkımızdaki düzmecelerle yargılama mı yapacak? Bir Beşiktaşlı olmam bir Çarşı üyesi olmam sebebiyle bunu niye yaşadığımıza hala mana veremiyorum. FETÖ’nün bize kurduğu kumpas bu. Gözaltına alındığımda Nazmi müdüre (FETÖ’den tutuklu eski emniyet müdürü Nazmi Ardıç) ‘Bu günlerde gelir geçer, bu devran bu biçimde kalmaz’ dedim. Nazmi müdür de ‘Devran bugün bu biçimde dönüyor’ demişti. Gün oldu devran döndü, o ve Muammer Akkaş kaçtı yargılanıyor. Beraat sonucunda direnilmesini istiyorum.” diye konuştu.
Sanık Cem Yakışkan da mahkemenin verdiği birinci sonucun ardında durmasını istediklerini vurgulayarak, “Çarşı’yı 40 sene evvel kurduk. Çarşı bir taraftar kümesidir. Biz bu ülkenin evlatlarıyız. Natürel ki hukuksuzluğun her vakit karşısında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı, Van depremindeki yardımlarımız için bize empati mükafatı verdi. Tabi ki Seyahat Parkı’na katıldık gerçek lakin bize bir örgüt demek istiyorsanız ‘Mustafa Kemal’in askerleri’ diyebilirsiniz.” diye konuştu.
Sanıklardan Sarp Dağ’ın avukatı Murat Erdoğan da kelam alarak, müvekkilinin bu dava niçiniyle artık yurt haricinde yaşadığını belirterek, “2015’de mahkeme karar verdi. Belge Yargıtay’a gittiğinde ısrarla dilekçe verip temyiz incelemelerinin tamamlanmasını istedik. Müvekkil o devir üniversite öğrencisiydi. Mezun oldu, pilot olmak istedi. Bu dava niçiniyle güvenlik soruşturmasından geçemedi. Yurt haricinde pilotluk eğitimi aldı. Bu dava katılaşır umudu taşıyordu lakin olmadı. Müvekkil bu dava niçiniyle Türkiye’de mesleğini icra edemiyor. Yargıtay sonucuna direnmenizi istiyoruz.” tabirlerini kullandı.
Sanık Yusuf Demirci ise “Beşiktaş’ın hiç bir taraftarı Türk bayrağına el uzatılmasına, yakılmasına müsaade vermez. Arkadaşlarımdan biri ‘Osman Kavala diye bir adamı tanıyor musun?’ dediğinde Galatasaraylı ümit Davala’nın akrabası zannettim. bu biçimde bir adamı tanımıyorum.” dedi.
Öbür sanıklar ve avukatları da direnme sonucu verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, yol ve yasaya uygun bulduğu Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin bozma ilamına uyulmasına karar verdi.
Sanıklar ve avukatlarına, birleştirme ve belgenin aslı konusunda yazılı beyanlarını sunmak üzere müddet veren heyet, taraflar dilekçelerini sunduklarında birleştirme konusunda muvafakat verilip verilmeyeceği konusunun celse içinde kıymetlendirilmesine hükmetti.
Cumhurbaşkanlığının müdahillik talebini kabul eden heyet, duruşmayı erteledi.
Yargıtay sonucu bozmuştu
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Çarşı davasında verilen karara ait temyiz incelemesini tamamlamış, sanıklar hakkında verilen beraat kararlarını oy birliğiyle bozmuştu.
Kararda, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinin bu evrakı, Taksim Seyahat olaylarının gerçekleştirilme hali ve somut olay bir arada değerlendirildiğinde, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya yahut vazifelerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek” kabahati bakımından, Cumhurbaşkanlığının (o devir için Başbakanlık) direkt ziyan görüp davaya katılma hakkı bulunduğu biçimde, Ceza Muhakemesi Kanunu mucibince, tarzına uygun olarak dava ve duruşmalardan haberdar edilmeksizin, yargılamaya devam edilerek, karar kurulmasının yasaya muhalif olduğu kaydedilmişti.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesindeki Seyahat parkı olaylarına ait evrak ile bu evrak içinde tüzel ve fiili irtibat bulunduğu da belirtilen kararda, “örgüt üyeliği cürmünün özelliği nazara alınarak, her iki belgenin birleştirilmesi cihetine gidilmesi, sanıkların türel durumlarının buna bakılırsa takdir ve tayini gerekirken, yazılı biçimde eksik araştırma sonucunda beraatlerine karar verilmesi”nin bozma sebebi sayıldığı aktarılmıştı.
Kararda, “Toplantı ve Şov Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” cürmü bakımından birtakım sanıkların, bağlantının tespiti ve imaj kayıtlarını kabul etmedikleri aktarıldı. Bu cürüm istikametinden, olaylara ait mobese, kamera kayıtları, TV’lerden elde edilebilecek imaj ve kayıtların temin edilmemesi ve manzara ve kayıtlarının sanıklara ilişkin olup olmadığına yönelik İsimli Tıp, TRT, TÜBİTAK üzere kurumlardan rapor aldırılmadan karar kurulmasının da bozma sebebi yapıldığı kaydedilmişti.
SON SARSINTILAR: Türkiye ve dünyadan son dakika sarsıntılar listesi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Başak Akbulut Müellif