semaver
New member
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta, Filyos Limanı Açılışı ve Doğalgaz İşletme Tesisleri Temel Atma Töreni’nde yaptığı açıklamada, yeni bir doğalgaz rezervinin bulunduğunu duyurmuştu.
Erdoğan, Fatih sondaj gemisinin Amasra-1 kuyusunda yaptığı keşifte 135 milyar metreküp doğalgaza ulaştığını belirtmişti.
OXFORD’DAN TÜRKİYE YORUMU
Türkiye, bu biçimdece geçen yıl yapılan 405 milyar metreküplük keşifle birlikte toplamda 540 milyar metreküp doğalgaz keşfine imza atmış oldu. Milletlerarası kuruluşlar, Türkiye’nin gaz alım konusunda başka ülkelerle müzakere konumunun güçleneceğini vurguladı.
Oxford Enstitüsü Güç Çalışmaları Kıdemli Uzmanı Stephen O’Sullivan, Türkiye’nin yıllık gaz talebinin 43 milyar metreküp civarında olduğunu ve ülkenin geçen yıl denizlerdeki en büyük keşfi yaparak tüm ithalatını karşılayacak ölçülere ulaştığını söylemiş oldu.
“TÜRKİYE DAHA DÜŞÜK BİR FİYATI TEMİNAT ALTINA ALACAK”
Karadeniz’deki keşfin Türkiye’nin yapacağı doğalgaz kontrat görüşmelerinde elini güçlendireceğine dikkati çeken O’Sullivan, “Rusya, son senelerda Türkiye’nin ana gaz tedarikçisi pozisyonunda fakat yerli gaz rezervlerinin keşfi ve üretimiyle gelecekteki tedarik ve kontrat yenileme görüşmelerinde Türkiye epey daha kuvvetli bir pozisyonda. Olağan ki bir gün yerli gaz bitebilir ve Türkiye’nin Rusya’ya bir daha muhtaçlığı olabilir lakin bu keşfin getireceği rekabetle Türkiye, Rusya’dan yaptığı ithalat için daha düşük bir fiyatı teminat altına alacaktır.” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN RUSYA’YA BAĞIMLILIĞINI AZALTACAK”
O’Sullivan, Türkiye’nin Karadeniz’deki doğalgaz keşfinin epey kıymetli olduğunun altını çizerek, “Yerli gaz arzı, Türkiye’nin Rusya’ya bağımlılığını azaltacaktır. Ülkenin gaz talebi artsa bile Sakarya alanından gelen gaz Türkiye’nin hem ithalata bağımlılığını azaltacak tıpkı vakitte ülke iktisadından kömür gibisi yakıtlar yerine doğal gaz kullanmasının artmasını sağlayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
“ÇOK DEĞERLİ BİR BAŞARI”
Bu üslup projelerin teknik olduğunu ve işlerin aksi gitme ihtimali de bulunduğunu lisana getiren O’Sullivan, şu biçimde devam etti:
“160 kilometrelik bir açık deniz boru sınırı ve Türkiye kıyısında bir gaz alım istasyonunun inşaatının tamamlanması keşiften sadece 2 yıl daha sonrası için optimist bir amaç olabilir lakin hükümet projeye açıkça takviye verecektir. Bu niçinle 2023’te saha devreye alınacaktır. Tam üretim için ise 2027-2028 senelerından kelam edebiliriz. Sonuç olarak bu, hem ticari tıpkı vakitte stratejik olarak Türkiye için epeyce kıymetli bir muvaffakiyet ve bu sahanın Türk iktisadı için ehemmiyeti göz önüne alındığında, hükümetin bunu mümkün olduğunca süratli bir biçimde hayata geçireceğine eminim.”
“TEKNOLOJİK KABİLİYETLERİ ARTIRACAK”
Atlantik Kurulu Global Güç Merkezi Kıdemli Uzmanı John Roberts da Sakarya alanındaki keşfin Türkiye’nin genel güç pozisyonunu orta ve uzun vadede düzgünleştirmek için faydalı olacağını belirterek, “Bu keşif başta gaz olmak üzere toplam güç ithalatının azalmasına katkıda bulunabilir. Ayrıyeten saha geliştirme çalışmaları da Türkiye’nin teknolojik kabiliyetlerinin artmasını sağlayacaktır.” dedi.
“2023’TE ÜRETİM YAPILABİLİR”
Büyük bir açık deniz gaz alanının işletmeye alınmasının çoklukla birkaç yıl sürdüğünü lisana getiren Roberts, “Bazı arama kuyularında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılında, yani 2023’te üretim yapılabilir. Sakarya alanından büyük üretimin başlaması ise 3-4 yıl daha sürecektir.” diye konuştu.
Roberts, Türkiye’nin Amasra-1’deki keşfiyle Karadeniz’deki toplam keşfinin 540 milyar metreküpe ulaştığını anımsatarak, bunun İsrail’in Leviathan alanındaki 649 milyar metreküp ve Mısır’ın Zohr alanındaki 850 milyar metreküplük keşiflere yakın bir sayı olduğuna işaret etti.
“MÜZAKERE DURUMUNU GÜÇLENDİRECEK”
Amasra keşfinin Türkiye’nin Karadeniz’de yapacağı öteki keşiflerin de habercisi olabileceğine dikkati çeken Roberts, şunları kaydetti:
“Türkiye şu anda pek rekabetçi bir pozisyonda. Rusya, Azerbaycan ve İran’dan boru sınırlarıyla gaz alıyor. Ayrıyeten, Katar, ABD, Nijerya ve Cezayir üzere ülkelerden de LNG alabiliyor. Yeni keşifler, Türkiye’nin yılda yaklaşık 15 milyar metreküplük plato üretimini büyük ölçüde ulaşılabilir kılıyor. Türkiye’nin bir daha de gaz ithal etmesi gerekecek lakin Sakarya keşifleri, hem Rusya üzere mevcut tedarikçilerle tıpkı vakitte Türkmenistan ve Kuzey Irak üzere Türkiye pazarına girmesi beklenen ülkelerle müzakere konumunu güçlendirecek.”
Erdoğan, Fatih sondaj gemisinin Amasra-1 kuyusunda yaptığı keşifte 135 milyar metreküp doğalgaza ulaştığını belirtmişti.
OXFORD’DAN TÜRKİYE YORUMU
Türkiye, bu biçimdece geçen yıl yapılan 405 milyar metreküplük keşifle birlikte toplamda 540 milyar metreküp doğalgaz keşfine imza atmış oldu. Milletlerarası kuruluşlar, Türkiye’nin gaz alım konusunda başka ülkelerle müzakere konumunun güçleneceğini vurguladı.
Oxford Enstitüsü Güç Çalışmaları Kıdemli Uzmanı Stephen O’Sullivan, Türkiye’nin yıllık gaz talebinin 43 milyar metreküp civarında olduğunu ve ülkenin geçen yıl denizlerdeki en büyük keşfi yaparak tüm ithalatını karşılayacak ölçülere ulaştığını söylemiş oldu.
“TÜRKİYE DAHA DÜŞÜK BİR FİYATI TEMİNAT ALTINA ALACAK”
Karadeniz’deki keşfin Türkiye’nin yapacağı doğalgaz kontrat görüşmelerinde elini güçlendireceğine dikkati çeken O’Sullivan, “Rusya, son senelerda Türkiye’nin ana gaz tedarikçisi pozisyonunda fakat yerli gaz rezervlerinin keşfi ve üretimiyle gelecekteki tedarik ve kontrat yenileme görüşmelerinde Türkiye epey daha kuvvetli bir pozisyonda. Olağan ki bir gün yerli gaz bitebilir ve Türkiye’nin Rusya’ya bir daha muhtaçlığı olabilir lakin bu keşfin getireceği rekabetle Türkiye, Rusya’dan yaptığı ithalat için daha düşük bir fiyatı teminat altına alacaktır.” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN RUSYA’YA BAĞIMLILIĞINI AZALTACAK”
O’Sullivan, Türkiye’nin Karadeniz’deki doğalgaz keşfinin epey kıymetli olduğunun altını çizerek, “Yerli gaz arzı, Türkiye’nin Rusya’ya bağımlılığını azaltacaktır. Ülkenin gaz talebi artsa bile Sakarya alanından gelen gaz Türkiye’nin hem ithalata bağımlılığını azaltacak tıpkı vakitte ülke iktisadından kömür gibisi yakıtlar yerine doğal gaz kullanmasının artmasını sağlayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
“ÇOK DEĞERLİ BİR BAŞARI”
Bu üslup projelerin teknik olduğunu ve işlerin aksi gitme ihtimali de bulunduğunu lisana getiren O’Sullivan, şu biçimde devam etti:
“160 kilometrelik bir açık deniz boru sınırı ve Türkiye kıyısında bir gaz alım istasyonunun inşaatının tamamlanması keşiften sadece 2 yıl daha sonrası için optimist bir amaç olabilir lakin hükümet projeye açıkça takviye verecektir. Bu niçinle 2023’te saha devreye alınacaktır. Tam üretim için ise 2027-2028 senelerından kelam edebiliriz. Sonuç olarak bu, hem ticari tıpkı vakitte stratejik olarak Türkiye için epeyce kıymetli bir muvaffakiyet ve bu sahanın Türk iktisadı için ehemmiyeti göz önüne alındığında, hükümetin bunu mümkün olduğunca süratli bir biçimde hayata geçireceğine eminim.”
“TEKNOLOJİK KABİLİYETLERİ ARTIRACAK”
Atlantik Kurulu Global Güç Merkezi Kıdemli Uzmanı John Roberts da Sakarya alanındaki keşfin Türkiye’nin genel güç pozisyonunu orta ve uzun vadede düzgünleştirmek için faydalı olacağını belirterek, “Bu keşif başta gaz olmak üzere toplam güç ithalatının azalmasına katkıda bulunabilir. Ayrıyeten saha geliştirme çalışmaları da Türkiye’nin teknolojik kabiliyetlerinin artmasını sağlayacaktır.” dedi.
“2023’TE ÜRETİM YAPILABİLİR”
Büyük bir açık deniz gaz alanının işletmeye alınmasının çoklukla birkaç yıl sürdüğünü lisana getiren Roberts, “Bazı arama kuyularında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılında, yani 2023’te üretim yapılabilir. Sakarya alanından büyük üretimin başlaması ise 3-4 yıl daha sürecektir.” diye konuştu.
Roberts, Türkiye’nin Amasra-1’deki keşfiyle Karadeniz’deki toplam keşfinin 540 milyar metreküpe ulaştığını anımsatarak, bunun İsrail’in Leviathan alanındaki 649 milyar metreküp ve Mısır’ın Zohr alanındaki 850 milyar metreküplük keşiflere yakın bir sayı olduğuna işaret etti.
“MÜZAKERE DURUMUNU GÜÇLENDİRECEK”
Amasra keşfinin Türkiye’nin Karadeniz’de yapacağı öteki keşiflerin de habercisi olabileceğine dikkati çeken Roberts, şunları kaydetti:
“Türkiye şu anda pek rekabetçi bir pozisyonda. Rusya, Azerbaycan ve İran’dan boru sınırlarıyla gaz alıyor. Ayrıyeten, Katar, ABD, Nijerya ve Cezayir üzere ülkelerden de LNG alabiliyor. Yeni keşifler, Türkiye’nin yılda yaklaşık 15 milyar metreküplük plato üretimini büyük ölçüde ulaşılabilir kılıyor. Türkiye’nin bir daha de gaz ithal etmesi gerekecek lakin Sakarya keşifleri, hem Rusya üzere mevcut tedarikçilerle tıpkı vakitte Türkmenistan ve Kuzey Irak üzere Türkiye pazarına girmesi beklenen ülkelerle müzakere konumunu güçlendirecek.”