Tiyatro ve sinema oyuncuları okumalı
Eric Morris’ten Mutlak Şuurla Oynamak. Kitapta Stanislavsky’nin metodunu temel alan ve geliştiren Morris, şuurun keşfi ve aktörün enstrümantal gereksinimleriyle başlayarak aktörün yeteneğinin tamamını kullanabilmesini sağlayan pratik teknikleri ele almaktadır. Karakterizasyon ve Prova ile Ahenk üzerine eksiksiz kısımlarıyla bu kitabı –kariyerinin hangi etabında olursa olsun– tüm tiyatro ve sinema oyuncuları okumalı, özümsemeli ve uygulamalıdır. (Alfa Yayıncılık)
Yetimoğlu Doktor, gerçek halk kahramanı
Yılmaz Ünlü’den Yetimoğlu Tabip. Roman, Osmanlı İmparatorluğu’nun son periyodunda Gürcü göçmenlerin Karadeniz Bölgesine yerleştirilmesi daha sonrası, Gürcü Beyefendi ve Ağalarının, yerli halkın topraklarına el koymasını; köylülere yapılan yasadışı baskı ve kıyımları; Osmanlı’nın adalet sisteminde var olan bozukluk, rüşvet ve kayırmacılık kararı dağa çıkmaya mecbur kalan Yetimoğlu Tabip ile Narin’in aşkını anlatır. Yetimoğlu Tabip, fakirin, haksızlığa uğrayanların yardımına koşan, ağalar ve beyefendiler haricinde kimsenin malına ve canına dokunmayan, onları müdafaaya çalışan gerçek bir halk kahramanıdır. On üç yıl halkın dayanağı ile dağlarda hayatış, zenginden almış fakire vermiştir. (Berfin Yayınları)
Kitap, ruhsal tansiyonun mihenk taşı
Patricia Highsmith’ten Trendeki Yabancılar. Buluşa bak! Birbirimizin cinayetini işleyeceğiz, anladın mı? Ben senin karını öldüreceğim, sen de benim babamı! Biz trende karşılaştık, tamam mı? Birbirimizi tanıdığımızı kimse bilmiyor! Cinayet ânında diğer yerlerdeyiz! Anladın mı? Kendinizi hiç beklemezken berbatlığın cisim bulmuş haliyle tıpkı kompartımanda bulabilirsiniz. Guy Haines, laf olsun diye karısı konusunda içini döktüğü Charles Anthony Bruno’dan sadistçe bir teklif alır: Katil olmak! Ancak öldürecekleri şahısları değiş tokuş edecekler ve kusursuz cinayeti işlemiş olacaklardır. Tren seyahati sona erer ancak iki adamın uğursuz mutabakatı tek taraflı da olsa imzalanmıştır; Bruno’nun kendi üzerine düşen cinayeti işlemesiyle, Haines kendini bir kâbusun ortasında bulacaktır. Kitap, ruhsal tansiyonun mihenk taşı. (Can Yayınları)
Hakikat görünmeyen bilinemeyendir
Eddi Anter’den El Ele-Manus in Mano. Hakikat Görünmeyen, Bilinemeyendir. “Olacağın üzere oldun mu?” Şayet olmadıysan, şimdiye kadar bir diğerinin hayatını yaşadın demektir. Hayat oyununda her şey anlamsız da olabilir, yüklediğin kadar da manalı. İş oyuncuda biter… Bir keşiş… Bir şifacı… Bir yargıç… Bir uşak… Bir adamla iki kadın… Baht ile karar içinde gidip gelen adam gerçek aşkı bulduğunda tadını çıkaracak mı? hayatına giren o özel bayan onu ya adam edecek ya da darmaduman… Tutunacak bir insan kalmadığında, Bir’inin aslına bakarsanız seni tutmakta olduğunu hissettiğinde her cins zorluğu yenmek elbette mümkündür. El ele bir arada aşılamayacak mahzur yoktur. (Destek Yayınları)
Her şey bitiyor
Harun Candan’dan Sonsuzluğun Birinci Günü. Her şey bitiyor. MÖ 536: Güneş soluyor. Çalgılar susuyor. Fırtına yaklaşıyor. Kehanet gerçek oluyor. Yeryüzünün en ihtişamlı krallığı Lidya’nın saltanatı çatırdıyor. Prenses arkasına bakmadan koşuyor. 1698: Akdeniz’de bir ada. Kandiller geceyi aydınlatıyor. Genç bir adam kendi ömrünü kurtarmak için celladının hayatını kurtarmak zorunda. Afrika ağlıyor. 1915: Kalküta’da bir masalcı, masallara inanan bir âşık. Yeni Zelanda’da yarım kalan bir aşk. Gelibolu’da bir derviş. Kimi masallar vefatı anlatır, olsun. Âşıklar ölmez. 2003: Amerika yükseliyor. Düşenlerin üstüne basa basa. Bir bayan iki sefer âşık olur. Biri babası, biri öteki yarısı. her insanın bir sırrı vardır, mezarlar o yüzden derin kazılır. 2099: İklim felaketi. Yapay zekâ. Savaş. Susuzluk. Göç. Uzay kolonileri. Global pandemi. Dünya kaybediyor. Gidenler kurtuluyor, kalanlar ölüyor. Nüfus sıfır. (Doğan Kitap)
Zamansızlığın yarattığı bir vakit boşluğu
Seyfettin Araç’tan Sevgili Yalnızlık. Bir bayan ve bir erkek, Likos ve Tidu ile tanışıyoruz bu romanda. Yedi zirveli kentte bir odadayız. Likos iflah olmaz bir hayalperest, Tidu iflah olmaz bir gerçekçi. Güya bir düşün arasındaler, zamansızlığın yarattığı bir vakit boşluğunun ortasında, uzun uzun sohbetler ediyorlar. Yoksa düş değil de hepsi gerçek mi? Bir de yasaklı sözler var. Bunları lisana getirmeden konuşmak zorundalar. Ve ikisinden biri bu sözleri kullanırsa ebediyen birbirlerini kaybedebilirler. Muharrir, denenmemiş bir yazınsal tekniği deniyor bu kitapta. Bir ırmak diyalog üzere akıyor roman. Lisanın sonsuz imkanlarını keşfetmekten çekinmiyor, epik yazının ustalarına selam gönderiyor, okuru gerçek bir edebiyat seyahatine çıkarıyor. (Doğan Solibri)
Anlatı da, tekerrürden ibarettir
Hilmi Yavuz’dan Üç Anlatı. “Aslında bu anlatı neyi anlatır?” diye sormanız kelam mevzusuysa, cevabım: “Bu anlatı, anlatıyı anlatır” olacaktır. “Anlatı da, tarih üzere tekerrürden ibarettir: Evvel Gerçeklik olarak, daha sonra Kurmaca olarak. Üstelik hiç kimse, romanın bittiğini ve romanın bittiği yerden de anlatının başladığını görmüyor.” Fehmi K. (Everest Yayınları)
Zoraki ve tehlikeli bir seyahat
Isaac Asimov’dan Vakıfın Sonu – Vakıf Serisi. Birinci Vakıf ve İkinci Vakıf içindeki acı savaş nihayet sona ermişti. Birinci Vakıf’ın bilim insanları savaştan galip çıkmış ve Hari Seldon’ın eski İmparatorluk’un kalıntılarından yeni bir imparatorluk kurma planına geri dönmüşlerdi. Ancak İkinci Vakıf’ın yok edilmediği ve intikam almak için hazırlandığına dair söylentiler her geçen gün artıyordu. Birinci Vakıf’tan sürgün edilmiş Encümen üyesi Golan Trevize ve tarihçi Janov Pelorat zoraki ve tehlikeli bir seyahate çıkacaktı. Emelleri İkinci Vakıf’ın hâlâ var olduğunu ortaya çıkarmak ve insan ırkının doğduğu mitik gezegeni bulmaktı, yani Dünya’yı. (İthaki Yayınları)
Çölün sonsuz genişliğinde seyahat
Ezgi Altıner’den Dokumacı. Kula, çizgileri olmayan zebralar, kuyu çocuk, şarap ustası, dokumacı ve bu çölün kurtları… Buraya nasıl geldi bilmiyor. Geçmişiyle ilgili hiç bir şey yok aklında. İsmi bile. Gördüğü hayallerle başı gitgide karışan bu kız, bunların tahminen de anıları olabileceğini düşünüyor. Gerçeğin ne olduğunu bu biçimdece anlayabilir tahminen. Fakat daha sonra soruyor kendine, hatırlamak, o gerçek mi? Muharririn romanını okurken bir kızın zihninde ve olayların geçtiği çölün sonsuz genişliğinde bir seyahate çıkacaksınız. Derin bir iç gerçeklikle karşılaşacağınız bu kitap, karakterlerin ruh hâlleriyle şekillenirken kendini arayanların kaydını tutuyor. (Karakarga Yayınları)
Hayatta kalma uğraşı
Zhang Wei’den Kadim Gemi. Çin’in yaşayan en büyük muharrirleri içinde anılan müellif kült romanı, çağdaş Çin edebiyatının hakkında en epeyce konuşulan kitaplarından. Hayali bir kuzey kasabası Wali ve bu kasabanın üç büyük ailesi (Sui, Li ve Zhao) üzerinden müellif, Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ve daha sonraki 40 yılını kaleme alıyor. Bir vakit içinder verimli bir ırmak kenarında olsa da artık eski günlerini arayan bütün Wali kasabasının temel geçim kaynağı noodle imalathanesinden sağlanmaktadır. Lakin ihtilal daha sonrası yaşanan kıtlık, toprak ıslahatı ve sanayi atılımı, kuşaklardır bu kasabada yaşayan aileleri de etkileyecektir. Wali’deki “hayatta kalma” gayreti aslında bütün bir Çin Halk Cumhuriyeti’nin kıssasıdır. (Kırmızı Kedi Yayınları)
Akademisyenin vazife ve sorumlulukları nelerdir
Alican Kavas’tan Üniversite ve Akademisyen. Toplumun vazgeçilmez kurumu olan ve vakit içerisinde fonksiyonunun dönüşüme uğradığı gözlemlenen üniversite ne iş yapar? Akademisyende bulunması gereken temel şahsi nitelikler nelerdir? Üniversiteye ve akademisyene tanınması gereken kurumsal ve akademik özgürlük nedir ve neden değerlidir? Akademik özgürlüğün topluma dönmesi gereken karşılığı ne olmalıdır? Akademisyenin vazife ve sorumlulukları nelerdir? Bu soruların cevaplarını bulabileceğiniz kitapta, akademisyenlerin eğitim ve öğretim, araştırma ve yayın, mentörlük bakılırsavlerini açıklamakta; düşünmeyi ve öğrenmeyi öğretme yoluyla meraklı, eleştirel ve yaratıcı düşünebilen kuşakların gerekli marifetlerle donatılarak katma paha yaratılması üzerinde durmaktadır. (Literatür Yayıncılık)
Havayolu müşterilerinde sadakat
Muhittin Hasan Uncular’dan Sadakat Nereye Kadar. 20. yüzyılın son çeyreğinde epey süratli bir biçimde gelişim gösteren havayolu dalı bu trendi 21. yüzyılda da sürdürmeye devam ediyor. Ortak hedef ve gayeler doğrultusunda vakit içinde birbirlerinin “hub”larından, mevcut müşteri-yolcu ağından; özetle güç ve sinerjisinden yaralanmak isteyen havayolları farklı beraberlikler gösterip ittifaklar kuruyor. Elinizdeki kitapta dünya havacılığının üç büyük havayolu ittifakı olan Oneworld, Skyteam ve Star Alliance’ın haricinde bir alternatif olarak körfezdeki büyük havayolu taşıyıcıları olan Emirates, Etihad ve Qatar, bir “Körfez İttifakı-Gulf Alliance” kurabilir mi sorusuna yanıt aranırken; havayolu müşterilerinde sadakatin nereye kadar olabileceği de ele alınıyor. (Maltepe Üniversitesi Kitapları)
Dünyaya göklerden bakan kız
Hüseyin Başusta’dan Madelet. Hatice Mevhibe’den doğma, Ahmet Vehbi’den olma Madelet, genç cumhuriyetin içine, dünyayı değiştirecek bir kız çocuğu olarak merhaba demişti. Tez canlıydı, yedi aylık doğmuştu. Ankara’nın meşhur Shalbukil Apartmanı’nda büyürken, penceresinden daima kuşların dansını izlerdi. Gün gelecek pamuk beyaz bulutlar onun ömrünü baştan aşağı değiştirecekti; ağabeylerinin “Sen kızsın! Anlamazsın bu işlerden” demesine inat, daha 13 yaşında A, B ve C brövelerini alacak, planörü ve uçağı ile göklerde süzülecek, bir paraşütçü olarak Türkiye’yi gururla temsil edecekti. İnatçı, yiğit ve lakabı “savaşçı” olan bu genç bayan, yalnızca gökleri değil yerküreyi de kucakladı. Uzun bir süre yaşadığı Almanya’da konutlar yaparak, büyük başarılara imza attı. (Mona Kitap)
Siyasetin karmaşası ve entrikaları
Cicero’dan Yaşama ve Yaşlanma Sanatı – Antikçağ Bilgelerinden Öğütler. Romalı hukukçu, hatip, devlet adamı ve filozof Marcus Tullius Cicero, Roma Cumhuriyeti’nin sendelediği, Julius Caesar’ın yükselişini, diktatörlüğünü ve ölümünü gördüğü heyecanlı bir periyotta yaşadı. Siyasetin bu heyecanı, gerginliği, karmaşası ve entrikaları siyasi konuşmaları ve yazışmalarında açıkça görülen Cicero, Yunan düşüncesinin ondan sonrasındaki periyotlara aktarılmasında büyük rol oynayan, değerli bir tarihi figürdür. Cicero yalnızca devrinin siyasi ortamını iletmekle kalmadı, bilgi teorisi açısından katılığa bağlanmak yerine olasılıkların peşinden giden etik alanında dogmatik bir hal sergileyip Stoacılar ve Sokrates’i takip ederek Latincenin ideoloji lisanı olarak gelişmesine kıymetli katkılarda da bulundu. (Say Yayınları)
Haşarı, ancak fazlaca da akıllı ve şirin
Tuğba Gürbüz’den Pelin ve Küçük Dostu Karamel. Haşarı ancak fazlaca sempatik bir kızla tanışmak ister misiniz? İsterim diyorsanız tanıştıralım sizi, ismi Pelin. Bu kitapta beş değişik hikayesi var bu şirin kızın. Babası gemilerde çalışıyor, annesiyse bir turizm ofisinde. Canı fazlaca kolay sıkılan Pelin, durduğu yerde duramıyor hiç. Ya odasında bir hayvanat bahçesi kuruyor, ya yolda bulduğu köpeği sahipleniyor ya da annesinin kendisine her gün bir sürpriz yapmasını bekliyor. Evet haşarı, lakin epeyce da akıllı ve şirin. Hazır mısınız Pelin’in serüvenlerini okumaya? (Sia Kitap)
Daima birden barışa gidin
Ayşe Sucu’dan İnsan Olmaktır Dindarlık. Teslim olmak, boyun eğmek, kurtuluşa ermek üzere manaları olan İslam sözünün, “iradi olarak barış ortamına girmek” manası, insanlığın ortasında bulunduğu kriz üzerinden bir daha okunmalıdır. Elini uzattığı her şeyi bozguna uğratan insanın arbede etmediği ne kaldı? Kendini “hak din” ve “sırat-ı müstakim/dosdoğru yol” olarak niteleyen İslam’ın, insanlığı götürmek istediği yer ise muhakkak: “Ey iman edenler, daima birden barışa gidin.” Bakara/208. Ayşe Cürmü. (Sözcü Kitabevi)
Aile içi şiddet üzere şimdiki bahisler
Çocuk ve Ergen Çalışmaları: Şiddet ve Yıkıcılık – Psikanaliz Defterleri 6. Çocuk ve ergen meselelerini psikanalizin bakış açısından ele almayı ve gerek ruh sıhhati profesyonellerine gerekse eğitimcilere ve anne babalara değişik bakış açıları sunarak yardımcı olmayı hedefleyen Psikanaliz Defterleri bu altıncı sayıyla bir arada üçüncü yılını dolduruyor. bir daha yerli ve yabancı psikanalistlerin yazılarının yer aldığı bu sayının konusu ise “şiddet ve yıkıcılık.” Şiddetin kişinin kendisine yönelttiği biçimleri olarak intihar, anoreksiya nervosa üzere olguların yanısıra, savaş travmalarının nesiller ortası bağlantısı, aile içi şiddet, internette şiddet üzere yeni hususlar ele alınıyor. Philippe Jeammet. Bebeklikten Ergenliğe: Yıkıcılığın Yolları René Roussillon. (Yapı Kredi Yayınları)
Siyasal tartışmalara ışık tutuyor
Jean-Jacques Rousseau’dan Siyasal Gövde. Filozof, insanın özgür ve akıllı bir varlık olarak varoluşunu teminat altına alacak şartları, onu türdeşlerinin zorbalığından koruyacak, bireyin doğal özgürlük kaybını daha yüksek bir özgürlük çeşidiyle telafi edecek önlemleri ünlü toplum kontratı ve genel irade teorisiyle ortaya koydu. Kitap, müellifin bu ünlü yapıtının, toplumun bir kontrat yoluyla doğduğundan bahseden birinci kısmını ve yürütme gücü olarak çeşitli idare biçimlerini ele alan üçüncü kısmını kapsıyor. Müellifin kuramı yazılmasının üzerinden iki yüz elli yıl geçmiş bulunmasına karşın, şimdiki siyasal tartışmalarımıza ışık tutmaya devam ediyor. (Can Yayınları)
Yalnızlığından kurtulamayan bir hayat yolcusunun öyküsü
Yelda Kırçuval’dan Andy Warhol – Durmadığınız Sürece Ne Kadar Yavaş Gittiğiniz Değerli Değil. sıradışı kimliğiyle dikkat çeken Andy Warhol, yapıtlarında niye kolaylığın sanatından kelam ediyor? Ünlü olma dileği ile fastfood kültürü içinde ne tipten bir bağ kuruyor? Dijital dünyanın gençlerine nasıl bir yol haritası çiziyor?
niye kola şişeleri ve konserve kutuları üzere atıl objelere sanatsal bir algı yükledi? Bu kitap, şartlar ne kadar zorlasa da pes etmeden hayallerinin peşinde koşan bir sanat ikonunun seyahatidir. Kalabalıklar ortasındaki yalnızlığından kurtulamayan bir ömür yolcusunun hikâyesi… (Destek Yayınları)
Söyleyecek bir kelamın kalmadı mı?
Cevdet Karal’dan Büyük Kekeme ve Cebrail’in Yakarışı. O kadar yalnız, başıboş. Dolaştım ki, Dudaklarım, Çatlıyor suskunluktan, Söyleyecek bir kelamın, Kalmadı mı ey Rabbim? Elçilerine gönderdiğin, Elçin, değil miyim senin, Her dediğini ilettim, Kelamın tükendi mi? (Everest Yayınları)
Hayvan sevgisi ve yardımlaşmanın değeri
Virginia Woolf’ten Yaşlı Bayan ve Papağan. Bayan Gage, hayli sevdiği köpeğiyle birlikte yaşayan fakir bir bayandı. Bir gün konutuna gelen mektupla ağabeyinin ömrünü kaybettiğini ve bütün mirasını ona bıraktığını öğrendi. Çabucak yola çıkıp ağabeyinin yaşadığı meskene giden Bayan Gage’i bir sürpriz bekliyordu: Ağabeyi ona köydeki harabe bir konutla birlikte gri bir papağan bırakmıştı! Ve yaşlı hanımın hayatı, bu papağan yardımıyla büsbütün değişmek üzereydi… Edebiyatın unutulmaz isimlerinden Virginia Woolf’un yazdığı; hayvan sevgisi ve yardımlaşmanın kıymetini anlatan bu sıcacık öykü, minik okurlar için Günberk Gülderen tarafınca uyarlandı ve fotoğraflandı. (İthaki Çocuk)
Öğretmenler için pratik bir rehber
Berys Gaut’tan Çocuklar İçin İdeoloji – Pratik Bir Rehber. Bu kitapla her öğretmen ve ebeveyn çocuklara ideoloji öğretmeye başlayabilir! Bir ideoloji profesörü ve bir ilkokul öğretmeni tarafınca yazılan kitap, öğretmenler için pratik bir rehber. Bu kapsamlı eser, üç yaşından büyük çocuklar ile başarılı bir biçimde denenmiş ve beğenilmiş 36 felsefi soruşturmayı ve detaylı aktiflik planlarını içeriyor. Bu kıymetli kaynak, çocukların oburlarının fikirlerine saygılı ve hoşgörülü olmasını, dikkatle dinleyebilmesini ve kendi fikirlerini ortaya koyabilmesini kolaylaştırmayı amaçlıyor. Etraf, arkadaşlık, adalet, paylaşma, doğru-yanlış, görgü, hoşluk, hisler, hayal ve gerçeklik üzerine çeşitli felsefi soruları araştırırken birlikte düşünmenin entelektüel hazzını keşfetmelerini sağlıyor. (Karakarga Yayınları)
Edebiyata ait tenkitler
Onat Kutlar’dan Kül Günlükler. 50 Jenerasyonu’nun özgün imzalarından müellifin (1936-1995), kısa müddetli bir Avrupa seyahatinden geriye kalan günlükler: “Kül”. 1962 yılının Şubat-Temmuz ayları içinde Paris, Valencia, Barcelona, Frankfurt ve son olarak Cenova’da tuttuğu bu küçük defter, içerdikleri itibariyle müellife dair biroldukca şeyi gözler önüne seriyor. O senelerda Türkçeye çevrilmemiş birbirinden kıymetli edebiyat yapıtlarından mimariye, sanat tarihinden boğa güreşine… çabucak hemen 26 yaşında genç bir müellifin şaşırtan düzeyde donanımına şahit olacağınız satırlarda, birinci kitabıyla ödül almış bir muharririn kendi yazdıklarına ve genel manada edebiyata ait biroldukça açıdan “devrimci” tespit ve tenkitlerine de rastlayacaksınız. (Kırmızı Kedi Yayınları)
Toplumsal şartların belirleyici rolü
Göksel Aymaz’dan Bir Ulu Irmak – Nazım Hikmet ve Görünümler. Müellif kitapta, hem sanat yapıtı üretiminde birebir vakitte sanat yapıtı üreticisi olarak sanatkarın üretiminde toplumsal şartların belirleyici rolünü incelemiş ve örnek olarak da Memleketimden İnsan Görünümleri ile bu yapıtın üreticisi Nâzım Hikmet’i seçmiştir. “Dr. Göksel Aymaz, bu mevzularla ilgilenenlerin oldukcatandır bildiği ve yazdıkları ile okuyucusuna ışık tutan, düşündüren bir muharrir. Bu işi bu çalışmasında da başarıyor. Bunu, tarih boyunca kıymetli düşünürlerin pek birçoklarını, savundukları görüşleri ve ne dediklerini hakikat anlayıp dürüst yansıtmaktaki akademik erdemliliği ile yapıyor. Kaynakları (dipnotlardaki titizliğinden anlaşılacağı üzere) epeyce varlıklı ve değerli hiç bir düşünürü ihmal etmediği için, mevzuyu öteki görünümleri ortasında araştıracaklar açısından fazlaca yararlı.” Ünsal Oskay. (Literatür Yayıncılık)
Cinsel sapkınlıklar konusunda ufuk açıcı ayrıntılar
Alfred Adler’den Eşcinsellik ve Cinsel Sapkınlıklar Sorunu. “Bireysel-ruhbilimdeki araştırma ve deneyimler; eşcinselliğin, yüreği kırılmış insanın mağlubiyet mümkünlüğünü bertaraf etmek hedefiyle, yani eşcinsellik durumunda karşı cinsi devre dışı bırakmak maksadıyla, aşk sorusunun olağan yoldan tahlilinden kaçınmak için çocukluğundan beridir uyguladığı bir idman olduğuna ait ileri sürdüğüm bulguyu bütünüyle doğruluyor. Çalışmamın birinci baskısından bu yana geçen on üç yılın güçlü birikimine dayanarak, eşcinselliğin ortadan kaldırılması sıkıntısında bugün de, çocukların ömrün manasına ait olarak nasıl bir bilimsel anlayışla yetiştirilmesi gerektiği sorusunda yattığını görüyorum.” Muharririn kaleme aldığı bu kitap, günümüzün değerli problemlerinin başında gelen eşcinsellik ve cinsel sapkınlıklar konusunda ufuk açıcı ayrıntılar barındırıyor. Yaygın anlayışın bilakis tabuları yıkan bu çalışmanın akademik seviyedeki eşcinsellik tartışmalarına yeni bir boyut katacağına inanıyoruz. (Kopernik Kitap)
Zihin konusundaki bütün sorulara yanıt
Akif Manaf’tan Zihin Nedir ve Nasıl Ötesine Geçilir? Muharrir bu kitapta üniversal ayrıntıları kapsamlı bir biçimde, gerekli tüm bilgileriyla birlikte ele almıştır. Kitap birebir zamandarin teorik bilgilere birebir vakitte hayli boyutlu pratik tecrübelere dayanmaktadır. Kitabı okuyan insan, zihin konusundaki bütün sorularına yanıt bulacaktır! Zihin nedir? Zihin ideolojisi nedir? Zihin düzeneği nedir? Zihin işleyişi nedir? Zihin gözü nedir? Zihin detoksu nedir? Zihin ötesi nedir? Zihin dinamikleri nedir? Zihin mucizesi nedir? Zihin kurgu nedir? Zihin piramidi nedir? Bu ve bunun üzere sorular artık yanıtsız kalmayacak! (Az Kitap)
Eric Morris’ten Mutlak Şuurla Oynamak. Kitapta Stanislavsky’nin metodunu temel alan ve geliştiren Morris, şuurun keşfi ve aktörün enstrümantal gereksinimleriyle başlayarak aktörün yeteneğinin tamamını kullanabilmesini sağlayan pratik teknikleri ele almaktadır. Karakterizasyon ve Prova ile Ahenk üzerine eksiksiz kısımlarıyla bu kitabı –kariyerinin hangi etabında olursa olsun– tüm tiyatro ve sinema oyuncuları okumalı, özümsemeli ve uygulamalıdır. (Alfa Yayıncılık)
Yetimoğlu Doktor, gerçek halk kahramanı
Yılmaz Ünlü’den Yetimoğlu Tabip. Roman, Osmanlı İmparatorluğu’nun son periyodunda Gürcü göçmenlerin Karadeniz Bölgesine yerleştirilmesi daha sonrası, Gürcü Beyefendi ve Ağalarının, yerli halkın topraklarına el koymasını; köylülere yapılan yasadışı baskı ve kıyımları; Osmanlı’nın adalet sisteminde var olan bozukluk, rüşvet ve kayırmacılık kararı dağa çıkmaya mecbur kalan Yetimoğlu Tabip ile Narin’in aşkını anlatır. Yetimoğlu Tabip, fakirin, haksızlığa uğrayanların yardımına koşan, ağalar ve beyefendiler haricinde kimsenin malına ve canına dokunmayan, onları müdafaaya çalışan gerçek bir halk kahramanıdır. On üç yıl halkın dayanağı ile dağlarda hayatış, zenginden almış fakire vermiştir. (Berfin Yayınları)
Kitap, ruhsal tansiyonun mihenk taşı
Patricia Highsmith’ten Trendeki Yabancılar. Buluşa bak! Birbirimizin cinayetini işleyeceğiz, anladın mı? Ben senin karını öldüreceğim, sen de benim babamı! Biz trende karşılaştık, tamam mı? Birbirimizi tanıdığımızı kimse bilmiyor! Cinayet ânında diğer yerlerdeyiz! Anladın mı? Kendinizi hiç beklemezken berbatlığın cisim bulmuş haliyle tıpkı kompartımanda bulabilirsiniz. Guy Haines, laf olsun diye karısı konusunda içini döktüğü Charles Anthony Bruno’dan sadistçe bir teklif alır: Katil olmak! Ancak öldürecekleri şahısları değiş tokuş edecekler ve kusursuz cinayeti işlemiş olacaklardır. Tren seyahati sona erer ancak iki adamın uğursuz mutabakatı tek taraflı da olsa imzalanmıştır; Bruno’nun kendi üzerine düşen cinayeti işlemesiyle, Haines kendini bir kâbusun ortasında bulacaktır. Kitap, ruhsal tansiyonun mihenk taşı. (Can Yayınları)
Hakikat görünmeyen bilinemeyendir
Eddi Anter’den El Ele-Manus in Mano. Hakikat Görünmeyen, Bilinemeyendir. “Olacağın üzere oldun mu?” Şayet olmadıysan, şimdiye kadar bir diğerinin hayatını yaşadın demektir. Hayat oyununda her şey anlamsız da olabilir, yüklediğin kadar da manalı. İş oyuncuda biter… Bir keşiş… Bir şifacı… Bir yargıç… Bir uşak… Bir adamla iki kadın… Baht ile karar içinde gidip gelen adam gerçek aşkı bulduğunda tadını çıkaracak mı? hayatına giren o özel bayan onu ya adam edecek ya da darmaduman… Tutunacak bir insan kalmadığında, Bir’inin aslına bakarsanız seni tutmakta olduğunu hissettiğinde her cins zorluğu yenmek elbette mümkündür. El ele bir arada aşılamayacak mahzur yoktur. (Destek Yayınları)
Her şey bitiyor
Harun Candan’dan Sonsuzluğun Birinci Günü. Her şey bitiyor. MÖ 536: Güneş soluyor. Çalgılar susuyor. Fırtına yaklaşıyor. Kehanet gerçek oluyor. Yeryüzünün en ihtişamlı krallığı Lidya’nın saltanatı çatırdıyor. Prenses arkasına bakmadan koşuyor. 1698: Akdeniz’de bir ada. Kandiller geceyi aydınlatıyor. Genç bir adam kendi ömrünü kurtarmak için celladının hayatını kurtarmak zorunda. Afrika ağlıyor. 1915: Kalküta’da bir masalcı, masallara inanan bir âşık. Yeni Zelanda’da yarım kalan bir aşk. Gelibolu’da bir derviş. Kimi masallar vefatı anlatır, olsun. Âşıklar ölmez. 2003: Amerika yükseliyor. Düşenlerin üstüne basa basa. Bir bayan iki sefer âşık olur. Biri babası, biri öteki yarısı. her insanın bir sırrı vardır, mezarlar o yüzden derin kazılır. 2099: İklim felaketi. Yapay zekâ. Savaş. Susuzluk. Göç. Uzay kolonileri. Global pandemi. Dünya kaybediyor. Gidenler kurtuluyor, kalanlar ölüyor. Nüfus sıfır. (Doğan Kitap)
Zamansızlığın yarattığı bir vakit boşluğu
Seyfettin Araç’tan Sevgili Yalnızlık. Bir bayan ve bir erkek, Likos ve Tidu ile tanışıyoruz bu romanda. Yedi zirveli kentte bir odadayız. Likos iflah olmaz bir hayalperest, Tidu iflah olmaz bir gerçekçi. Güya bir düşün arasındaler, zamansızlığın yarattığı bir vakit boşluğunun ortasında, uzun uzun sohbetler ediyorlar. Yoksa düş değil de hepsi gerçek mi? Bir de yasaklı sözler var. Bunları lisana getirmeden konuşmak zorundalar. Ve ikisinden biri bu sözleri kullanırsa ebediyen birbirlerini kaybedebilirler. Muharrir, denenmemiş bir yazınsal tekniği deniyor bu kitapta. Bir ırmak diyalog üzere akıyor roman. Lisanın sonsuz imkanlarını keşfetmekten çekinmiyor, epik yazının ustalarına selam gönderiyor, okuru gerçek bir edebiyat seyahatine çıkarıyor. (Doğan Solibri)
Anlatı da, tekerrürden ibarettir
Hilmi Yavuz’dan Üç Anlatı. “Aslında bu anlatı neyi anlatır?” diye sormanız kelam mevzusuysa, cevabım: “Bu anlatı, anlatıyı anlatır” olacaktır. “Anlatı da, tarih üzere tekerrürden ibarettir: Evvel Gerçeklik olarak, daha sonra Kurmaca olarak. Üstelik hiç kimse, romanın bittiğini ve romanın bittiği yerden de anlatının başladığını görmüyor.” Fehmi K. (Everest Yayınları)
Zoraki ve tehlikeli bir seyahat
Isaac Asimov’dan Vakıfın Sonu – Vakıf Serisi. Birinci Vakıf ve İkinci Vakıf içindeki acı savaş nihayet sona ermişti. Birinci Vakıf’ın bilim insanları savaştan galip çıkmış ve Hari Seldon’ın eski İmparatorluk’un kalıntılarından yeni bir imparatorluk kurma planına geri dönmüşlerdi. Ancak İkinci Vakıf’ın yok edilmediği ve intikam almak için hazırlandığına dair söylentiler her geçen gün artıyordu. Birinci Vakıf’tan sürgün edilmiş Encümen üyesi Golan Trevize ve tarihçi Janov Pelorat zoraki ve tehlikeli bir seyahate çıkacaktı. Emelleri İkinci Vakıf’ın hâlâ var olduğunu ortaya çıkarmak ve insan ırkının doğduğu mitik gezegeni bulmaktı, yani Dünya’yı. (İthaki Yayınları)
Çölün sonsuz genişliğinde seyahat
Ezgi Altıner’den Dokumacı. Kula, çizgileri olmayan zebralar, kuyu çocuk, şarap ustası, dokumacı ve bu çölün kurtları… Buraya nasıl geldi bilmiyor. Geçmişiyle ilgili hiç bir şey yok aklında. İsmi bile. Gördüğü hayallerle başı gitgide karışan bu kız, bunların tahminen de anıları olabileceğini düşünüyor. Gerçeğin ne olduğunu bu biçimdece anlayabilir tahminen. Fakat daha sonra soruyor kendine, hatırlamak, o gerçek mi? Muharririn romanını okurken bir kızın zihninde ve olayların geçtiği çölün sonsuz genişliğinde bir seyahate çıkacaksınız. Derin bir iç gerçeklikle karşılaşacağınız bu kitap, karakterlerin ruh hâlleriyle şekillenirken kendini arayanların kaydını tutuyor. (Karakarga Yayınları)
Hayatta kalma uğraşı
Zhang Wei’den Kadim Gemi. Çin’in yaşayan en büyük muharrirleri içinde anılan müellif kült romanı, çağdaş Çin edebiyatının hakkında en epeyce konuşulan kitaplarından. Hayali bir kuzey kasabası Wali ve bu kasabanın üç büyük ailesi (Sui, Li ve Zhao) üzerinden müellif, Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ve daha sonraki 40 yılını kaleme alıyor. Bir vakit içinder verimli bir ırmak kenarında olsa da artık eski günlerini arayan bütün Wali kasabasının temel geçim kaynağı noodle imalathanesinden sağlanmaktadır. Lakin ihtilal daha sonrası yaşanan kıtlık, toprak ıslahatı ve sanayi atılımı, kuşaklardır bu kasabada yaşayan aileleri de etkileyecektir. Wali’deki “hayatta kalma” gayreti aslında bütün bir Çin Halk Cumhuriyeti’nin kıssasıdır. (Kırmızı Kedi Yayınları)
Akademisyenin vazife ve sorumlulukları nelerdir
Alican Kavas’tan Üniversite ve Akademisyen. Toplumun vazgeçilmez kurumu olan ve vakit içerisinde fonksiyonunun dönüşüme uğradığı gözlemlenen üniversite ne iş yapar? Akademisyende bulunması gereken temel şahsi nitelikler nelerdir? Üniversiteye ve akademisyene tanınması gereken kurumsal ve akademik özgürlük nedir ve neden değerlidir? Akademik özgürlüğün topluma dönmesi gereken karşılığı ne olmalıdır? Akademisyenin vazife ve sorumlulukları nelerdir? Bu soruların cevaplarını bulabileceğiniz kitapta, akademisyenlerin eğitim ve öğretim, araştırma ve yayın, mentörlük bakılırsavlerini açıklamakta; düşünmeyi ve öğrenmeyi öğretme yoluyla meraklı, eleştirel ve yaratıcı düşünebilen kuşakların gerekli marifetlerle donatılarak katma paha yaratılması üzerinde durmaktadır. (Literatür Yayıncılık)
Havayolu müşterilerinde sadakat
Muhittin Hasan Uncular’dan Sadakat Nereye Kadar. 20. yüzyılın son çeyreğinde epey süratli bir biçimde gelişim gösteren havayolu dalı bu trendi 21. yüzyılda da sürdürmeye devam ediyor. Ortak hedef ve gayeler doğrultusunda vakit içinde birbirlerinin “hub”larından, mevcut müşteri-yolcu ağından; özetle güç ve sinerjisinden yaralanmak isteyen havayolları farklı beraberlikler gösterip ittifaklar kuruyor. Elinizdeki kitapta dünya havacılığının üç büyük havayolu ittifakı olan Oneworld, Skyteam ve Star Alliance’ın haricinde bir alternatif olarak körfezdeki büyük havayolu taşıyıcıları olan Emirates, Etihad ve Qatar, bir “Körfez İttifakı-Gulf Alliance” kurabilir mi sorusuna yanıt aranırken; havayolu müşterilerinde sadakatin nereye kadar olabileceği de ele alınıyor. (Maltepe Üniversitesi Kitapları)
Dünyaya göklerden bakan kız
Hüseyin Başusta’dan Madelet. Hatice Mevhibe’den doğma, Ahmet Vehbi’den olma Madelet, genç cumhuriyetin içine, dünyayı değiştirecek bir kız çocuğu olarak merhaba demişti. Tez canlıydı, yedi aylık doğmuştu. Ankara’nın meşhur Shalbukil Apartmanı’nda büyürken, penceresinden daima kuşların dansını izlerdi. Gün gelecek pamuk beyaz bulutlar onun ömrünü baştan aşağı değiştirecekti; ağabeylerinin “Sen kızsın! Anlamazsın bu işlerden” demesine inat, daha 13 yaşında A, B ve C brövelerini alacak, planörü ve uçağı ile göklerde süzülecek, bir paraşütçü olarak Türkiye’yi gururla temsil edecekti. İnatçı, yiğit ve lakabı “savaşçı” olan bu genç bayan, yalnızca gökleri değil yerküreyi de kucakladı. Uzun bir süre yaşadığı Almanya’da konutlar yaparak, büyük başarılara imza attı. (Mona Kitap)
Siyasetin karmaşası ve entrikaları
Cicero’dan Yaşama ve Yaşlanma Sanatı – Antikçağ Bilgelerinden Öğütler. Romalı hukukçu, hatip, devlet adamı ve filozof Marcus Tullius Cicero, Roma Cumhuriyeti’nin sendelediği, Julius Caesar’ın yükselişini, diktatörlüğünü ve ölümünü gördüğü heyecanlı bir periyotta yaşadı. Siyasetin bu heyecanı, gerginliği, karmaşası ve entrikaları siyasi konuşmaları ve yazışmalarında açıkça görülen Cicero, Yunan düşüncesinin ondan sonrasındaki periyotlara aktarılmasında büyük rol oynayan, değerli bir tarihi figürdür. Cicero yalnızca devrinin siyasi ortamını iletmekle kalmadı, bilgi teorisi açısından katılığa bağlanmak yerine olasılıkların peşinden giden etik alanında dogmatik bir hal sergileyip Stoacılar ve Sokrates’i takip ederek Latincenin ideoloji lisanı olarak gelişmesine kıymetli katkılarda da bulundu. (Say Yayınları)
Haşarı, ancak fazlaca da akıllı ve şirin
Tuğba Gürbüz’den Pelin ve Küçük Dostu Karamel. Haşarı ancak fazlaca sempatik bir kızla tanışmak ister misiniz? İsterim diyorsanız tanıştıralım sizi, ismi Pelin. Bu kitapta beş değişik hikayesi var bu şirin kızın. Babası gemilerde çalışıyor, annesiyse bir turizm ofisinde. Canı fazlaca kolay sıkılan Pelin, durduğu yerde duramıyor hiç. Ya odasında bir hayvanat bahçesi kuruyor, ya yolda bulduğu köpeği sahipleniyor ya da annesinin kendisine her gün bir sürpriz yapmasını bekliyor. Evet haşarı, lakin epeyce da akıllı ve şirin. Hazır mısınız Pelin’in serüvenlerini okumaya? (Sia Kitap)
Daima birden barışa gidin
Ayşe Sucu’dan İnsan Olmaktır Dindarlık. Teslim olmak, boyun eğmek, kurtuluşa ermek üzere manaları olan İslam sözünün, “iradi olarak barış ortamına girmek” manası, insanlığın ortasında bulunduğu kriz üzerinden bir daha okunmalıdır. Elini uzattığı her şeyi bozguna uğratan insanın arbede etmediği ne kaldı? Kendini “hak din” ve “sırat-ı müstakim/dosdoğru yol” olarak niteleyen İslam’ın, insanlığı götürmek istediği yer ise muhakkak: “Ey iman edenler, daima birden barışa gidin.” Bakara/208. Ayşe Cürmü. (Sözcü Kitabevi)
Aile içi şiddet üzere şimdiki bahisler
Çocuk ve Ergen Çalışmaları: Şiddet ve Yıkıcılık – Psikanaliz Defterleri 6. Çocuk ve ergen meselelerini psikanalizin bakış açısından ele almayı ve gerek ruh sıhhati profesyonellerine gerekse eğitimcilere ve anne babalara değişik bakış açıları sunarak yardımcı olmayı hedefleyen Psikanaliz Defterleri bu altıncı sayıyla bir arada üçüncü yılını dolduruyor. bir daha yerli ve yabancı psikanalistlerin yazılarının yer aldığı bu sayının konusu ise “şiddet ve yıkıcılık.” Şiddetin kişinin kendisine yönelttiği biçimleri olarak intihar, anoreksiya nervosa üzere olguların yanısıra, savaş travmalarının nesiller ortası bağlantısı, aile içi şiddet, internette şiddet üzere yeni hususlar ele alınıyor. Philippe Jeammet. Bebeklikten Ergenliğe: Yıkıcılığın Yolları René Roussillon. (Yapı Kredi Yayınları)
Siyasal tartışmalara ışık tutuyor
Jean-Jacques Rousseau’dan Siyasal Gövde. Filozof, insanın özgür ve akıllı bir varlık olarak varoluşunu teminat altına alacak şartları, onu türdeşlerinin zorbalığından koruyacak, bireyin doğal özgürlük kaybını daha yüksek bir özgürlük çeşidiyle telafi edecek önlemleri ünlü toplum kontratı ve genel irade teorisiyle ortaya koydu. Kitap, müellifin bu ünlü yapıtının, toplumun bir kontrat yoluyla doğduğundan bahseden birinci kısmını ve yürütme gücü olarak çeşitli idare biçimlerini ele alan üçüncü kısmını kapsıyor. Müellifin kuramı yazılmasının üzerinden iki yüz elli yıl geçmiş bulunmasına karşın, şimdiki siyasal tartışmalarımıza ışık tutmaya devam ediyor. (Can Yayınları)
Yalnızlığından kurtulamayan bir hayat yolcusunun öyküsü
Yelda Kırçuval’dan Andy Warhol – Durmadığınız Sürece Ne Kadar Yavaş Gittiğiniz Değerli Değil. sıradışı kimliğiyle dikkat çeken Andy Warhol, yapıtlarında niye kolaylığın sanatından kelam ediyor? Ünlü olma dileği ile fastfood kültürü içinde ne tipten bir bağ kuruyor? Dijital dünyanın gençlerine nasıl bir yol haritası çiziyor?
niye kola şişeleri ve konserve kutuları üzere atıl objelere sanatsal bir algı yükledi? Bu kitap, şartlar ne kadar zorlasa da pes etmeden hayallerinin peşinde koşan bir sanat ikonunun seyahatidir. Kalabalıklar ortasındaki yalnızlığından kurtulamayan bir ömür yolcusunun hikâyesi… (Destek Yayınları)
Söyleyecek bir kelamın kalmadı mı?
Cevdet Karal’dan Büyük Kekeme ve Cebrail’in Yakarışı. O kadar yalnız, başıboş. Dolaştım ki, Dudaklarım, Çatlıyor suskunluktan, Söyleyecek bir kelamın, Kalmadı mı ey Rabbim? Elçilerine gönderdiğin, Elçin, değil miyim senin, Her dediğini ilettim, Kelamın tükendi mi? (Everest Yayınları)
Hayvan sevgisi ve yardımlaşmanın değeri
Virginia Woolf’ten Yaşlı Bayan ve Papağan. Bayan Gage, hayli sevdiği köpeğiyle birlikte yaşayan fakir bir bayandı. Bir gün konutuna gelen mektupla ağabeyinin ömrünü kaybettiğini ve bütün mirasını ona bıraktığını öğrendi. Çabucak yola çıkıp ağabeyinin yaşadığı meskene giden Bayan Gage’i bir sürpriz bekliyordu: Ağabeyi ona köydeki harabe bir konutla birlikte gri bir papağan bırakmıştı! Ve yaşlı hanımın hayatı, bu papağan yardımıyla büsbütün değişmek üzereydi… Edebiyatın unutulmaz isimlerinden Virginia Woolf’un yazdığı; hayvan sevgisi ve yardımlaşmanın kıymetini anlatan bu sıcacık öykü, minik okurlar için Günberk Gülderen tarafınca uyarlandı ve fotoğraflandı. (İthaki Çocuk)
Öğretmenler için pratik bir rehber
Berys Gaut’tan Çocuklar İçin İdeoloji – Pratik Bir Rehber. Bu kitapla her öğretmen ve ebeveyn çocuklara ideoloji öğretmeye başlayabilir! Bir ideoloji profesörü ve bir ilkokul öğretmeni tarafınca yazılan kitap, öğretmenler için pratik bir rehber. Bu kapsamlı eser, üç yaşından büyük çocuklar ile başarılı bir biçimde denenmiş ve beğenilmiş 36 felsefi soruşturmayı ve detaylı aktiflik planlarını içeriyor. Bu kıymetli kaynak, çocukların oburlarının fikirlerine saygılı ve hoşgörülü olmasını, dikkatle dinleyebilmesini ve kendi fikirlerini ortaya koyabilmesini kolaylaştırmayı amaçlıyor. Etraf, arkadaşlık, adalet, paylaşma, doğru-yanlış, görgü, hoşluk, hisler, hayal ve gerçeklik üzerine çeşitli felsefi soruları araştırırken birlikte düşünmenin entelektüel hazzını keşfetmelerini sağlıyor. (Karakarga Yayınları)
Edebiyata ait tenkitler
Onat Kutlar’dan Kül Günlükler. 50 Jenerasyonu’nun özgün imzalarından müellifin (1936-1995), kısa müddetli bir Avrupa seyahatinden geriye kalan günlükler: “Kül”. 1962 yılının Şubat-Temmuz ayları içinde Paris, Valencia, Barcelona, Frankfurt ve son olarak Cenova’da tuttuğu bu küçük defter, içerdikleri itibariyle müellife dair biroldukca şeyi gözler önüne seriyor. O senelerda Türkçeye çevrilmemiş birbirinden kıymetli edebiyat yapıtlarından mimariye, sanat tarihinden boğa güreşine… çabucak hemen 26 yaşında genç bir müellifin şaşırtan düzeyde donanımına şahit olacağınız satırlarda, birinci kitabıyla ödül almış bir muharririn kendi yazdıklarına ve genel manada edebiyata ait biroldukça açıdan “devrimci” tespit ve tenkitlerine de rastlayacaksınız. (Kırmızı Kedi Yayınları)
Toplumsal şartların belirleyici rolü
Göksel Aymaz’dan Bir Ulu Irmak – Nazım Hikmet ve Görünümler. Müellif kitapta, hem sanat yapıtı üretiminde birebir vakitte sanat yapıtı üreticisi olarak sanatkarın üretiminde toplumsal şartların belirleyici rolünü incelemiş ve örnek olarak da Memleketimden İnsan Görünümleri ile bu yapıtın üreticisi Nâzım Hikmet’i seçmiştir. “Dr. Göksel Aymaz, bu mevzularla ilgilenenlerin oldukcatandır bildiği ve yazdıkları ile okuyucusuna ışık tutan, düşündüren bir muharrir. Bu işi bu çalışmasında da başarıyor. Bunu, tarih boyunca kıymetli düşünürlerin pek birçoklarını, savundukları görüşleri ve ne dediklerini hakikat anlayıp dürüst yansıtmaktaki akademik erdemliliği ile yapıyor. Kaynakları (dipnotlardaki titizliğinden anlaşılacağı üzere) epeyce varlıklı ve değerli hiç bir düşünürü ihmal etmediği için, mevzuyu öteki görünümleri ortasında araştıracaklar açısından fazlaca yararlı.” Ünsal Oskay. (Literatür Yayıncılık)
Cinsel sapkınlıklar konusunda ufuk açıcı ayrıntılar
Alfred Adler’den Eşcinsellik ve Cinsel Sapkınlıklar Sorunu. “Bireysel-ruhbilimdeki araştırma ve deneyimler; eşcinselliğin, yüreği kırılmış insanın mağlubiyet mümkünlüğünü bertaraf etmek hedefiyle, yani eşcinsellik durumunda karşı cinsi devre dışı bırakmak maksadıyla, aşk sorusunun olağan yoldan tahlilinden kaçınmak için çocukluğundan beridir uyguladığı bir idman olduğuna ait ileri sürdüğüm bulguyu bütünüyle doğruluyor. Çalışmamın birinci baskısından bu yana geçen on üç yılın güçlü birikimine dayanarak, eşcinselliğin ortadan kaldırılması sıkıntısında bugün de, çocukların ömrün manasına ait olarak nasıl bir bilimsel anlayışla yetiştirilmesi gerektiği sorusunda yattığını görüyorum.” Muharririn kaleme aldığı bu kitap, günümüzün değerli problemlerinin başında gelen eşcinsellik ve cinsel sapkınlıklar konusunda ufuk açıcı ayrıntılar barındırıyor. Yaygın anlayışın bilakis tabuları yıkan bu çalışmanın akademik seviyedeki eşcinsellik tartışmalarına yeni bir boyut katacağına inanıyoruz. (Kopernik Kitap)
Zihin konusundaki bütün sorulara yanıt
Akif Manaf’tan Zihin Nedir ve Nasıl Ötesine Geçilir? Muharrir bu kitapta üniversal ayrıntıları kapsamlı bir biçimde, gerekli tüm bilgileriyla birlikte ele almıştır. Kitap birebir zamandarin teorik bilgilere birebir vakitte hayli boyutlu pratik tecrübelere dayanmaktadır. Kitabı okuyan insan, zihin konusundaki bütün sorularına yanıt bulacaktır! Zihin nedir? Zihin ideolojisi nedir? Zihin düzeneği nedir? Zihin işleyişi nedir? Zihin gözü nedir? Zihin detoksu nedir? Zihin ötesi nedir? Zihin dinamikleri nedir? Zihin mucizesi nedir? Zihin kurgu nedir? Zihin piramidi nedir? Bu ve bunun üzere sorular artık yanıtsız kalmayacak! (Az Kitap)