Heybeliada’da bulunan 3 katlı tarihi mesken, tadilat nedeni öne sürülerek yıllardır kapalı durumda. Ada sakinleri, binanın yine müze olarak kullanılması için imza kampanyası başlattı.
Türk edebiyatına değerli eserler bırakan müellif Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın yaklaşık 30 yılını geçirdiği Heybeliada’da bulunan ve müze olarak kullanılan meskeni çürümeye bırakıldı. Denizi goren bir zirvede bulunan, Gürpınar’ın hayata gözlerini yumduğu bu 3 katlı tarihi konut, müellifin anılarını da ortasında taşıyor. Mesken, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne 2017’de geçtikten daha sonra, müze olarak ziyarete açıldı. Fakat müze konut, kısa mühlet açık kaldıktan daha sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafınca tarihi yapının tamirat ve tadilatı için onarım programına alındığı duyurularak kapatıldı.
RASTGELE BİR TADİLAT YOK
O günden beri de tarihi yapıda rastgele bir tadilat yapılmadı. Ada sakinleri ve edebiyat severler, yazgısına terk edilen tarihi meskenin yaşatılması ve korunması gerektiğini söylemiş oldu. Türk Lisanı ve Edebiyatı öğretmeni Nihan Aydar da bu kapsamda müze meskenin çürümeye terk edilmemesi gerektiğini lisana getirip bir imza kampanyası başlattı.
Hüseyin Rahmi Gürpınar, 17 Ağustos 1864’te İstanbul’da doğdu. Şık, Mürebbiye, Tesadüf, Şıpsevdi, Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç üzere çeşitli kıssa, tiyatro ve roman çeşitlerinde biroldukça yapıtı Türk edebiyatına kazandıran Gürpınar, Heybeliada’daki konutunda 80 yaşında hayata gözlerini kapattı.
Heybeliada’da yaşayan ve müzenin tekrar açılması için düğmeye basan Nihan Aydar, “Ses getirmek istedim. Müze konutun kapalı olması için hiç bir münasebet yok, burada rastgele bir tadilat yok, nazaranvli de yok” diye konuştu.
UZUN YILLARDIR KAPALI
Nihan Aydar, şu tabirleri kullandı: “Hüseyin Rahmi Gürpınar son derece kıymetli bir müellif. Yalnızca edebiyat ve sanat kütüphanesi olarak kullanılmalı. Anlamsız bekleyişi sonlandırmak istiyoruz. Tadilat gerektirecek büyük bir külfet yok. Küçük bir tadilatla kullanılacak biçimde. Konut, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde. Uzun senelerdan beri kapalı. Çok kısa müddetlerde açılan, açıldığı vakit da bedel görmeyen bir mesken. Eşyalar Aşiyan Müzesi’ndeymiş. Süreksiz olarak alındığı söyleniyor. Lakin konutta bir tadilat yok. Geçtiğimiz senelerda yangın çıktı tabanında.”
Vicdani sorumluluk olarak görüyorum
Gürpınar’ın konutunun yine müze olana kadar uğraş edeceğini belirten Aydar, “Amacımız hiç bir bireye ya da zümrenin çıkarına gitmeden, edebiyat ve müze kütüphanesi olması. Beşerler, ‘Kan bağın mı var niye bu biçimde bir şeyle uğraşıyorsun’ diyor. Kan bağım yok ancak can bağım var. Bir edebiyatçı ve Heybeliada’da yaşayan biri olarak bunu vicdani sorumluluk görüyorum. Burası müze olana kadar uğraşacağım” dedi.
Türk edebiyatına değerli eserler bırakan müellif Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın yaklaşık 30 yılını geçirdiği Heybeliada’da bulunan ve müze olarak kullanılan meskeni çürümeye bırakıldı. Denizi goren bir zirvede bulunan, Gürpınar’ın hayata gözlerini yumduğu bu 3 katlı tarihi konut, müellifin anılarını da ortasında taşıyor. Mesken, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne 2017’de geçtikten daha sonra, müze olarak ziyarete açıldı. Fakat müze konut, kısa mühlet açık kaldıktan daha sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafınca tarihi yapının tamirat ve tadilatı için onarım programına alındığı duyurularak kapatıldı.
RASTGELE BİR TADİLAT YOK
O günden beri de tarihi yapıda rastgele bir tadilat yapılmadı. Ada sakinleri ve edebiyat severler, yazgısına terk edilen tarihi meskenin yaşatılması ve korunması gerektiğini söylemiş oldu. Türk Lisanı ve Edebiyatı öğretmeni Nihan Aydar da bu kapsamda müze meskenin çürümeye terk edilmemesi gerektiğini lisana getirip bir imza kampanyası başlattı.
Hüseyin Rahmi Gürpınar, 17 Ağustos 1864’te İstanbul’da doğdu. Şık, Mürebbiye, Tesadüf, Şıpsevdi, Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç üzere çeşitli kıssa, tiyatro ve roman çeşitlerinde biroldukça yapıtı Türk edebiyatına kazandıran Gürpınar, Heybeliada’daki konutunda 80 yaşında hayata gözlerini kapattı.
Heybeliada’da yaşayan ve müzenin tekrar açılması için düğmeye basan Nihan Aydar, “Ses getirmek istedim. Müze konutun kapalı olması için hiç bir münasebet yok, burada rastgele bir tadilat yok, nazaranvli de yok” diye konuştu.
UZUN YILLARDIR KAPALI
Nihan Aydar, şu tabirleri kullandı: “Hüseyin Rahmi Gürpınar son derece kıymetli bir müellif. Yalnızca edebiyat ve sanat kütüphanesi olarak kullanılmalı. Anlamsız bekleyişi sonlandırmak istiyoruz. Tadilat gerektirecek büyük bir külfet yok. Küçük bir tadilatla kullanılacak biçimde. Konut, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde. Uzun senelerdan beri kapalı. Çok kısa müddetlerde açılan, açıldığı vakit da bedel görmeyen bir mesken. Eşyalar Aşiyan Müzesi’ndeymiş. Süreksiz olarak alındığı söyleniyor. Lakin konutta bir tadilat yok. Geçtiğimiz senelerda yangın çıktı tabanında.”
Vicdani sorumluluk olarak görüyorum
Gürpınar’ın konutunun yine müze olana kadar uğraş edeceğini belirten Aydar, “Amacımız hiç bir bireye ya da zümrenin çıkarına gitmeden, edebiyat ve müze kütüphanesi olması. Beşerler, ‘Kan bağın mı var niye bu biçimde bir şeyle uğraşıyorsun’ diyor. Kan bağım yok ancak can bağım var. Bir edebiyatçı ve Heybeliada’da yaşayan biri olarak bunu vicdani sorumluluk görüyorum. Burası müze olana kadar uğraşacağım” dedi.