semaver
New member
İş dünyası temsilcileri, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne karşı Türk milletinin demokrasiden yana hal alarak, idaresi belirleme gücüne sahip çıktığını belirterek, ulusal birlik ve birliktelik bildirisi verdi. İş dünyası temsilcileri 15 Temmuz olaylarının Türk iktisadına ve markasına verilen ziyanı işaret ederek, bu süreçte yaşananları iletilerinde lisana getirdi.
DEİK: EGEMENLİK KAYITSIZ KOŞULSUZ MİLLETİN
Dış Ekonomik Bağlar Şurası (DEİK) Lideri Nail Olpak, bundan tam 5 yıl evvel, Türkiye’yi karanlığa boğmak isteyen FETÖ terör örgütünün hain darbe teşebbüsüne karşı Türk milletinin dimdik durduğunu ve tek beden olduğunu anımsattı.
Vatanın birliği ile bütünlüğünü korumak uğruna kaç canların şehit verildiğini, şehit ve gazi acılarının Türk milleti tarafınca ortak yaşandığını belirten Olpak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, devletimiz ve milletimizin ortaya koyduğu kararlılık sonucunda, egemenliğin kayıtsız ve kuralsız milletin olduğunu bir defa daha tüm dünyaya ispatladık. 15 Temmuz Demokrasi ve Ulusal Birlik Günü vesilesiyle, ülkemizin birlik ve bütünlüğü için gözünü kırpmadan canını ortaya koyan tüm demokrasi şehitlerimizi hürmet ve rahmetle anıyor, gazilerimize ve bu demokrasi destanını yazan herkese şükranlarımızı sunuyoruz.”
TİM: MİLLETİN HAİNLERE ATTIĞI TOKADIN DEVAMINI İHRACATÇILAR REKORLARLA ATTI
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Lideri İsmail Gülle, Milletin hainlere attığı tokadın devamını ihracat ailesi olarak kendilerinin de rekorlarla getirdiklerine işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“15 Temmuz Türkiye için tekrar yaşanmaması gereken bir gündü. Türk halkı gün sonunda iradesinin demokrasiden yana olduğunu gösterdi. İhracat ailesi olarak bizler de tasa dolu bir gece yaşadık fakat sabahında herkes işinin başındaydı. Üretim kesintisiz devam etti. Bu anlayış epeyce kıymetli, 2016 yılında yıllık ihracatımız 149 milyar dolar düzeyindeydi. Yıllık ihracatımızı 2019’da 181 milyar dolara getirdik. Amacımız 200 milyar doları geçmekti. İhracatımız 15 Temmuz’dan bu yana pandemiye karşın yüzde 33 arttı. Bu yıl da inşallah 200 milyar dolar düzeyini aşacağız.”
İTO: 15 TEMMUZ, YALNIZCA BİR DARBE TEŞEBBÜSÜ DEĞİLDİR, TÜRK MİLLETİNE İHANETİN ADIDIR”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Lideri Şekib Avdagiç ise geçmişten günümüze yapılması planlanan darbelerin tamamının, milletin seçtiği ve şaşmaz sağduyusuyla ülkeyi yeni bir ufka hakikat götürmesini istediği seçilmişleri, uydu bir idarenin aktörleri yapma isteği olduğundan bahsederek, şunları söylemiş oldu:
“Bu yüzden 15 Temmuz, hain FETÖ’cülerin, bütün detaylarıyla yurt dışı güdümlü bir operasyonudur. Bu yüzden 15 Temmuz, yalnızca bir darbe teşebbüsü değildir, Türk milletine ihanetin ismidir. 15 Temmuz, kukla FETÖ’cü hainlerin Türkiye’yi de kukla ülke yapma teşebbüsüdür. Hepsinden kıymetlisi FETÖ’cü hainlerin kumanda merkezlerinin buyrukları üzerine ülkemizi ‘Büyük Türkiye’ rotasından çıkartma, kendi sonları içine hapsetme atılımıdır. Türkiye’nin elde ettiği kazanımlarını, tekrar üstlenmeye başladığı önder ülke kimliğini, kalkınmış bir ülke olma yolundaki kararlı yürüyüşünü durdurmaya kalkışmanın ismidir.”
İSO: MİLLET OLARAK EN BÜYÜK ÖZELLİĞİMİZ, MİSAL HAİN TEŞEBBÜSLER KARŞISINDA GÜÇLÜ BİR HALDE KENETLENMEMİZDİR
İstanbul Sanayi Odası (İSO) İdare Şurası Lideri Erdal Bahçıvan da Türk endüstrisi ve özel kesiminin geçmişten gelen kuvvetliklerle savaşma, gayret etme direncini, 2016’nın 15 Temmuz gecesi ve daha sonrasındaki sıkıntı günlerinde ziyadesiyle ortaya koyarak, devletine, milletine, ülkesine güvenme noktasındaki en öncü nazaranvini ve sorumluluğunu yerine getirdiğini lisana getirerek “Sanayiciler olarak darbe teşebbüsünün ekonomik tesirlerinin kısa müddette püskürtülmesine ve ülkemizin kısa vakitte bir daha demokrasi eksenine oturmasına katkı sunduk. Bizim millet olarak en büyük özelliğimiz, emsal hain teşebbüsler karşısında kuvvetli bir biçimde kenetlenmemizdir. Dün olduğu üzere bugün ve gelecekte de ulusal iradeyi ve demokrasimizi tehdit edecek bu biçimdesi teşebbüslere, fikirlere, en kuvvetli karşı duruşun iş dünyamızdan geleceğinin bilinmesini isterim.” dedi.
MÜSİAD: birlikteLİK ÖRNEĞİ OLARAK TARİH SAYFALARINA İŞLENMİŞTİR
Müstakil Endüstrici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Lideri Abdurrahman Kaan, FETÖ 15 Temmuz darbe teşebbüsü kapsamında yaptığı hainliği unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını belirterek, “Türk halkının, 15 Temmuz gecesi ortaya koyduğu kuvvetli demokrasi çabası, dillendirilmese dahi, biliyoruz ki tüm dünyanın gıpta ettiği, örnek aldığı bir birliktelik örneği olarak tarihin sayfalarına işlenmiştir.” dedi.
Kaan, 15 Temmuz 2016’nın her bir Türk vatandaşı için, Türkiye’ye kara bir sayfa yazma emelinde olan hain bir teşebbüsün milletçe boşa çıkarılmasının, özgürlüğün, vatan sevgisinin, demokrasinin ve ülke onurunun her şeyin üzerinde tutulduğunun bir tezahürü olarak ortaya koyulan uğraşın ulu tarihi olduğunu söylemiş oldu.
TÜSİAD: HAİN DARBE TEŞEBBÜSÜ, ÜLKEMİZİN DEMOKRASİSİNİ, REFAHINI VE GÜVENLİĞİNİ MAKSAT ALMIŞTIR
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) İdare Şurası Lideri Simone Kaslowski de demokrasiye sahip çıkmak için canlarını ortaya koyan tüm vatandaşları ve güvenlik güçlerini hürmet ve minnetle andıklarını kaydetti. Kaslowski, şunları kaydetti:
“Bu hain darbe teşebbüsü, ülkemizin demokrasisini, refahını ve güvenliğini maksat almıştır. 15 Temmuz’un çabucak akabinde milletlerarası medyada yayınladığımız ilan metninde de söz ettiğimiz üzere, demokrasiye müdahaleler lakin demokratik standartları yükselterek ve hukukun üstünlüğünü güçlendirerek önlenebilir. Bu kapsamda darbe teşebbüsünün beşinci yılını geride bırakırken, demokrasi, özgürlükler, hukuk devleti, adalet ve refah boyutlarında ülkemizi en yüksek standartlara kavuşturmak toplumumuza karşı en kıymetli sorumluluğumuzdur.”
ASKON: FETÖ, EKONOMİYE 123.4 MİLYAR LİRA ZİYAN VERDİ
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Lideri Orhan Aydın FETÖ yapılanmasının devlet ortasında paralel yapılanmasını sürdürürken, bir yandan da eğitim kurumu ve dernekleri aracılığı ile bu yapılanmasını gölgeleyerek saklı örgütlerde görülen biçimi ile derin bir planlama ile devletin her kademesine sızdığını hatırlatan Aydın, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Belirli bir güce ulaştıktan daha sonra da devleti ele geçirmeye çalıştılar. Ne var ki 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanımız sağlam duruşu ve vatandaşlarımızın dirayeti ile büyük bir tokat yemiş oldular. Bu haşhaşi yapı ülkemizde başaramadığı bu teşebbüsü öbür ülkelerdeki örgütlenmeleri ile sağlamaya çabalamaktadır. FETÖ, evvela siyasetçi ve işerkeklerindan oluşan bir lobi faaliyet ağı oluşturmakta, daha sonrasında örgüt mensuplarını bu yolla kritik konumlara getirmekte ve stratejik noktalara bu elemanlarını yerleştirmektedir. FETÖ bu çalışmaları ile milletlerarası tehdide yol açmaktadır. Unutmayalım ki bu örgütün kalkışması bize değerliye mal olmuştur. 15 Temmuz gecesi 1 milyar 400 milyon liralık maddi zararın yanında bunun ardından bozulan Türkiye imajı, kredi geri ödememe riski, prim ve faizlerin yükselmesi, döviz kurlarının bir anda artması, turizm gelirlerinin düşmesi, ülkeye giren yabancı yatırımcıların azalması ve mevcut yatırımcılardan çıkış yapanların olması birlikteinde büyümenin azalması niçinlerle datalara göre 123 milyar 400 milyon lira ile ülkemizin iktisadında ve marka kıymetinde kayıplar yaşanmıştır.”
DEİK: EGEMENLİK KAYITSIZ KOŞULSUZ MİLLETİN
Dış Ekonomik Bağlar Şurası (DEİK) Lideri Nail Olpak, bundan tam 5 yıl evvel, Türkiye’yi karanlığa boğmak isteyen FETÖ terör örgütünün hain darbe teşebbüsüne karşı Türk milletinin dimdik durduğunu ve tek beden olduğunu anımsattı.
Vatanın birliği ile bütünlüğünü korumak uğruna kaç canların şehit verildiğini, şehit ve gazi acılarının Türk milleti tarafınca ortak yaşandığını belirten Olpak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, devletimiz ve milletimizin ortaya koyduğu kararlılık sonucunda, egemenliğin kayıtsız ve kuralsız milletin olduğunu bir defa daha tüm dünyaya ispatladık. 15 Temmuz Demokrasi ve Ulusal Birlik Günü vesilesiyle, ülkemizin birlik ve bütünlüğü için gözünü kırpmadan canını ortaya koyan tüm demokrasi şehitlerimizi hürmet ve rahmetle anıyor, gazilerimize ve bu demokrasi destanını yazan herkese şükranlarımızı sunuyoruz.”
TİM: MİLLETİN HAİNLERE ATTIĞI TOKADIN DEVAMINI İHRACATÇILAR REKORLARLA ATTI
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Lideri İsmail Gülle, Milletin hainlere attığı tokadın devamını ihracat ailesi olarak kendilerinin de rekorlarla getirdiklerine işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“15 Temmuz Türkiye için tekrar yaşanmaması gereken bir gündü. Türk halkı gün sonunda iradesinin demokrasiden yana olduğunu gösterdi. İhracat ailesi olarak bizler de tasa dolu bir gece yaşadık fakat sabahında herkes işinin başındaydı. Üretim kesintisiz devam etti. Bu anlayış epeyce kıymetli, 2016 yılında yıllık ihracatımız 149 milyar dolar düzeyindeydi. Yıllık ihracatımızı 2019’da 181 milyar dolara getirdik. Amacımız 200 milyar doları geçmekti. İhracatımız 15 Temmuz’dan bu yana pandemiye karşın yüzde 33 arttı. Bu yıl da inşallah 200 milyar dolar düzeyini aşacağız.”
İTO: 15 TEMMUZ, YALNIZCA BİR DARBE TEŞEBBÜSÜ DEĞİLDİR, TÜRK MİLLETİNE İHANETİN ADIDIR”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Lideri Şekib Avdagiç ise geçmişten günümüze yapılması planlanan darbelerin tamamının, milletin seçtiği ve şaşmaz sağduyusuyla ülkeyi yeni bir ufka hakikat götürmesini istediği seçilmişleri, uydu bir idarenin aktörleri yapma isteği olduğundan bahsederek, şunları söylemiş oldu:
“Bu yüzden 15 Temmuz, hain FETÖ’cülerin, bütün detaylarıyla yurt dışı güdümlü bir operasyonudur. Bu yüzden 15 Temmuz, yalnızca bir darbe teşebbüsü değildir, Türk milletine ihanetin ismidir. 15 Temmuz, kukla FETÖ’cü hainlerin Türkiye’yi de kukla ülke yapma teşebbüsüdür. Hepsinden kıymetlisi FETÖ’cü hainlerin kumanda merkezlerinin buyrukları üzerine ülkemizi ‘Büyük Türkiye’ rotasından çıkartma, kendi sonları içine hapsetme atılımıdır. Türkiye’nin elde ettiği kazanımlarını, tekrar üstlenmeye başladığı önder ülke kimliğini, kalkınmış bir ülke olma yolundaki kararlı yürüyüşünü durdurmaya kalkışmanın ismidir.”
İSO: MİLLET OLARAK EN BÜYÜK ÖZELLİĞİMİZ, MİSAL HAİN TEŞEBBÜSLER KARŞISINDA GÜÇLÜ BİR HALDE KENETLENMEMİZDİR
İstanbul Sanayi Odası (İSO) İdare Şurası Lideri Erdal Bahçıvan da Türk endüstrisi ve özel kesiminin geçmişten gelen kuvvetliklerle savaşma, gayret etme direncini, 2016’nın 15 Temmuz gecesi ve daha sonrasındaki sıkıntı günlerinde ziyadesiyle ortaya koyarak, devletine, milletine, ülkesine güvenme noktasındaki en öncü nazaranvini ve sorumluluğunu yerine getirdiğini lisana getirerek “Sanayiciler olarak darbe teşebbüsünün ekonomik tesirlerinin kısa müddette püskürtülmesine ve ülkemizin kısa vakitte bir daha demokrasi eksenine oturmasına katkı sunduk. Bizim millet olarak en büyük özelliğimiz, emsal hain teşebbüsler karşısında kuvvetli bir biçimde kenetlenmemizdir. Dün olduğu üzere bugün ve gelecekte de ulusal iradeyi ve demokrasimizi tehdit edecek bu biçimdesi teşebbüslere, fikirlere, en kuvvetli karşı duruşun iş dünyamızdan geleceğinin bilinmesini isterim.” dedi.
MÜSİAD: birlikteLİK ÖRNEĞİ OLARAK TARİH SAYFALARINA İŞLENMİŞTİR
Müstakil Endüstrici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Lideri Abdurrahman Kaan, FETÖ 15 Temmuz darbe teşebbüsü kapsamında yaptığı hainliği unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını belirterek, “Türk halkının, 15 Temmuz gecesi ortaya koyduğu kuvvetli demokrasi çabası, dillendirilmese dahi, biliyoruz ki tüm dünyanın gıpta ettiği, örnek aldığı bir birliktelik örneği olarak tarihin sayfalarına işlenmiştir.” dedi.
Kaan, 15 Temmuz 2016’nın her bir Türk vatandaşı için, Türkiye’ye kara bir sayfa yazma emelinde olan hain bir teşebbüsün milletçe boşa çıkarılmasının, özgürlüğün, vatan sevgisinin, demokrasinin ve ülke onurunun her şeyin üzerinde tutulduğunun bir tezahürü olarak ortaya koyulan uğraşın ulu tarihi olduğunu söylemiş oldu.
TÜSİAD: HAİN DARBE TEŞEBBÜSÜ, ÜLKEMİZİN DEMOKRASİSİNİ, REFAHINI VE GÜVENLİĞİNİ MAKSAT ALMIŞTIR
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) İdare Şurası Lideri Simone Kaslowski de demokrasiye sahip çıkmak için canlarını ortaya koyan tüm vatandaşları ve güvenlik güçlerini hürmet ve minnetle andıklarını kaydetti. Kaslowski, şunları kaydetti:
“Bu hain darbe teşebbüsü, ülkemizin demokrasisini, refahını ve güvenliğini maksat almıştır. 15 Temmuz’un çabucak akabinde milletlerarası medyada yayınladığımız ilan metninde de söz ettiğimiz üzere, demokrasiye müdahaleler lakin demokratik standartları yükselterek ve hukukun üstünlüğünü güçlendirerek önlenebilir. Bu kapsamda darbe teşebbüsünün beşinci yılını geride bırakırken, demokrasi, özgürlükler, hukuk devleti, adalet ve refah boyutlarında ülkemizi en yüksek standartlara kavuşturmak toplumumuza karşı en kıymetli sorumluluğumuzdur.”
ASKON: FETÖ, EKONOMİYE 123.4 MİLYAR LİRA ZİYAN VERDİ
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Lideri Orhan Aydın FETÖ yapılanmasının devlet ortasında paralel yapılanmasını sürdürürken, bir yandan da eğitim kurumu ve dernekleri aracılığı ile bu yapılanmasını gölgeleyerek saklı örgütlerde görülen biçimi ile derin bir planlama ile devletin her kademesine sızdığını hatırlatan Aydın, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Belirli bir güce ulaştıktan daha sonra da devleti ele geçirmeye çalıştılar. Ne var ki 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanımız sağlam duruşu ve vatandaşlarımızın dirayeti ile büyük bir tokat yemiş oldular. Bu haşhaşi yapı ülkemizde başaramadığı bu teşebbüsü öbür ülkelerdeki örgütlenmeleri ile sağlamaya çabalamaktadır. FETÖ, evvela siyasetçi ve işerkeklerindan oluşan bir lobi faaliyet ağı oluşturmakta, daha sonrasında örgüt mensuplarını bu yolla kritik konumlara getirmekte ve stratejik noktalara bu elemanlarını yerleştirmektedir. FETÖ bu çalışmaları ile milletlerarası tehdide yol açmaktadır. Unutmayalım ki bu örgütün kalkışması bize değerliye mal olmuştur. 15 Temmuz gecesi 1 milyar 400 milyon liralık maddi zararın yanında bunun ardından bozulan Türkiye imajı, kredi geri ödememe riski, prim ve faizlerin yükselmesi, döviz kurlarının bir anda artması, turizm gelirlerinin düşmesi, ülkeye giren yabancı yatırımcıların azalması ve mevcut yatırımcılardan çıkış yapanların olması birlikteinde büyümenin azalması niçinlerle datalara göre 123 milyar 400 milyon lira ile ülkemizin iktisadında ve marka kıymetinde kayıplar yaşanmıştır.”