Türk görsel sanatlar tarihinde, tahminen de bir birinci olan bu durum sanatımızın yurt haricinde da gereken kıymete ulaşması yolunda kapı açtığı halinde yorumlandı.
Ünlü İspanyol sanat muharriri ve felsefeci, Nilo Casares, çalışmalarını Amerika ve Türkiye’de sürdüren ressam Yücel Dönmez’in sanatıyla ilgili kitap yazdı.
30 yılı aşkın bir müddetdir sanatın ideolojisi üzerine araştırmalar yapan ve biroldukça yapıta imza atmış olan Casares’in İspanyolca ve İngilizce olarak yayımlanan kitabında; Dönmez’in sanatı için yaptığı yorumlar ve tanımlamanın, Türk görsel sanatları için Batı’ya açılan kuvvetli bir kapı olduğunu belirtti.
Casares, kitabının bir yerinde; “Yücel Dönmez’in çalışmaları yalnızca op-Art değil, Pound yahut Eliot’un en düzgün avangarttan talep ettiği üzere geleneklerinden vazgeçmeyen bir Op-Art biçimidir” diyerek, Dönmez’in Türk-İslam sanatının geleneklerini Op-Art ile sentezlediğine değiniyor.
Sanat tarihçimiz Başak Hürer de Dönmez hakkında yazılan kitapla ilgili şunları söylemiş oldu: “Yücel Dönmez’in 48 yıllık sanat geçmişinde yapmış olduklarını incelediğimde, ülkemizdeki görsel sanatların durumunu epeyce düzgün anlayabiliyorum. Ülkemizin bu alandaki eksikliği, gerçek eleştirmenlerin olmamasından ve gerçek sanatın gereğince desteklenmemesinden kaynaklanıyor.”
Dönmez’in eserlerinden kimilerini, İstanbul’daki Metro İstasyonları’nda (Taksim Füniküler, Şişhane – Kasımpaşa ve her biri 25 metrekare olan 8 adet yapıtını de Altunizade’de) nazaranbilirsiniz.
Ünlü İspanyol sanat muharriri ve felsefeci, Nilo Casares, çalışmalarını Amerika ve Türkiye’de sürdüren ressam Yücel Dönmez’in sanatıyla ilgili kitap yazdı.
30 yılı aşkın bir müddetdir sanatın ideolojisi üzerine araştırmalar yapan ve biroldukça yapıta imza atmış olan Casares’in İspanyolca ve İngilizce olarak yayımlanan kitabında; Dönmez’in sanatı için yaptığı yorumlar ve tanımlamanın, Türk görsel sanatları için Batı’ya açılan kuvvetli bir kapı olduğunu belirtti.
Casares, kitabının bir yerinde; “Yücel Dönmez’in çalışmaları yalnızca op-Art değil, Pound yahut Eliot’un en düzgün avangarttan talep ettiği üzere geleneklerinden vazgeçmeyen bir Op-Art biçimidir” diyerek, Dönmez’in Türk-İslam sanatının geleneklerini Op-Art ile sentezlediğine değiniyor.
Sanat tarihçimiz Başak Hürer de Dönmez hakkında yazılan kitapla ilgili şunları söylemiş oldu: “Yücel Dönmez’in 48 yıllık sanat geçmişinde yapmış olduklarını incelediğimde, ülkemizdeki görsel sanatların durumunu epeyce düzgün anlayabiliyorum. Ülkemizin bu alandaki eksikliği, gerçek eleştirmenlerin olmamasından ve gerçek sanatın gereğince desteklenmemesinden kaynaklanıyor.”
Dönmez’in eserlerinden kimilerini, İstanbul’daki Metro İstasyonları’nda (Taksim Füniküler, Şişhane – Kasımpaşa ve her biri 25 metrekare olan 8 adet yapıtını de Altunizade’de) nazaranbilirsiniz.