Zonguldak Karadeniz Ereğli ilçesinde yer alan İnönü Mağarası’nda Karadeniz’in birinci yerleşim yeri olduğuna dair bulgulara rastlandı. Mağarada yapılan hafriyat çalışmalarında Balkan kökenli kavimlerin yaşantısından Erken Tunç devrine kadar kalıntılar tespit edilirken, bugüne kadar 5 başka kültür katmanının olduğu fazlaca katmanlı yerleşim yeri olduğu tespit edildi.
Bülent Ecevit Üniversitesi Arkeoloji Kısmı öğretim üyesi ve Hafriyat Alanı Lideri Dr. Hamza Ekmen, İnönü Mağarası’nda yapılan hafriyat çalışmaları ile ilgili bilgiler verdi.
Zonguldak’ın arkeoloji potansiyelini açığa çıkarmak için başlatılan projede Arkeoloji Kısmı öğretim üyeleri ile öğretim elemanlarının katkılarıyla alana çıktıklarını anlatan Ekmen, “Arkeolojik açıdan Zonguldak’ın en epeyce potansiyel alanlardan birisi olan Karadeniz Ereğli ilçesi ve onun etrafında yer alan Gülüç Çayı vadisi araştırmalarımızı ağırlaştırdık ve gerçekleşen bu çalışmalar sırasında bu bölgede kaya altı sığınağı, mağara yerleşimi, yamaç yerleşimi, açık alan üzere hayli sayıda arkeolojik bulgu içeren yerleşim alanları tespit ettik” dedi.
Ekmen, “Uzun yıllar araştırılmayan ve bizce arkeolojik açıdan yoksun bırakılan bu bölgede bu biçimde potansiyelle karşılaşmak bizleri de çok şaşırttı. Bir birçok saatlerce yürüyerek fakat ulaşılabilen noktalarda yer alan bu alanların tespiti tarafımızca ve grubumuzca yapıldı. Biz bu alanda bölgenin arkeolojik potansiyelini en düzgün biçimde yansıtacağını düşündüğümüz İnönü Mağarası’nda hafriyat yapmayı uygun gördük. hem de mağara yerleşim alanlarına epey yakın bölgede olduğu için epeyce uzun yıllar boyunca yöre halkının yahut dışarıdan gelenlerin tahribatına uğramış durumdaydı” diye konuştu.
“6 BİN 500 YIL ÖNCESİNE UZANIYOR”
Anadolu arkeolojisi, Dünya arkeolojisi ve bölge arkeolojisi ismine değerli sonuçlar elde ettiklerini söyleyen Ekmen, Karadeniz kıyıları boyunca uzanan Protohistorik yerleşimlerin en eskisi birinci kere sistemli kazılarla araştırıldığını vurguladı. Ekmen açıklamasında, “Bu yerleşim günümüzden 6 bin 500 yıl öncesine uzanıyor. Mağaraya birinci gelip yerleşen halkların oluşturduğu katman yaklaşık 300 yıl bu mağarada hayatışlar. Biz bu kültürü oluşturan insan kümelerinin yüklü olarak Trakya ve Balkan yerleşimindeki insanların geliştirdiği kültürel öğelerle yakın benzerlikler içerdiğini görüyoruz. Tabi inanç manasında, günlük yaşantı manasında üretim manasında bu halkın pek fazlaca verisini, arkeolojik bulgusunu elde etmiş ve Ereğli Müzesi’ne teslim etmiş durumdayız. Mağaranın 6 bin 500 yıl evvelden yerleşen sakinlerinden daha sonra neredeyse 2 bin yıla yakın yerleşim görmediğini tespit ettik. bu biçimde bir boşluğun akabinde günümüzden 4 bin 500 yıl öncesine Erken Tunç Çağı dediğimiz periyodun ortalarında mağaranın tekrar iskâna sahne olduğunu görüyoruz.” tabirlerini kullandı.
HİTİT KALINTILARINA ULAŞILDI
Dördüncü katmanda, mağaraya yerleşen insanların yüklü olarak günümüz yaylacılık faaliyetine benzeri bir hayat biçimini sürdürdüklerini söz eden Hamza Ekmen açıklamasında şunları söylemiş oldu:
“Bu mağarada çömlek üretimi yapmışlar, buğday, arpa üzere mamüllerin hasatlarını burada gerçekleştirmişler. Hayvancılık sanayisine bağlı olarak süte dayalı endüstriyel bir grup işleri burada gerçekleştirdiklerini elde ettiğimiz epeyce sayıda bulguyla söylüyoruz. Hayvan boynuzlarından alet yapıldığını burada tespit etmiş bulunmaktayız.
Üçüncü katman olarak tanımladığımız katmana ilişkin ahşap tabanlar, ötürüsıyla karşınızda 3 bin 400 ile 3 bin 200 yıl öncesinde kullanılmış ahşap yapıların tabanlarını görüyorsunuz. Üzerlerinden hayli sayıda metalden yapılmış süs eşyaları, aletler ve silahlar ele geçirdik. Küpeler, kolyeler, bilezikler, ok uçları, mızrak uçları, hançerler, baltalar üzere pek epeyce sayıda eşya bulmuş durumdayız. Bu vakte kadar yapılan araştırmalarda Batı Karadeniz’de Genç Tunç Çağı’na ilişkin hiç bir bilgi bulunmamıştı. bu biçimdesine bir mağarada, yerleşim alanında bu kadar nitelikli eşyanın bulunmasında biz Kaşkalar ismini verdiğimiz halkların, Hitit’lerden getirip getirmediğini sorusuyla açıklamaya çalışıyoruz. Yada bu bölgede Hitit İmparatorluğu’na bağlılığını kabul eden eyalet olan Pala, Tumana eyaletlerinin uzantısı olarak da yorumlamak mümkün.
Bunlar üstündeki çalışmalar devam ediyor. Biz ikinci katmanda bulduğumuz malzeme kültür öğeleri, seramik ve öteki bulgular bu halkın Troya’dan, Gordion’dan, Anadolu’dan çeşitli yerlerden bildiğimiz seramikler ile birebir olduğunu gördük. 5 farklı kültür katmanının olduğu adeta mağara ortasında küçük bir Höyük yerleşimi üzere epeyce katmanlı oldukçaça kıymetli sonuçlar veren bir yerleşim, İnönü Mağarası. Batı Karadeniz’deki Protohistorik yerleşimlerin yapısını, bağlantılar ağını, inanç boyutunu ekonomik istikametini anlamaya yönelik bir çalışmayı sürdürüyoruz.” İHA
Bülent Ecevit Üniversitesi Arkeoloji Kısmı öğretim üyesi ve Hafriyat Alanı Lideri Dr. Hamza Ekmen, İnönü Mağarası’nda yapılan hafriyat çalışmaları ile ilgili bilgiler verdi.
Zonguldak’ın arkeoloji potansiyelini açığa çıkarmak için başlatılan projede Arkeoloji Kısmı öğretim üyeleri ile öğretim elemanlarının katkılarıyla alana çıktıklarını anlatan Ekmen, “Arkeolojik açıdan Zonguldak’ın en epeyce potansiyel alanlardan birisi olan Karadeniz Ereğli ilçesi ve onun etrafında yer alan Gülüç Çayı vadisi araştırmalarımızı ağırlaştırdık ve gerçekleşen bu çalışmalar sırasında bu bölgede kaya altı sığınağı, mağara yerleşimi, yamaç yerleşimi, açık alan üzere hayli sayıda arkeolojik bulgu içeren yerleşim alanları tespit ettik” dedi.
Ekmen, “Uzun yıllar araştırılmayan ve bizce arkeolojik açıdan yoksun bırakılan bu bölgede bu biçimde potansiyelle karşılaşmak bizleri de çok şaşırttı. Bir birçok saatlerce yürüyerek fakat ulaşılabilen noktalarda yer alan bu alanların tespiti tarafımızca ve grubumuzca yapıldı. Biz bu alanda bölgenin arkeolojik potansiyelini en düzgün biçimde yansıtacağını düşündüğümüz İnönü Mağarası’nda hafriyat yapmayı uygun gördük. hem de mağara yerleşim alanlarına epey yakın bölgede olduğu için epeyce uzun yıllar boyunca yöre halkının yahut dışarıdan gelenlerin tahribatına uğramış durumdaydı” diye konuştu.
“6 BİN 500 YIL ÖNCESİNE UZANIYOR”
Anadolu arkeolojisi, Dünya arkeolojisi ve bölge arkeolojisi ismine değerli sonuçlar elde ettiklerini söyleyen Ekmen, Karadeniz kıyıları boyunca uzanan Protohistorik yerleşimlerin en eskisi birinci kere sistemli kazılarla araştırıldığını vurguladı. Ekmen açıklamasında, “Bu yerleşim günümüzden 6 bin 500 yıl öncesine uzanıyor. Mağaraya birinci gelip yerleşen halkların oluşturduğu katman yaklaşık 300 yıl bu mağarada hayatışlar. Biz bu kültürü oluşturan insan kümelerinin yüklü olarak Trakya ve Balkan yerleşimindeki insanların geliştirdiği kültürel öğelerle yakın benzerlikler içerdiğini görüyoruz. Tabi inanç manasında, günlük yaşantı manasında üretim manasında bu halkın pek fazlaca verisini, arkeolojik bulgusunu elde etmiş ve Ereğli Müzesi’ne teslim etmiş durumdayız. Mağaranın 6 bin 500 yıl evvelden yerleşen sakinlerinden daha sonra neredeyse 2 bin yıla yakın yerleşim görmediğini tespit ettik. bu biçimde bir boşluğun akabinde günümüzden 4 bin 500 yıl öncesine Erken Tunç Çağı dediğimiz periyodun ortalarında mağaranın tekrar iskâna sahne olduğunu görüyoruz.” tabirlerini kullandı.
HİTİT KALINTILARINA ULAŞILDI
Dördüncü katmanda, mağaraya yerleşen insanların yüklü olarak günümüz yaylacılık faaliyetine benzeri bir hayat biçimini sürdürdüklerini söz eden Hamza Ekmen açıklamasında şunları söylemiş oldu:
“Bu mağarada çömlek üretimi yapmışlar, buğday, arpa üzere mamüllerin hasatlarını burada gerçekleştirmişler. Hayvancılık sanayisine bağlı olarak süte dayalı endüstriyel bir grup işleri burada gerçekleştirdiklerini elde ettiğimiz epeyce sayıda bulguyla söylüyoruz. Hayvan boynuzlarından alet yapıldığını burada tespit etmiş bulunmaktayız.
Üçüncü katman olarak tanımladığımız katmana ilişkin ahşap tabanlar, ötürüsıyla karşınızda 3 bin 400 ile 3 bin 200 yıl öncesinde kullanılmış ahşap yapıların tabanlarını görüyorsunuz. Üzerlerinden hayli sayıda metalden yapılmış süs eşyaları, aletler ve silahlar ele geçirdik. Küpeler, kolyeler, bilezikler, ok uçları, mızrak uçları, hançerler, baltalar üzere pek epeyce sayıda eşya bulmuş durumdayız. Bu vakte kadar yapılan araştırmalarda Batı Karadeniz’de Genç Tunç Çağı’na ilişkin hiç bir bilgi bulunmamıştı. bu biçimdesine bir mağarada, yerleşim alanında bu kadar nitelikli eşyanın bulunmasında biz Kaşkalar ismini verdiğimiz halkların, Hitit’lerden getirip getirmediğini sorusuyla açıklamaya çalışıyoruz. Yada bu bölgede Hitit İmparatorluğu’na bağlılığını kabul eden eyalet olan Pala, Tumana eyaletlerinin uzantısı olarak da yorumlamak mümkün.
Bunlar üstündeki çalışmalar devam ediyor. Biz ikinci katmanda bulduğumuz malzeme kültür öğeleri, seramik ve öteki bulgular bu halkın Troya’dan, Gordion’dan, Anadolu’dan çeşitli yerlerden bildiğimiz seramikler ile birebir olduğunu gördük. 5 farklı kültür katmanının olduğu adeta mağara ortasında küçük bir Höyük yerleşimi üzere epeyce katmanlı oldukçaça kıymetli sonuçlar veren bir yerleşim, İnönü Mağarası. Batı Karadeniz’deki Protohistorik yerleşimlerin yapısını, bağlantılar ağını, inanç boyutunu ekonomik istikametini anlamaya yönelik bir çalışmayı sürdürüyoruz.” İHA