Zülfü Livaneli, “Ülkeler büyük evlatlarıyla nefes alır. Bizim ülkemizin en büyük evlatlarından biri Nazım Hikmet’ti” dedi.
Nazım Hikmetin ömrünü, Zülfü Livaneli müziklerinin yeni düzenlemeleri ve Engin Hepileri’nin başarılı oyunculuğuyla sahneye taşıyan biyografik müzikal Ben Nazımın dünya prömiyeri Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosunda dün gerçekleşti.
“NEFES BORUMUZDU”
Zülfü Livaneli, “Ülkeler büyük evlatlarıyla nefes alır. Bizim ülkemizin en büyük evlatlarından biri Nazım Hikmet’ti” dedi.
Livaneli şunları söylemiş oldu:
“Nazım Hikmet bizim nefes borumuzdu, bizim nesil için deniz feneriydi. Edebiyat lisanımızı geliştiren ve Türkçeyi dünya lisanları içinde edebiyat lisanı olarak kabul ettiren 20. yüzyılın en büyük şairlerinden bir tanesiydi. Lakin ne yazık ki benim gençliğimde Nazım Hikmet, Türkiye’de yasaktı.
Kendi lisanında, kendi ülkesinde kitapları basılmıyordu. Kendisi şöyleki demişti; ‘Biliyorum şu an dünyanın her yerinde kitaplarım çıkıyor lakin kendi dilimde kendi ülkemde yasak.’
Ama inanıyordu ki bir gün kendi lisanında de kitapları basılacak, müzikleri söylenecek. Birinci kere 1960’tan daha sonra bir kitabı çıktı; Kuvayı Ulusala Destanı. Kitap konutunun önünde kuyruk oluşturduk.
Müthiş bir heyecandı bizim için. çabucak sonrasında Stockholm’de Nazım Hikmetin yaşadığı mukadderatı bizim jenerasyonlar da yaşadı Stockholm’de sürgüne gitmek zorunda kalmıştık. Konutumuzun yanında bir orman vardı ben orda her gün yürüyordum karlara bata çıka.
Elimizde 8 ciltlik Nazım Hikmet şiirleri vardı Bulgaristan’da basılmış. Ve ben o şiirlerden birini, birebir vakitte tanınmamış birini başımda dolaştırıp duruyordum. daha sonra o bir gün besteye dönüşte ve çabucak sonrasında bu besteler devam etti.
Nazımın şiirlerinden yaptığım besteler beni bir modül onun yapıtına hizmet eden, ondan daha genç biri olarak o skalaya yerleştirdi.”
1970’TEN BU YANA ŞİİRLERİNİ BESTELİYOR
Dünya standartlarında bir kıssa anlatıcılığıyla Türkiye’ye yeni bir müzikal anlayışı getirme amacıyla yola çıkan biyografik müzikal Ben Nazım, 1970’ten bu yana Nazım Hikmet şiirlerini besteleyen usta sanatçı Zülfü Livaneli’nin tüm dünyada yorumlanmış müziklerinden oluşuyor.
Müzik yöneticiliğini ve 40 kişilik Symphonista Orkestrasının şefliğini Rengim Gökmenin üstlendiği müzikalin rejisi ve koreografisi Mehmet Balkanın imzasını taşıyor. Metinlerini Sevecen Aktemur’un kaleme aldığı Ben Nazım müzikali için Livaneli bestelerinin bir daha düzenlemelerini ise Tolga Taviş yaptı. Müzikal, Duende Küresel yapımı olarak sahneye konuyor.
YURTDIŞINDA DA SAHNELENECEK
Nazım Hikmete hayat veren Engin Hepileriye sahnede Vera rolünde Unsur Kodal, Piraye rolünde Deniz Alp ve Münevver rolünde Petek Çetintemel eşlik ediyor. RockA kümesi ve solistler Görkem Ezgi Yıldırım (soprano), Sibel Gürsoy (vokal), Zeynep Halvaşi (mezzo soprano), Petra Nachtmanova (vokal, bağlama), Serkan Taylan (tenor), Mehmet Yılmaz (bas bariton) ve Teyfik Rodosun (bas) sesleriyle mozaik bir anlatı oluşturdukları şovda Duende Küresel Çağdaş Dans Topluluğu ise büyüleyici danslarıyla yer alıyor.
Sanatseverleri, Nazım Hikmetin hayatına ve aşklarına tanıklık etmeye çağıran Ben Nazım müzikali, prömiyerinin akabinde yurtarasında ve yurt haricinde sahnelenmeye devam edecek.
DHA-Kültür Sanat – Türkiye-İstanbul – Yiğit Can HELVACI/İSTANBUL, (DHA) –
2022-09-21 10:49:00
Nazım Hikmetin ömrünü, Zülfü Livaneli müziklerinin yeni düzenlemeleri ve Engin Hepileri’nin başarılı oyunculuğuyla sahneye taşıyan biyografik müzikal Ben Nazımın dünya prömiyeri Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosunda dün gerçekleşti.
“NEFES BORUMUZDU”
Zülfü Livaneli, “Ülkeler büyük evlatlarıyla nefes alır. Bizim ülkemizin en büyük evlatlarından biri Nazım Hikmet’ti” dedi.
Livaneli şunları söylemiş oldu:
“Nazım Hikmet bizim nefes borumuzdu, bizim nesil için deniz feneriydi. Edebiyat lisanımızı geliştiren ve Türkçeyi dünya lisanları içinde edebiyat lisanı olarak kabul ettiren 20. yüzyılın en büyük şairlerinden bir tanesiydi. Lakin ne yazık ki benim gençliğimde Nazım Hikmet, Türkiye’de yasaktı.
Kendi lisanında, kendi ülkesinde kitapları basılmıyordu. Kendisi şöyleki demişti; ‘Biliyorum şu an dünyanın her yerinde kitaplarım çıkıyor lakin kendi dilimde kendi ülkemde yasak.’
Ama inanıyordu ki bir gün kendi lisanında de kitapları basılacak, müzikleri söylenecek. Birinci kere 1960’tan daha sonra bir kitabı çıktı; Kuvayı Ulusala Destanı. Kitap konutunun önünde kuyruk oluşturduk.
Müthiş bir heyecandı bizim için. çabucak sonrasında Stockholm’de Nazım Hikmetin yaşadığı mukadderatı bizim jenerasyonlar da yaşadı Stockholm’de sürgüne gitmek zorunda kalmıştık. Konutumuzun yanında bir orman vardı ben orda her gün yürüyordum karlara bata çıka.
Elimizde 8 ciltlik Nazım Hikmet şiirleri vardı Bulgaristan’da basılmış. Ve ben o şiirlerden birini, birebir vakitte tanınmamış birini başımda dolaştırıp duruyordum. daha sonra o bir gün besteye dönüşte ve çabucak sonrasında bu besteler devam etti.
Nazımın şiirlerinden yaptığım besteler beni bir modül onun yapıtına hizmet eden, ondan daha genç biri olarak o skalaya yerleştirdi.”
1970’TEN BU YANA ŞİİRLERİNİ BESTELİYOR
Dünya standartlarında bir kıssa anlatıcılığıyla Türkiye’ye yeni bir müzikal anlayışı getirme amacıyla yola çıkan biyografik müzikal Ben Nazım, 1970’ten bu yana Nazım Hikmet şiirlerini besteleyen usta sanatçı Zülfü Livaneli’nin tüm dünyada yorumlanmış müziklerinden oluşuyor.
Müzik yöneticiliğini ve 40 kişilik Symphonista Orkestrasının şefliğini Rengim Gökmenin üstlendiği müzikalin rejisi ve koreografisi Mehmet Balkanın imzasını taşıyor. Metinlerini Sevecen Aktemur’un kaleme aldığı Ben Nazım müzikali için Livaneli bestelerinin bir daha düzenlemelerini ise Tolga Taviş yaptı. Müzikal, Duende Küresel yapımı olarak sahneye konuyor.
YURTDIŞINDA DA SAHNELENECEK
Nazım Hikmete hayat veren Engin Hepileriye sahnede Vera rolünde Unsur Kodal, Piraye rolünde Deniz Alp ve Münevver rolünde Petek Çetintemel eşlik ediyor. RockA kümesi ve solistler Görkem Ezgi Yıldırım (soprano), Sibel Gürsoy (vokal), Zeynep Halvaşi (mezzo soprano), Petra Nachtmanova (vokal, bağlama), Serkan Taylan (tenor), Mehmet Yılmaz (bas bariton) ve Teyfik Rodosun (bas) sesleriyle mozaik bir anlatı oluşturdukları şovda Duende Küresel Çağdaş Dans Topluluğu ise büyüleyici danslarıyla yer alıyor.
Sanatseverleri, Nazım Hikmetin hayatına ve aşklarına tanıklık etmeye çağıran Ben Nazım müzikali, prömiyerinin akabinde yurtarasında ve yurt haricinde sahnelenmeye devam edecek.
DHA-Kültür Sanat – Türkiye-İstanbul – Yiğit Can HELVACI/İSTANBUL, (DHA) –
2022-09-21 10:49:00