Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinesindeki Side Antik Kenti hafriyat çalışmalarına ait basın toplantısında; Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Side Antik Kenti Hafriyat Lideri Prof. Dr. Feriştah Alanyalı, çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Prof. Dr. Alanyalı, Side’nin öbür antik kentlerden hayli farklı olduğunu söylemiş oldu. Biroldukça antik kentin yeni yeni keşfedilirken, Side’nin 19’uncu yüzyıldan itibaren bilim dünyasında tanındığını anlatan Alanyalı, Side o periyotta bilhassa Avrupa’da epey oldukça uygun bilinen ve yeterli araştırılmış antik kentlerden bir tanesiydi. 20’nci yüzyılın başına kadar hayli sayıda araştırmacının Side’ye gelip, konaklayıp, Side’deki anıtlardan bir kent planı dahi hazırladıklarını görüyoruz” dedi.
“SİDE’YE GELEN GİRİTLİ AİLELERLE YENİ HAYAT BAŞLIYOR”
Side’ye Girit göçmenlerinin 1899’da yerleşmeye başladığını, Birinci olarak tek katlı olan konutların çabucak sonrasında iki katlı yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Alanyalı, “Artık antik kentin yanına çağdaş hayat eklenmiş. ‘Side öbür antik kentlerden niye farklı’ diyoruz ya işte o sorunun karşılığı, burada gizli. Side’ye gelen Giritli ailelerle burada yeni bir hayat başlıyor. Yani kent aşağı üst 3 bin 500 yıl daha sonra bir daha kuruluyor” diye konuştu.
Side tarihinde birkaç dönüm noktası olduğu belirterek, bunların başında 1937’de yapılan toprak ıslahatının geldiğini kaydeden Prof. Dr. Alanyalı, şunları söylemiş oldu:
* 1937’deki toprak reformundan daha sonra en kıymetli hadiselerden biri, 1947 yılında Prof. Dr. Arif Müfit Mansel ve Jale İnan başkanlığında başlatılan hafriyatlar. 1947 yılında Arif beyefendi kalabalık bir heyetle Perge’yi görüyor, Side’ye geliyor.
* Türk Tarih Kurumu da takviye oluyor ve hafriyatlar başlıyor. Kazılarla birlikte yeni yapılar açığa çıkarılıyor. Bugün gördüğünüz tiyatro gibi tapınaklar gibi M yapısı üzere büyük anıtsal binalar birinci defa açığa çıkarılıyor. Onların açığa çıkarılmasıyla da turistler gelmeye başlıyor.
* Burada antik kent var, 1899’dan itibaren modern köy var. 1960’tan itibaren de turizm var. İşte Side’nin öteki antik kentlerden farkı budur. Side’de bu üçü yan yanadır.
Basın toplantısının akabinde gazetecilere Side’de hafriyat alanlarını gezdiren Prof. Dr. Feriştah Alanyalı, yaptıkları çalışmaları anlattı. DHA
Prof. Dr. Alanyalı, Side’nin öbür antik kentlerden hayli farklı olduğunu söylemiş oldu. Biroldukça antik kentin yeni yeni keşfedilirken, Side’nin 19’uncu yüzyıldan itibaren bilim dünyasında tanındığını anlatan Alanyalı, Side o periyotta bilhassa Avrupa’da epey oldukça uygun bilinen ve yeterli araştırılmış antik kentlerden bir tanesiydi. 20’nci yüzyılın başına kadar hayli sayıda araştırmacının Side’ye gelip, konaklayıp, Side’deki anıtlardan bir kent planı dahi hazırladıklarını görüyoruz” dedi.
“SİDE’YE GELEN GİRİTLİ AİLELERLE YENİ HAYAT BAŞLIYOR”
Side’ye Girit göçmenlerinin 1899’da yerleşmeye başladığını, Birinci olarak tek katlı olan konutların çabucak sonrasında iki katlı yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Alanyalı, “Artık antik kentin yanına çağdaş hayat eklenmiş. ‘Side öbür antik kentlerden niye farklı’ diyoruz ya işte o sorunun karşılığı, burada gizli. Side’ye gelen Giritli ailelerle burada yeni bir hayat başlıyor. Yani kent aşağı üst 3 bin 500 yıl daha sonra bir daha kuruluyor” diye konuştu.
Side tarihinde birkaç dönüm noktası olduğu belirterek, bunların başında 1937’de yapılan toprak ıslahatının geldiğini kaydeden Prof. Dr. Alanyalı, şunları söylemiş oldu:
* 1937’deki toprak reformundan daha sonra en kıymetli hadiselerden biri, 1947 yılında Prof. Dr. Arif Müfit Mansel ve Jale İnan başkanlığında başlatılan hafriyatlar. 1947 yılında Arif beyefendi kalabalık bir heyetle Perge’yi görüyor, Side’ye geliyor.
* Türk Tarih Kurumu da takviye oluyor ve hafriyatlar başlıyor. Kazılarla birlikte yeni yapılar açığa çıkarılıyor. Bugün gördüğünüz tiyatro gibi tapınaklar gibi M yapısı üzere büyük anıtsal binalar birinci defa açığa çıkarılıyor. Onların açığa çıkarılmasıyla da turistler gelmeye başlıyor.
* Burada antik kent var, 1899’dan itibaren modern köy var. 1960’tan itibaren de turizm var. İşte Side’nin öteki antik kentlerden farkı budur. Side’de bu üçü yan yanadır.
Basın toplantısının akabinde gazetecilere Side’de hafriyat alanlarını gezdiren Prof. Dr. Feriştah Alanyalı, yaptıkları çalışmaları anlattı. DHA