Şair Metin Altıok’un anısına Kırmızı Kedi Yayınevi’nin Zeynep Altıok’la bir arada düzenlediği Metin Altıok Şiir Mükafatı, ‘Kendinin Ağacı’ kitabı ile Seyyidhan Kömürcü’ye verildi. İzmir’de gerçekleşen ödül merasiminde konuşan Kömürcü, mükafatı geçtiğimiz günlerde İzmir HDP vilayet binası baskınında katledilen Deniz Poyraz’a adadı.
Kömürcü merasimde yaptığı konuşmada şu tabirlere yer verdi:
“Değerli konuklar hepiniz beğenilen geldiniz. Bu manası büyük buluşmada yer aldığım için hem epey heyecanlıyım birebir vakitte epeyce kederliyim. Heyecanlıyım, zira değerli bir ödül aldım. Kederliyim, zira şöyleki bir şey oldu:
Bir bayan bir sabah uyandı. Çalıştığı iş yerine gitti. Kahvaltıya domates, yanına zeytin koydu. Üzerine kekik! Karton bardağa, demlediği çaydan doldurdu, oturdu kahvaltıya.
Bir erkek bir sabah uyandı. Silahı vardı erkeğin. Silahları olurdu kimi adamların. Silahını beline koydu. Elinde bir çantayla taksiye bindi, indi taksiden. Bir kapının ziline bastı.
Çalan kapıyı kahvaltı yapan bir bayan açtı, buyurun dedi. Buyurun! Erkek buyurdu.
Erkek, belindeki silahı çekerek o hanımı öldürdü. O sabah bir erkek, yurdunu epeyce sevdiğini zannettiği için o sırada kahvaltı yapan bir bayanı öldürdü.
Biz o denli anladık; fakat tam olarak o denli olmadı olağan. Katil, yurdunu epeyce sevdiği için, planlayarak, çalışarak gerçekleştirdiği bu katliamı kapı ziline basmasına gerek kalmadan yaptı.
Kapı açıktı. Açık kapıdan içeri girdi. İçeri girdiği an, mümkün olduğu kadar orada epey insan olsun, hepsini öldürsün istedi.
Sivasta’ki yangın da öyleydi. O otelde ne kadar insan var ise o kadar güzel olacaktı. On beş yaşındaydım. Derik’teydim. Çok renkli bir televizyondan aklımda ben büyüdükçe büyüyen bir yangın, “Sivas’ı dökülmüş bir ülke” kaldı.
Bir katili “ismin ne ağabeycim?” diyerek karşılamanın sunduğu konfor canımıza batıyor.
Bu cümleyi canımızdan çıkarmamız lazım. Bize yepisyeni bir insan, yesyeni bir utanma duygusu, orijinal bir yurt bilgisi lazım.
Sabahları, uyanıp bir insanı öldürmeye gitmeden, yurdumuzu sevmenin bir yolunu bulmalıyız. Sabahları, birilerini öldürmek için uyananların yurdumuzu sevmesine artık müsaade etmemeliyiz.
Hiç görmediğim; fakat epey tanıdığım şair Metin Altıok’tan aldığım bu değerli mükafatı, gözlerimizin önünde değil, gözlerimizin ortasında katledilen; hiç görmediğim lakin epey tanıdığım kız kardeşim, kız kardeşimiz Deniz Poyraz’a armağan ediyorum.
Sivas Katliamı’nda can verenleri, Deniz’i ve hepinizi sevgiyle selamlıyorum.”
KENDİNİN AĞACI: LİRİK VE DERİN BİR LİSAN…
Bu yıl 14. defa düzenlenen şiir ödülünün seçici heyetinde Doğan Hızlan, Hilmi Yavuz, Eray Canberk, Ali Cengizkan, Haydar Ergülen, Şükrü Erbaş ve Salih Bolat bulunuyor.
14 Mart 1940 yılında doğan Metin Altıok’un 81. doğum gününde açıklanan mükafatın Kömürcü’ye verilmesinin öne sürülen nedeni şu biçimde açıklandı:
“2021 yılı Metin Altıok Şiir Ödülü’nün, ‘Kendinin Ağacı’ kitabıyla ferdi üzere görünen bir huzursuzluğu, vaktin ve coğrafyanın acılı art planına yerleştirerek vermesi; bu acının toplumsal boyutlarını lirik ve derin lisanla okura duyurması; tabiatla ve objelerle çağrışım yükü kuvvetli bağlar kurması, farklı ve özgün imgelerle kendine has bir şiir lisanı geliştirme başarısı göstermesi, şiir seyahatinin uzun ve soluklu olacağını duyumsatması niçiniyle Seyyidhan Kömürcü’ye verilmesine oy oldukçaluğuyla karar verilmiştir.”
(KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)
Kömürcü merasimde yaptığı konuşmada şu tabirlere yer verdi:
“Değerli konuklar hepiniz beğenilen geldiniz. Bu manası büyük buluşmada yer aldığım için hem epey heyecanlıyım birebir vakitte epeyce kederliyim. Heyecanlıyım, zira değerli bir ödül aldım. Kederliyim, zira şöyleki bir şey oldu:
Bir bayan bir sabah uyandı. Çalıştığı iş yerine gitti. Kahvaltıya domates, yanına zeytin koydu. Üzerine kekik! Karton bardağa, demlediği çaydan doldurdu, oturdu kahvaltıya.
Bir erkek bir sabah uyandı. Silahı vardı erkeğin. Silahları olurdu kimi adamların. Silahını beline koydu. Elinde bir çantayla taksiye bindi, indi taksiden. Bir kapının ziline bastı.
Çalan kapıyı kahvaltı yapan bir bayan açtı, buyurun dedi. Buyurun! Erkek buyurdu.
Erkek, belindeki silahı çekerek o hanımı öldürdü. O sabah bir erkek, yurdunu epeyce sevdiğini zannettiği için o sırada kahvaltı yapan bir bayanı öldürdü.
Biz o denli anladık; fakat tam olarak o denli olmadı olağan. Katil, yurdunu epeyce sevdiği için, planlayarak, çalışarak gerçekleştirdiği bu katliamı kapı ziline basmasına gerek kalmadan yaptı.
Kapı açıktı. Açık kapıdan içeri girdi. İçeri girdiği an, mümkün olduğu kadar orada epey insan olsun, hepsini öldürsün istedi.
Sivasta’ki yangın da öyleydi. O otelde ne kadar insan var ise o kadar güzel olacaktı. On beş yaşındaydım. Derik’teydim. Çok renkli bir televizyondan aklımda ben büyüdükçe büyüyen bir yangın, “Sivas’ı dökülmüş bir ülke” kaldı.
Bir katili “ismin ne ağabeycim?” diyerek karşılamanın sunduğu konfor canımıza batıyor.
Bu cümleyi canımızdan çıkarmamız lazım. Bize yepisyeni bir insan, yesyeni bir utanma duygusu, orijinal bir yurt bilgisi lazım.
Sabahları, uyanıp bir insanı öldürmeye gitmeden, yurdumuzu sevmenin bir yolunu bulmalıyız. Sabahları, birilerini öldürmek için uyananların yurdumuzu sevmesine artık müsaade etmemeliyiz.
Hiç görmediğim; fakat epey tanıdığım şair Metin Altıok’tan aldığım bu değerli mükafatı, gözlerimizin önünde değil, gözlerimizin ortasında katledilen; hiç görmediğim lakin epey tanıdığım kız kardeşim, kız kardeşimiz Deniz Poyraz’a armağan ediyorum.
Sivas Katliamı’nda can verenleri, Deniz’i ve hepinizi sevgiyle selamlıyorum.”
KENDİNİN AĞACI: LİRİK VE DERİN BİR LİSAN…
Bu yıl 14. defa düzenlenen şiir ödülünün seçici heyetinde Doğan Hızlan, Hilmi Yavuz, Eray Canberk, Ali Cengizkan, Haydar Ergülen, Şükrü Erbaş ve Salih Bolat bulunuyor.
14 Mart 1940 yılında doğan Metin Altıok’un 81. doğum gününde açıklanan mükafatın Kömürcü’ye verilmesinin öne sürülen nedeni şu biçimde açıklandı:
“2021 yılı Metin Altıok Şiir Ödülü’nün, ‘Kendinin Ağacı’ kitabıyla ferdi üzere görünen bir huzursuzluğu, vaktin ve coğrafyanın acılı art planına yerleştirerek vermesi; bu acının toplumsal boyutlarını lirik ve derin lisanla okura duyurması; tabiatla ve objelerle çağrışım yükü kuvvetli bağlar kurması, farklı ve özgün imgelerle kendine has bir şiir lisanı geliştirme başarısı göstermesi, şiir seyahatinin uzun ve soluklu olacağını duyumsatması niçiniyle Seyyidhan Kömürcü’ye verilmesine oy oldukçaluğuyla karar verilmiştir.”
(KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)