Sevtap Sonu, “Acı Vatan Almanya” diye yola çıkıp gurbetçi olan birinci jenerasyon bir ailenin çocuğu… 34 yaşındaki Kahramanmaraşlı Sonu, türküleri ile toplumsal medyada rekorlar kırıyor ve Türkiye’deki köklerini türküler yardımıyla unutmadıklarını söylüyor. Sonu, SÖZCÜ HaftaSonu’na yurt haricinde yetişen bir sanatçı olarak türkülerini ve kendisine nasıl yol gösterdiğini anlattı:
ERTAŞ’TAN DERS ALDI
“1987 doğumluyum. Almanya’nın Köln kentinde yaşıyorum. Çocuk yaştan itibaren türkü söylemeye başladım. Müzik bana genlerimden geçen hoş bir miras. Bağlamaya da 12 yaşında üstat sanatçı Neşet Ertaş’tan ders alarak başladım. Sabri Uysal, Murat Bahtiyar, Mustafa Onay, Serdar Yayla üzere ustalarla çalıştım. Köln Sanat Akademisi’nde eğitimime devam ettim. 16 yaşımda birinci defa sahneye çıktım. Ailemin benden tek isteği okulumu bitirmemdi ve ben de Köln Üniversitesi’nden mezun oldum…
GENETİĞİMİZDE VAR
Kuşaklarımızın doğduğu toprakların izlerini taşıyoruz. Bu izler içinde hüzünler ve sıkıntılar ağıtlarla, mutluluğumuz ise halayla lisana geliyor. Dünyanın neresine giderseniz gidin yanınızda, gönlünüzde, şuurumuzda taşıyabileceğiniz bir şey var ki o da sanat ve türküler. Bu topraklarda doğan, yaşanan her şey bu topraklardan süzülerek bizim kimliğimizi oluşturuyor. Dünyaya bakışımızı, beklentilerimizi etkiliyor. Atalarımızın deneyimleri bizim genetiğimizde var. Bize miras kalan ezgilerle onların neler hissettiğini daha uygun anlıyoruz.
TÜRKÜLERİN TERCÜMANIYIM
Hayalim sevenlerimin yüreğinde kalıcı olmak. Bir gün yaşlanınca da ‘Sizlerle birlikte yaşlandım’ diyebilmek. Yeni jenerasyonlara türkülerin tercümanlığını yapmaya talibim. Dünyaya açılmanın ve memnun olmanın yolu insanın kendi kimliğini tanımasından geçiyor. Sabahat Akkiraz, Güler Duman, Servet Kocakaya, Kubat, Mahsuni Şerif, Neşet Ertaş, Merhum Emre Saltık ve sayamadıklarım bu yolda epey emek verdi. Çok kıymetli bir mirası taşıyorlar…
BİR OBURDUR MEMLEKETİM
Hakikaten bir oburdur benim memleketim… Doğduğum toprakların hasreti daima var içimde. Bu hasrete dayanmadığım için daima gidip geliyorum… Eminönü’nde balık ekmek yemek, Kız Kulesi’ne karşı çay içmek. Nasıl hoş bir keyiftir… Lakin gönlümün en değerli köşesinde Atatürk ve onun toplumumuza ve bilhassa de bayanlara kattığı ayrıcalıklar var. Aydınlanma yolunun ne kadar bedelli olduğunu dışarıdan baktığınızda daha güzel anlıyorsunuz. Ülkemin bu güç süreci de atlatarak daha aydınlık bir geleceğe ulaşacağına inancım tam. Türkülerden asla vazgeçmeyin. Bize yol göstermeye, mirasımızı taşımamıza daima aracı olacaklar. Bizim özümüz, acımız, sevincimiz ve umudumuz türkülerdir.”
Ben bir yaralı ceylanım
Birinci albümü ‘Yar Nerdesin’ ile müzik dünyasına adım atan Sevtap Sonu, ‘Ben Bir Yaralı Ceylanım’ türküsüyle toplumsal medyada paylaşım rekorları kırdı ve klibi YouTube’da 2 milyon 628 bin sefer izlendi. Sanatçı yeni türküsü ‘Yare Gidin Turnalar’ ile de beğenilen oldu. Sonu, müzik platformlarında Akkiraz Müzik etiketiyle çıkan ‘Dillerdeki Türküler 2′ albümüne de büyük emek verdi.
ERTAŞ’TAN DERS ALDI
“1987 doğumluyum. Almanya’nın Köln kentinde yaşıyorum. Çocuk yaştan itibaren türkü söylemeye başladım. Müzik bana genlerimden geçen hoş bir miras. Bağlamaya da 12 yaşında üstat sanatçı Neşet Ertaş’tan ders alarak başladım. Sabri Uysal, Murat Bahtiyar, Mustafa Onay, Serdar Yayla üzere ustalarla çalıştım. Köln Sanat Akademisi’nde eğitimime devam ettim. 16 yaşımda birinci defa sahneye çıktım. Ailemin benden tek isteği okulumu bitirmemdi ve ben de Köln Üniversitesi’nden mezun oldum…
GENETİĞİMİZDE VAR
Kuşaklarımızın doğduğu toprakların izlerini taşıyoruz. Bu izler içinde hüzünler ve sıkıntılar ağıtlarla, mutluluğumuz ise halayla lisana geliyor. Dünyanın neresine giderseniz gidin yanınızda, gönlünüzde, şuurumuzda taşıyabileceğiniz bir şey var ki o da sanat ve türküler. Bu topraklarda doğan, yaşanan her şey bu topraklardan süzülerek bizim kimliğimizi oluşturuyor. Dünyaya bakışımızı, beklentilerimizi etkiliyor. Atalarımızın deneyimleri bizim genetiğimizde var. Bize miras kalan ezgilerle onların neler hissettiğini daha uygun anlıyoruz.
TÜRKÜLERİN TERCÜMANIYIM
Hayalim sevenlerimin yüreğinde kalıcı olmak. Bir gün yaşlanınca da ‘Sizlerle birlikte yaşlandım’ diyebilmek. Yeni jenerasyonlara türkülerin tercümanlığını yapmaya talibim. Dünyaya açılmanın ve memnun olmanın yolu insanın kendi kimliğini tanımasından geçiyor. Sabahat Akkiraz, Güler Duman, Servet Kocakaya, Kubat, Mahsuni Şerif, Neşet Ertaş, Merhum Emre Saltık ve sayamadıklarım bu yolda epey emek verdi. Çok kıymetli bir mirası taşıyorlar…
BİR OBURDUR MEMLEKETİM
Hakikaten bir oburdur benim memleketim… Doğduğum toprakların hasreti daima var içimde. Bu hasrete dayanmadığım için daima gidip geliyorum… Eminönü’nde balık ekmek yemek, Kız Kulesi’ne karşı çay içmek. Nasıl hoş bir keyiftir… Lakin gönlümün en değerli köşesinde Atatürk ve onun toplumumuza ve bilhassa de bayanlara kattığı ayrıcalıklar var. Aydınlanma yolunun ne kadar bedelli olduğunu dışarıdan baktığınızda daha güzel anlıyorsunuz. Ülkemin bu güç süreci de atlatarak daha aydınlık bir geleceğe ulaşacağına inancım tam. Türkülerden asla vazgeçmeyin. Bize yol göstermeye, mirasımızı taşımamıza daima aracı olacaklar. Bizim özümüz, acımız, sevincimiz ve umudumuz türkülerdir.”
Ben bir yaralı ceylanım
Birinci albümü ‘Yar Nerdesin’ ile müzik dünyasına adım atan Sevtap Sonu, ‘Ben Bir Yaralı Ceylanım’ türküsüyle toplumsal medyada paylaşım rekorları kırdı ve klibi YouTube’da 2 milyon 628 bin sefer izlendi. Sanatçı yeni türküsü ‘Yare Gidin Turnalar’ ile de beğenilen oldu. Sonu, müzik platformlarında Akkiraz Müzik etiketiyle çıkan ‘Dillerdeki Türküler 2′ albümüne de büyük emek verdi.