Dünyaca ünlü Yunan bestekar Mikis Theodorakis, 96 yaşında hayata veda etti. Theodorakis, hayli sayıda unutulmaz besteye imza atmış, Türkiye’de de Zülfü Livaneli’yle yaptığı çalışmalarla geniş bir dinleyici kitlesi kazanmıştı.
Livaneli, Theodorakis’in vefat haberinin akabinde Twitter hesabından şunları söylemiş oldu:
“1983’te Atina’daki bir konserime gelip o iri gövdesiyle bir fırtına üzere soyunma odama dalmasından bu yana neler geçti neler. 1986’da Güneş Topla Benim İçin albümünün Altın Plak merasimi ötürüsıyla birinci sefer İstanbul’a gelişi, o günün akşamı Sarıyer’de Urcan lokantasında balık yer rakı içerken Türkiye Yunanistan Dostluk Derneği’ni kurmaya karar verişimiz, yüzlerce konser, Efes’te Hacidakis, Theodorakis ve otuz bin izleyiciyle yaşadığımız unutulmaz gece, seyahatler, tatiller, hastalıklar…”
“Hepsi birer birer aklımdan geçiyor. Bunları Boğaziçi Üniversitesi’nin eski rektörü Kadri Özçaldıran’ın 2009 yılında onun için düzenlenen fahri doktora merasiminde yaptığı konuşmada da söylemiş olduği üzere daha lise ve üniversite senelerında ülkesini işgal eden İtalyanlarla, daha sonra Nazilerle, sonrasındasında…”
“İngilizlerle, İç Savaş’ta kendi kardeşleriyle, sonrasındasında 40’lı yaşlarında Albaylar Cuntası ile savaşan, çabucak sonrasında da dünyanın neresinde bir baskı, bir insan hakları ihlali olduğunu düşünürse hal almaktan geri durmayan, özetlemek gerekirsesı, hayat uzunluğu, her çeşit baskıya ve savaşın kendisine karşı savaşan…”
“Konserleriyle, demeçleriyle, duruşuyla milyonlarca insanın gözünde bir ‘demokrasi ve özgürlük kahramanı’ olan, II. Dünya Savaşı, Yunan İç Savaşı ve Albaylar Cuntası sırasında müzikleri direnişin marşları haline gelen… Sürgünden kurtulması için D. Şostakoviç, A. Miller, L. Bernstein üzere isimlerin memleketler arası dayanışma komitesi kurduğu…”
“Ulusunun düşman olarak algıladığını dost bilen, Türk-Yunan dostluğunun gelişmesi için 20 yıldır uğraş gösteren…”
“özetlemek gerekirsesı, insan ruhunun, acılardan, savaşlardan, sürgünlerden, aşktan ve ihanetten süzülmüş en has halini temsil eden, hayatta ve sanatta en büyük dostlarımdan birini Mikis Theodorakis’i kaybettim. Acısı epey derin.”
Livaneli, Theodorakis’in vefat haberinin akabinde Twitter hesabından şunları söylemiş oldu:
“1983’te Atina’daki bir konserime gelip o iri gövdesiyle bir fırtına üzere soyunma odama dalmasından bu yana neler geçti neler. 1986’da Güneş Topla Benim İçin albümünün Altın Plak merasimi ötürüsıyla birinci sefer İstanbul’a gelişi, o günün akşamı Sarıyer’de Urcan lokantasında balık yer rakı içerken Türkiye Yunanistan Dostluk Derneği’ni kurmaya karar verişimiz, yüzlerce konser, Efes’te Hacidakis, Theodorakis ve otuz bin izleyiciyle yaşadığımız unutulmaz gece, seyahatler, tatiller, hastalıklar…”
“Hepsi birer birer aklımdan geçiyor. Bunları Boğaziçi Üniversitesi’nin eski rektörü Kadri Özçaldıran’ın 2009 yılında onun için düzenlenen fahri doktora merasiminde yaptığı konuşmada da söylemiş olduği üzere daha lise ve üniversite senelerında ülkesini işgal eden İtalyanlarla, daha sonra Nazilerle, sonrasındasında…”
“İngilizlerle, İç Savaş’ta kendi kardeşleriyle, sonrasındasında 40’lı yaşlarında Albaylar Cuntası ile savaşan, çabucak sonrasında da dünyanın neresinde bir baskı, bir insan hakları ihlali olduğunu düşünürse hal almaktan geri durmayan, özetlemek gerekirsesı, hayat uzunluğu, her çeşit baskıya ve savaşın kendisine karşı savaşan…”
“Konserleriyle, demeçleriyle, duruşuyla milyonlarca insanın gözünde bir ‘demokrasi ve özgürlük kahramanı’ olan, II. Dünya Savaşı, Yunan İç Savaşı ve Albaylar Cuntası sırasında müzikleri direnişin marşları haline gelen… Sürgünden kurtulması için D. Şostakoviç, A. Miller, L. Bernstein üzere isimlerin memleketler arası dayanışma komitesi kurduğu…”
“Ulusunun düşman olarak algıladığını dost bilen, Türk-Yunan dostluğunun gelişmesi için 20 yıldır uğraş gösteren…”
“özetlemek gerekirsesı, insan ruhunun, acılardan, savaşlardan, sürgünlerden, aşktan ve ihanetten süzülmüş en has halini temsil eden, hayatta ve sanatta en büyük dostlarımdan birini Mikis Theodorakis’i kaybettim. Acısı epey derin.”