İzmir’de 8 bin 850 yıllık Ulucak Höyüğü’nde devam eden hafriyatlarda fazlaca sayıda mühür, ağırşak ve tezgah tartıları bulundu. Hafriyat Lideri Hasret Çevik, “Bulduğumuz yer Ege’nin en eski üretim merkezi” dedi.
İzmir’in en eski yerleşimi olan 8 bin 850 yıllık Ulucak Höyüğü’ndeki hafriyat çalışmaları sürüyor. Höyükteki çalışmalarda, dokumacılık üretiminde kullanılan epey sayıda mühür, ağırşak ve tezgah tartıları bulundu.
Kazı Lideri Prof. Dr. Hasret Çevik, “Burası 8 bin 850 yılla İzmir’in en eski yerleşim yeri. Ege’nin birinci çiftçi köyü. Kazıların sürdüğü höyükte, 300’den çok ağırşak ve tezgah yükü bulunması değerli hatta tek bir meskende 50-60 adet ağırşak bulabiliyoruz. Bu da dokumacılık üretiminde uzmanlaştıklarını ortaya koyuyor. Tahminen de dokuma mamüllerini takas ediyorlardı. Ayrıyeten bu buluntuların yanında kil mühürler de ele geçti. Kil mühürlerin diğer yerlerde dövme ya da dokumacılığa basmak için kullanıldığı düşünülür. Ulucak’ta ağırşak ve tezgah tartıların yanında bulunması, dokumacılık mamüllerinde kullanıldığını gösteriyor” dedi.
“Bilimsel yayınlara baktığımızda, öteki yerlerde ağırşak ve tezgah tartılarının hayli az sayıda bulunduğunu görüyoruz” diyen Prof. Dr. Çevik, “Ulucak Höyüğü’ne baktığımızda birtakım konutlarda hayli sayıda çıktı. Bunun sebebi ağır olarak üretim yapılması. Bu niçinle Ulucak Höyüğü, Ege Bölgesi’nin en eski dokumacılık üretim merkezi diyebiliriz. Burası esasen Ege’nin en eski yerleşim bölgesi. Doğal olarak bulduğumuz her bulgu da Ege Bölgesi için en erken olan üretim faaliyetlerini gösteriyor” diye konuştu. (DHA)
İzmir’in en eski yerleşimi olan 8 bin 850 yıllık Ulucak Höyüğü’ndeki hafriyat çalışmaları sürüyor. Höyükteki çalışmalarda, dokumacılık üretiminde kullanılan epey sayıda mühür, ağırşak ve tezgah tartıları bulundu.
Kazı Lideri Prof. Dr. Hasret Çevik, “Burası 8 bin 850 yılla İzmir’in en eski yerleşim yeri. Ege’nin birinci çiftçi köyü. Kazıların sürdüğü höyükte, 300’den çok ağırşak ve tezgah yükü bulunması değerli hatta tek bir meskende 50-60 adet ağırşak bulabiliyoruz. Bu da dokumacılık üretiminde uzmanlaştıklarını ortaya koyuyor. Tahminen de dokuma mamüllerini takas ediyorlardı. Ayrıyeten bu buluntuların yanında kil mühürler de ele geçti. Kil mühürlerin diğer yerlerde dövme ya da dokumacılığa basmak için kullanıldığı düşünülür. Ulucak’ta ağırşak ve tezgah tartıların yanında bulunması, dokumacılık mamüllerinde kullanıldığını gösteriyor” dedi.
“Bilimsel yayınlara baktığımızda, öteki yerlerde ağırşak ve tezgah tartılarının hayli az sayıda bulunduğunu görüyoruz” diyen Prof. Dr. Çevik, “Ulucak Höyüğü’ne baktığımızda birtakım konutlarda hayli sayıda çıktı. Bunun sebebi ağır olarak üretim yapılması. Bu niçinle Ulucak Höyüğü, Ege Bölgesi’nin en eski dokumacılık üretim merkezi diyebiliriz. Burası esasen Ege’nin en eski yerleşim bölgesi. Doğal olarak bulduğumuz her bulgu da Ege Bölgesi için en erken olan üretim faaliyetlerini gösteriyor” diye konuştu. (DHA)