Geçtiğimiz hafta trafik kazası geçiren ve ömür dayanak ünitesine bağlı hayata tutunmaya çalışan ünlü oyuncu Anne Heche’nin evvel beyin vefatının gerçekleştiği akabinde da ömrünü kaybettiği bildirildi. Birbirinden başarılı onlarca üretimde rol alan Heche’nin çocukluğunu tacizle geçirdiği trajik ömrü ise bir daha dikkat çekti.
5 Ağustos’ta Los Angeles’ta vahim bir trafik kazası geçiren Anne Heche, kazadan sağ çıkarak evvel sevenlerinin yüreklerine su serpse de daha sonradan ömür takviye ünitesine bağlandı. Ünlü oyuncunun cuma günü beyin vefatının gerçekleştiği ve artık son saatlerini yaşadığı bildirilmişti.
Son olarak ömrünü kaybettiği aktarılan Heche geride onlarca sinema, iki çocuk ve bir fazlaca hayran bıraktı. Lakin Heche’nin Hollywood’daki edindiği yere gelebilmesi pek de kolay olmadı. Trajik bir kaza ile ömrünü kaybeden oyuncu, bir o kadar da trajik hayatıyla dikkat çekti.
1990’larda sinema sanayisinde hatırı sayılır bir yer edinen Heche, 2001 yılında kaleme aldığı “Call Me Crazy” isimli anı kitabında travmatik ömrünü samimi bir biçimde anlattı.
“BABAM İKİ FARKLI HAYAT YAŞIYORDU”
25 Mayıs 1969’da Ohio, Aurora’da beş çocuğun en küçüğü olarak doğdu. Kız kardeşi Cynthia, bir kalp sorunu niçiniyle bebekken öldü. Annesi Nancy, Heche’nin ürkütücü derecede uyumlu olarak tanımladığı bir mesken bayanıydı, babası ise tıp fakültesini terk etmişti.
Babası ailesine gaz ve petrol işiyle uğraştığını söylemiş oldu. Ve bunu öldüğü güne kadar söylemiş oldu. Ancak asla gaz ve petrol işiyle uğraşmadı.
Heche yokluk günlerini verdiği bir röportajda şu sözlerle anlatıyor:
“Fakirdik ancak güçlü olduğumuzu söylemiş olduk. Parçalanıyorduk fakat düzgün Hıristiyanlar olduğumuzu söylemiş olduk. İkili hayat yaşayan bir babamız vardı, fakat katiyetle iyiymişiz üzere davrandık. Sokaklarda yaşadık lakin yaşamadık dedik. Yaptığımız her şey yalandı. İnkar, inkar, inkar…”
“GÜNDÜZLERİ DİN ADAMI GECELERİ GAY BARLARDA GEZEN BİRİYDİ”
Heche ailesi 1960’larda köktendinci bir Hıristiyan mezhebine katıldı ve çağdaş dünyadan büsbütün kopuk oldukları kırsal bir dini yerleşkeye taşındı. Nancy Heche 2006 yılında kaleme aldığı ‘The Truth Comes Out’ isimli anı kitabında, gazete okumayı, radyo dinlemeyi yahut televizyon izlemeyi özlediğini deklare etti:
“Don her vakit, aileyi yoksulluktan kurtarması gereken ‘milyon dolarlık’ iş planlarını kurcalıyordu, ancak kaçınılmaz olarak, Anne ve üç kardeşi, yabancıların ve komşuların nezaketiyle geçinmek zorunda kaldı.”
Heche, itiraflarında babası Donald’ın ikiyüzlü bir hayat sürdüğünü de anlatıyor: “Gündüzleri, Tanrı’dan korkan bir Baptist koro önderiydi; geceleri ise eşini ve dört çocuğunu gay barları gezmek için artta bırakırdı.”
“BANA TECAVÜZ ETTİ”
Heche’nin çocukluğu ile ilgili travmaları ise bununla sonlu kalmıyor. Ünlü oyuncu, kitabında babasının tacizine uğradığını da itiraf ediyor: “Bana tecavüz etti… Babam bir şizofrendi. Bir tarafta koro yöneten ve bir ailesi olan heteroseksüel bir adam, bir tarafta da çekip giden bir adam olarak iki hayat yaşadı. yıllar daha sonrasına kadar ne yaptığını bilmiyorduk.”
Heche 13 yaşındayken, babasını 1983’te AIDS’ten kaybetti. Babası öldüğünde de ailecek hem evsiz kaldıklarını tıpkı vakitte hayli fakir olduklarını söylüyor.
Heche’nin babası tarafınca maruz kaldığı cinsel istismar, 12 yaşına kadar sürdü. Heche, bir röportajında annesinin bu süreçte nasıl davrandığını ise şöyleki anlatıyor: “Annem uygun bir Hıristiyan bayandı. Kocasının karşısına çıkmadı. Soru sormadı. Çığlık atmadı. Bağırmadı.”
AIDS OLMAKTAN KORKMUŞ
1983’te babası Donald, Amerika Birleşik Devletleri’nde AIDS teşhisi konan birinci şahıslardan biri oldu ve ailesi, Baptist papaz ve koro müdürünün bâtın bir eşcinsel olduğunu bu türlü öğrendi. Heche’ye bakılırsa babası eşcinsel olduğunu asla kabul etmedi ve 45 yaşında hastalıktan öldü.
Aktris 2001’de CNN’den Larry King’e verdiği demeçte, “Öldüğü güne kadar büsbütün inkar ortasındaydı. Bunu eşcinsel alakalarından aldığını biliyoruz. Yalnızca bir tane olduğunu düşünmüyorum. Çok karmaşık bir adamdı. Babamın bir cinsel bağımlı olduğunu düşünüyorum. Sanırım herkesi cinsel bir varlık olarak görüyordu. Ancak bence bu biçimdelar fazlaca heybetli bir eşcinsel hayat biçimi yaşıyordu.”
Heche, kitabında 20’li yaşlarında komedyen Steve Martin ve Fleetwood Mac gitaristi Lindsay Buckingham üzere fazlaca daha yaşlı erkeklerle romantik münasebetler yaşadığını da anlatıyor. Hatta Martin hakkındaki kanılarını şöyleki yazıyor: “niçin babam onun üzere olamadı?”
Altı gün yedi gece’de Harrison Ford ile rol aldı.
ERKEK KARDEŞİ İLE TIPKI YAZGISI PAYLAŞTI
Heche, babasını kaybettikten yalnızca üç ay daha sonra ise tüm ömrünü etkileyen diğer bir kayıp yaşıyor: 18 yaşındaki erkek kardeşi Nathan, otomobilini bir ağaca çarparak ömrünü kaybediyor. Heche ise bu olayın kasıtlı bir intihar olduğunu düşündüğünü hem kitabında tıpkı vakitte çeşitli röportajlarda sık sık lisana getiriyor.
Aradan yıllar geçtikten daha sonra Heche de mavi Küçük Cooper’ını geçen cuma günü Los Angeles’taki bir meskene süratle sürüyor. Enkazdan çıkabilmesi için onlarca itfaiye bakılırsavlisi çalışıyor ve Heche sağ olarak kurtulmayı başarıyor, fakat kısa bir süre daha sonra komaya girip hayatını kaybederek erkek kardeşiyle misal bir sonu paylaşması dikkat çekiyor.
Heche, babasının kendisine AIDS bulaştırmış olabileceğine inanarak kaygı ortasında yaşadı. Ayrıyeten baba Heche’nin vefatından daha sonra Nancy Heche de eşcinselliğin kötülükleri üzerine ders veren bir Hıristiyan terapisti oldu.
OYUNCULUK KURTULUŞU OLDU
Babasının ve erkek kardeşinin vefatından daha sonra, Heche ve annesi Chicago’da yeni bir hayat kurmak için çaba ettiler: “Günlerim okulda geçti, öğlenden daha sonralarım Haagen-Dazs ve öteki yerlerde çalışarak ve akşamlarım daima ağlayan annemi teselli ederek geçti.”
Heche 12 yaşındayken aile New Jersey’e yerleşti ve oyunculuk mesleğine The Music Man’in bir yemekli tiyatro yapımında birinci profesyonel rolüyle başladı: “O sahnede cenneti buldum. Bana ailemde olmayan bir hayatı ve neşeyi yaşama fırsatı verilmişti.”
Heche’nin mesleğinde birinci gerçek çıkış bahtı 1987’de, bir lise tiyatro gösterisinden daha sonra pembe dizi için keşif yapılmasıyla oldu. ‘Another World’ isimli dizide ikizleri oynaması teklif edildi: “Gidemezdim. Annem fazlaca dindardı ve tahminen de bunun bir günahkarlar dünyası olduğunu düşündü. Lakin telefonu açtım ve ‘Bana bileti gönder’ dedim. Uçağa bindim.”
Ashton Kutcher ile rol aldığı filmden…
‘Another World’deki çalışmasıyla Heche, 1991’de Drama Dizisinde En Âlâ Genç Bayan Oyuncu kolunda Emmy Mükafatı aldı.
Hollywood’un başrol oyuncusu olarak filizlenen mesleği, Cher ve Demi Moore’la birlikte oynadığı üretimle ve akabinde, Johnny Depp’in karşısında rol aldığı üretimin gişe rekoru kırmasıyla devam etti. 1997’de Robert De Niro ve Dustin Hoffman ile birlikte ‘Volcano’, ‘I Know What You Did You Did You Did’ ve ‘Wag the Dog’ üzere birbirinden başarılı üretimlerde rol aldı.
Kariyerindeki yükseliş sırasında Heche, çalkantılı çocukluğu için terapi almaya başladı. İstismar hakkında annesiyle yüzleşti. Bu mevzuda verdiği bir röportajda şunları söylemiş oldu: “Telefonu yüzüme kapattı. Kendimi düzgünleştirmek için onca uğraş sarf etmek ve annemin bana olanlar için üzgün olduğunu hiç bir biçimde kabul etmemesi kalbimi kırdı.”
“HAYATIMDA GÖRDÜĞÜM EN BÜYÜLEYİCİ KADIN”
Ellen DeGeneres ile alakasından daha sonra toparlanamadı.
Heche, 1997’de Vanity Fair Oscar partisinde Ellen DeGeneres ile tanıştı. Heche bu müsabaka için anılarında şunları yazdı: “yaşamımda gördüğüm en büyüleyici hanımı odanın karşısında dikilirken gördüm.”
Ancak Heche bu bağı yüzünden annesi ve iki kız kardeşinin kendisiyle görüşmediklerini de söylemiş oldu.
2000 yılında DeGeneres ile ayrıldıktan daha sonra, Heche zihinsel bir çöküntü yaşadı. Ayrıyeten uzun vakitte komedyenle olan bağının basına yansımasından daha sonra Hollywood’da kara listeye alındığını sav etti: “Ellen DeGeneres ile üç buçuk yıldır bir ilgim vardı ve bu alakaya eklenen damga o kadar berbattı ki milyonlarca dolarlık sinema anlaşmamdan kovuldum ve 10 yıl boyunca bir stüdyo sinemasında çalışmadım.”
AYRILIK daha sonraSI TOPARLANAMADI
Heche bu ayrılıktan o kadar hayli etkilendi ki yaptıklarıyla basının da ilgisini çekti. 19 Ağustos 2000’de, DeGeneres ile üç yıllık bağlantısını bitirdikten daha sonraki gün, sersemlemiş bir biçimde California’da bir yabancının meskeninin kapısını çaldı. Kendini İlah ilan etmiş ve cennetin kapısını açan çocukları uzay gemisiyle geri götürmeyi teklif etmişti.
Heche ondan sonrasında Larry King’e verdiği röportajda şu biçimde dedi: “Biroldukça insanın delirdiğimi düşündüğünü biliyorum. Ben meczup olduğuma inanmıyorum. hayatımın çılgın bir devrini geçirdiğime inanıyorum ve bu 31 yıl sürdü. Deliliğim olmadan hayatta olmazdım.”
ANILARINI ANLATTIĞI KİTAPTAN daha sonra AİLESİYLE BAĞLARI KOPTU
5 Ağustos’ta geçirdiği kaza vefatına niye oldu.
Heche’nin kaleme aldığı anı yapıtından daha sonra ailesiyle de ortası büsbütün açıldı. Annesi olanları inkar etti, ablası Susan kitabı hakkında Heche’nin kendisine danışmamasına itiraz ettiğini, Abigail Heche ise birebir anıları paylaşmadıklarını söylemiş oldu.
2006’da Heche’nin ablası Susan Bergman beyin kanseriyle savaştıktan daha sonra 48 yaşında hayatını kaybetti. Bergman, New York Üniversitesi, Northwestern Üniversitesi ve Notre Dame Üniversitesi’nde ders veren tanınmış bir yazardı. 2019’da da Bergman’ın dul eşi Jud Bergman, 62 yaşında ikinci karısı Mary Miller-Bergman ile bir arada bindikleri taksiye sarhoş bir şoförün çarpması kararı öldü.
2001’de Heche, DeGeneres’ten ayrıldıktan daha sonra Coleman Coley Laffoon ile evlendi. Çiftin 2009’da boşanmasından evvel 2002’de Homer isminde bir oğulları oldu.
Heche bu bağını James Tupper için sonlandırdıktan daha sonra çiftin 2009 yılında Atlas isminde bir oğlu oldu, fakat bağları 2018’de bitmiş oldu.
“SEVGİ ARADIM”
Kazadan sağ kurtulmuştu lakin hayat çabasını kazanamadı.
“Bütün deliliğimle yaptığım her şeyin, ailemin beni sevmesini sağlamak için olduğunu düşünüyorum” diyen Heche kitabında da sevgi arayışını şu satırlarla tabir ediyor:
“Babam sinema yıldızlarını severdi. Onun sevgisini kazanmak için ünlü olmam gerektiğine karar verdim. Annem İsa’yı severdi. Bu onun olayıydı. Bu yüzden İsa Mesih olmak istedim.”
Travmatik ömrünü trajik bir biçimde kaybeden Heche’nin arabasındaki son manzaralarda içki şişesi dikkat çekse de yetkililer Heche’nin bedeninde alkol olmadığını, lakin kaza anında kokain düzeyinin yüksek olduğunu belirlediler. Fecî kazadan saatler evvel, Heche katıldığı bir podcast’te epeyce berbat bir gün geçirdikten daha sonra votka ve şarap içtiğini söylemişti.
5 Ağustos’ta Los Angeles’ta vahim bir trafik kazası geçiren Anne Heche, kazadan sağ çıkarak evvel sevenlerinin yüreklerine su serpse de daha sonradan ömür takviye ünitesine bağlandı. Ünlü oyuncunun cuma günü beyin vefatının gerçekleştiği ve artık son saatlerini yaşadığı bildirilmişti.
Son olarak ömrünü kaybettiği aktarılan Heche geride onlarca sinema, iki çocuk ve bir fazlaca hayran bıraktı. Lakin Heche’nin Hollywood’daki edindiği yere gelebilmesi pek de kolay olmadı. Trajik bir kaza ile ömrünü kaybeden oyuncu, bir o kadar da trajik hayatıyla dikkat çekti.
1990’larda sinema sanayisinde hatırı sayılır bir yer edinen Heche, 2001 yılında kaleme aldığı “Call Me Crazy” isimli anı kitabında travmatik ömrünü samimi bir biçimde anlattı.
“BABAM İKİ FARKLI HAYAT YAŞIYORDU”
25 Mayıs 1969’da Ohio, Aurora’da beş çocuğun en küçüğü olarak doğdu. Kız kardeşi Cynthia, bir kalp sorunu niçiniyle bebekken öldü. Annesi Nancy, Heche’nin ürkütücü derecede uyumlu olarak tanımladığı bir mesken bayanıydı, babası ise tıp fakültesini terk etmişti.
Babası ailesine gaz ve petrol işiyle uğraştığını söylemiş oldu. Ve bunu öldüğü güne kadar söylemiş oldu. Ancak asla gaz ve petrol işiyle uğraşmadı.
Heche yokluk günlerini verdiği bir röportajda şu sözlerle anlatıyor:
“Fakirdik ancak güçlü olduğumuzu söylemiş olduk. Parçalanıyorduk fakat düzgün Hıristiyanlar olduğumuzu söylemiş olduk. İkili hayat yaşayan bir babamız vardı, fakat katiyetle iyiymişiz üzere davrandık. Sokaklarda yaşadık lakin yaşamadık dedik. Yaptığımız her şey yalandı. İnkar, inkar, inkar…”
“GÜNDÜZLERİ DİN ADAMI GECELERİ GAY BARLARDA GEZEN BİRİYDİ”
Heche ailesi 1960’larda köktendinci bir Hıristiyan mezhebine katıldı ve çağdaş dünyadan büsbütün kopuk oldukları kırsal bir dini yerleşkeye taşındı. Nancy Heche 2006 yılında kaleme aldığı ‘The Truth Comes Out’ isimli anı kitabında, gazete okumayı, radyo dinlemeyi yahut televizyon izlemeyi özlediğini deklare etti:
“Don her vakit, aileyi yoksulluktan kurtarması gereken ‘milyon dolarlık’ iş planlarını kurcalıyordu, ancak kaçınılmaz olarak, Anne ve üç kardeşi, yabancıların ve komşuların nezaketiyle geçinmek zorunda kaldı.”
Heche, itiraflarında babası Donald’ın ikiyüzlü bir hayat sürdüğünü de anlatıyor: “Gündüzleri, Tanrı’dan korkan bir Baptist koro önderiydi; geceleri ise eşini ve dört çocuğunu gay barları gezmek için artta bırakırdı.”
“BANA TECAVÜZ ETTİ”
Heche’nin çocukluğu ile ilgili travmaları ise bununla sonlu kalmıyor. Ünlü oyuncu, kitabında babasının tacizine uğradığını da itiraf ediyor: “Bana tecavüz etti… Babam bir şizofrendi. Bir tarafta koro yöneten ve bir ailesi olan heteroseksüel bir adam, bir tarafta da çekip giden bir adam olarak iki hayat yaşadı. yıllar daha sonrasına kadar ne yaptığını bilmiyorduk.”
Heche 13 yaşındayken, babasını 1983’te AIDS’ten kaybetti. Babası öldüğünde de ailecek hem evsiz kaldıklarını tıpkı vakitte hayli fakir olduklarını söylüyor.
Heche’nin babası tarafınca maruz kaldığı cinsel istismar, 12 yaşına kadar sürdü. Heche, bir röportajında annesinin bu süreçte nasıl davrandığını ise şöyleki anlatıyor: “Annem uygun bir Hıristiyan bayandı. Kocasının karşısına çıkmadı. Soru sormadı. Çığlık atmadı. Bağırmadı.”
AIDS OLMAKTAN KORKMUŞ
1983’te babası Donald, Amerika Birleşik Devletleri’nde AIDS teşhisi konan birinci şahıslardan biri oldu ve ailesi, Baptist papaz ve koro müdürünün bâtın bir eşcinsel olduğunu bu türlü öğrendi. Heche’ye bakılırsa babası eşcinsel olduğunu asla kabul etmedi ve 45 yaşında hastalıktan öldü.
Aktris 2001’de CNN’den Larry King’e verdiği demeçte, “Öldüğü güne kadar büsbütün inkar ortasındaydı. Bunu eşcinsel alakalarından aldığını biliyoruz. Yalnızca bir tane olduğunu düşünmüyorum. Çok karmaşık bir adamdı. Babamın bir cinsel bağımlı olduğunu düşünüyorum. Sanırım herkesi cinsel bir varlık olarak görüyordu. Ancak bence bu biçimdelar fazlaca heybetli bir eşcinsel hayat biçimi yaşıyordu.”
Heche, kitabında 20’li yaşlarında komedyen Steve Martin ve Fleetwood Mac gitaristi Lindsay Buckingham üzere fazlaca daha yaşlı erkeklerle romantik münasebetler yaşadığını da anlatıyor. Hatta Martin hakkındaki kanılarını şöyleki yazıyor: “niçin babam onun üzere olamadı?”
Altı gün yedi gece’de Harrison Ford ile rol aldı.
ERKEK KARDEŞİ İLE TIPKI YAZGISI PAYLAŞTI
Heche, babasını kaybettikten yalnızca üç ay daha sonra ise tüm ömrünü etkileyen diğer bir kayıp yaşıyor: 18 yaşındaki erkek kardeşi Nathan, otomobilini bir ağaca çarparak ömrünü kaybediyor. Heche ise bu olayın kasıtlı bir intihar olduğunu düşündüğünü hem kitabında tıpkı vakitte çeşitli röportajlarda sık sık lisana getiriyor.
Aradan yıllar geçtikten daha sonra Heche de mavi Küçük Cooper’ını geçen cuma günü Los Angeles’taki bir meskene süratle sürüyor. Enkazdan çıkabilmesi için onlarca itfaiye bakılırsavlisi çalışıyor ve Heche sağ olarak kurtulmayı başarıyor, fakat kısa bir süre daha sonra komaya girip hayatını kaybederek erkek kardeşiyle misal bir sonu paylaşması dikkat çekiyor.
Heche, babasının kendisine AIDS bulaştırmış olabileceğine inanarak kaygı ortasında yaşadı. Ayrıyeten baba Heche’nin vefatından daha sonra Nancy Heche de eşcinselliğin kötülükleri üzerine ders veren bir Hıristiyan terapisti oldu.
OYUNCULUK KURTULUŞU OLDU
Babasının ve erkek kardeşinin vefatından daha sonra, Heche ve annesi Chicago’da yeni bir hayat kurmak için çaba ettiler: “Günlerim okulda geçti, öğlenden daha sonralarım Haagen-Dazs ve öteki yerlerde çalışarak ve akşamlarım daima ağlayan annemi teselli ederek geçti.”
Heche 12 yaşındayken aile New Jersey’e yerleşti ve oyunculuk mesleğine The Music Man’in bir yemekli tiyatro yapımında birinci profesyonel rolüyle başladı: “O sahnede cenneti buldum. Bana ailemde olmayan bir hayatı ve neşeyi yaşama fırsatı verilmişti.”
Heche’nin mesleğinde birinci gerçek çıkış bahtı 1987’de, bir lise tiyatro gösterisinden daha sonra pembe dizi için keşif yapılmasıyla oldu. ‘Another World’ isimli dizide ikizleri oynaması teklif edildi: “Gidemezdim. Annem fazlaca dindardı ve tahminen de bunun bir günahkarlar dünyası olduğunu düşündü. Lakin telefonu açtım ve ‘Bana bileti gönder’ dedim. Uçağa bindim.”
Ashton Kutcher ile rol aldığı filmden…
‘Another World’deki çalışmasıyla Heche, 1991’de Drama Dizisinde En Âlâ Genç Bayan Oyuncu kolunda Emmy Mükafatı aldı.
Hollywood’un başrol oyuncusu olarak filizlenen mesleği, Cher ve Demi Moore’la birlikte oynadığı üretimle ve akabinde, Johnny Depp’in karşısında rol aldığı üretimin gişe rekoru kırmasıyla devam etti. 1997’de Robert De Niro ve Dustin Hoffman ile birlikte ‘Volcano’, ‘I Know What You Did You Did You Did’ ve ‘Wag the Dog’ üzere birbirinden başarılı üretimlerde rol aldı.
Kariyerindeki yükseliş sırasında Heche, çalkantılı çocukluğu için terapi almaya başladı. İstismar hakkında annesiyle yüzleşti. Bu mevzuda verdiği bir röportajda şunları söylemiş oldu: “Telefonu yüzüme kapattı. Kendimi düzgünleştirmek için onca uğraş sarf etmek ve annemin bana olanlar için üzgün olduğunu hiç bir biçimde kabul etmemesi kalbimi kırdı.”
“HAYATIMDA GÖRDÜĞÜM EN BÜYÜLEYİCİ KADIN”
Ellen DeGeneres ile alakasından daha sonra toparlanamadı.
Heche, 1997’de Vanity Fair Oscar partisinde Ellen DeGeneres ile tanıştı. Heche bu müsabaka için anılarında şunları yazdı: “yaşamımda gördüğüm en büyüleyici hanımı odanın karşısında dikilirken gördüm.”
Ancak Heche bu bağı yüzünden annesi ve iki kız kardeşinin kendisiyle görüşmediklerini de söylemiş oldu.
2000 yılında DeGeneres ile ayrıldıktan daha sonra, Heche zihinsel bir çöküntü yaşadı. Ayrıyeten uzun vakitte komedyenle olan bağının basına yansımasından daha sonra Hollywood’da kara listeye alındığını sav etti: “Ellen DeGeneres ile üç buçuk yıldır bir ilgim vardı ve bu alakaya eklenen damga o kadar berbattı ki milyonlarca dolarlık sinema anlaşmamdan kovuldum ve 10 yıl boyunca bir stüdyo sinemasında çalışmadım.”
AYRILIK daha sonraSI TOPARLANAMADI
Heche bu ayrılıktan o kadar hayli etkilendi ki yaptıklarıyla basının da ilgisini çekti. 19 Ağustos 2000’de, DeGeneres ile üç yıllık bağlantısını bitirdikten daha sonraki gün, sersemlemiş bir biçimde California’da bir yabancının meskeninin kapısını çaldı. Kendini İlah ilan etmiş ve cennetin kapısını açan çocukları uzay gemisiyle geri götürmeyi teklif etmişti.
Heche ondan sonrasında Larry King’e verdiği röportajda şu biçimde dedi: “Biroldukça insanın delirdiğimi düşündüğünü biliyorum. Ben meczup olduğuma inanmıyorum. hayatımın çılgın bir devrini geçirdiğime inanıyorum ve bu 31 yıl sürdü. Deliliğim olmadan hayatta olmazdım.”
ANILARINI ANLATTIĞI KİTAPTAN daha sonra AİLESİYLE BAĞLARI KOPTU
5 Ağustos’ta geçirdiği kaza vefatına niye oldu.
Heche’nin kaleme aldığı anı yapıtından daha sonra ailesiyle de ortası büsbütün açıldı. Annesi olanları inkar etti, ablası Susan kitabı hakkında Heche’nin kendisine danışmamasına itiraz ettiğini, Abigail Heche ise birebir anıları paylaşmadıklarını söylemiş oldu.
2006’da Heche’nin ablası Susan Bergman beyin kanseriyle savaştıktan daha sonra 48 yaşında hayatını kaybetti. Bergman, New York Üniversitesi, Northwestern Üniversitesi ve Notre Dame Üniversitesi’nde ders veren tanınmış bir yazardı. 2019’da da Bergman’ın dul eşi Jud Bergman, 62 yaşında ikinci karısı Mary Miller-Bergman ile bir arada bindikleri taksiye sarhoş bir şoförün çarpması kararı öldü.
2001’de Heche, DeGeneres’ten ayrıldıktan daha sonra Coleman Coley Laffoon ile evlendi. Çiftin 2009’da boşanmasından evvel 2002’de Homer isminde bir oğulları oldu.
Heche bu bağını James Tupper için sonlandırdıktan daha sonra çiftin 2009 yılında Atlas isminde bir oğlu oldu, fakat bağları 2018’de bitmiş oldu.
“SEVGİ ARADIM”
Kazadan sağ kurtulmuştu lakin hayat çabasını kazanamadı.
“Bütün deliliğimle yaptığım her şeyin, ailemin beni sevmesini sağlamak için olduğunu düşünüyorum” diyen Heche kitabında da sevgi arayışını şu satırlarla tabir ediyor:
“Babam sinema yıldızlarını severdi. Onun sevgisini kazanmak için ünlü olmam gerektiğine karar verdim. Annem İsa’yı severdi. Bu onun olayıydı. Bu yüzden İsa Mesih olmak istedim.”
Travmatik ömrünü trajik bir biçimde kaybeden Heche’nin arabasındaki son manzaralarda içki şişesi dikkat çekse de yetkililer Heche’nin bedeninde alkol olmadığını, lakin kaza anında kokain düzeyinin yüksek olduğunu belirlediler. Fecî kazadan saatler evvel, Heche katıldığı bir podcast’te epeyce berbat bir gün geçirdikten daha sonra votka ve şarap içtiğini söylemişti.