semaver
New member
Türkiye iktisatta yeni bir periyoda girdi.
Düşük faiz yüksek ihracat anlayışıyla hayata geçirilen siyasetlerden daha sonra TL’de önemli bedel kaybı yaşandı.
Hükümet tarafı 6 aylık üzere bir müddetde her şeyin olağana döneceği ve bu siyasetin meyvelerinin toplanacağı söz edilse de biroldukca kesimde de karşı bir görüş hakim.
“BU SİYASETTEN DÖNÜN”
Bu kapsamda Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nden (TÜSİAD), resmi internet sitesi üzerinden bir açıklama yapılarak, bu siyasetten dönülmesi gerektiği tabir edildi.
“HEDEFLENEN SONUÇLARA ULAŞILAMAYACAĞI NETLEŞMİŞTİR”
“Genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına süratle dönülmeli” başlıklı açıklamada, “Son devirde yaşadığımız istikrarsızlıklar kararında, denenmekte olan iktisat programıyla amaçlanan sonuçlara erişilemeyeceği netleşmiştir.” denildi.
Yapılan yazılı açıklamada şu sözlere yer verildi;
“TÜSİAD olarak, bu iktisadi çerçeve çizilmedilk evvelce de, süreç devam ederken de, erken faiz indirimi ile oluşan siyasetlerin istikrarsızlık yaratacağına dair görüşlerimizi hem kamu kurumları tıpkı vakitte kamuoyuyla bir fazlaca sefer paylaştık.
Bu sürecin TL’de şiddetli bedel kaybı, enflasyonda hızlanma, yatırımları, büyümeyi, istihdamı baskılama ve en değerlisi ülke olarak fakirleşmemizle sonuçlanma riskini vurgulamıştık.
“DÖVİZE TALEP İSTİKRARLARI BOZDU”
Hakikaten, yeni iktisadi tercihler kapsamında atılan adımların akabinde güvensizlik ve istikrarsızlık ortamı oluşmuştur. Bilhassa yurt ortasında dövize olan talebin şiddetli ölçüde yükseldiğini, bunun da var olan tüm ekonomik istikrarları bozduğunu görmekteyiz.
İzlenen iktisat siyaseti sadece iş dünyası için değil, tüm vatandaşlarımız için yeni ekonomik sıkıntılar yaratmaktadır. Uzun periyotta de hayli daha büyük yapısal sorunlara yol açma riski artmıştır. en çok yaralanması beklenen ihracatçılarımız dahi bu ortamdan ziyan görmektedir.
Tüm bunların kararında, son devirde iktisatta oluşan hasarın tespitini yapıp evvela hür piyasa işleyişi çerçevesinde, tüm paydaşların dayanağının alındığı, genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına süratle dönülmesinin gereği açıktır.
Ülkemizde “kurumsuzlaşma” problemine daha evvel de işaret etmiş, kalkınmamız için gerekli yaklaşımı “Yeni Bir Anlayışla Geleceği İnşa: İnsan, Bilim, Kurumlar” isimli çalışmamız ile kamuoyuyla paylaşmıştık.
“KATKI VERMEYE HAZIRIZ”
Ülke ekonomimize yarar sağlayacak, öngörülebilirliğin, yatırım ortamının ve kalkınmanın önünü açacak kural bazlı siyasetleri hayata geçirmeliyiz. Kurumların ve kuralların kapsayıcı ve faal biçimde güçlendirilmesi başta olmak üzere atılacak adımlar ülkemizde itimat ortamının oluşması için elzemdir.
TÜSİAD olarak bu istikamette atılacak yanlışsız adımlara katkı vermeye hazırız.”
Düşük faiz yüksek ihracat anlayışıyla hayata geçirilen siyasetlerden daha sonra TL’de önemli bedel kaybı yaşandı.
Hükümet tarafı 6 aylık üzere bir müddetde her şeyin olağana döneceği ve bu siyasetin meyvelerinin toplanacağı söz edilse de biroldukca kesimde de karşı bir görüş hakim.
“BU SİYASETTEN DÖNÜN”
Bu kapsamda Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nden (TÜSİAD), resmi internet sitesi üzerinden bir açıklama yapılarak, bu siyasetten dönülmesi gerektiği tabir edildi.
“HEDEFLENEN SONUÇLARA ULAŞILAMAYACAĞI NETLEŞMİŞTİR”
“Genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına süratle dönülmeli” başlıklı açıklamada, “Son devirde yaşadığımız istikrarsızlıklar kararında, denenmekte olan iktisat programıyla amaçlanan sonuçlara erişilemeyeceği netleşmiştir.” denildi.
Yapılan yazılı açıklamada şu sözlere yer verildi;
“TÜSİAD olarak, bu iktisadi çerçeve çizilmedilk evvelce de, süreç devam ederken de, erken faiz indirimi ile oluşan siyasetlerin istikrarsızlık yaratacağına dair görüşlerimizi hem kamu kurumları tıpkı vakitte kamuoyuyla bir fazlaca sefer paylaştık.
Bu sürecin TL’de şiddetli bedel kaybı, enflasyonda hızlanma, yatırımları, büyümeyi, istihdamı baskılama ve en değerlisi ülke olarak fakirleşmemizle sonuçlanma riskini vurgulamıştık.
“DÖVİZE TALEP İSTİKRARLARI BOZDU”
Hakikaten, yeni iktisadi tercihler kapsamında atılan adımların akabinde güvensizlik ve istikrarsızlık ortamı oluşmuştur. Bilhassa yurt ortasında dövize olan talebin şiddetli ölçüde yükseldiğini, bunun da var olan tüm ekonomik istikrarları bozduğunu görmekteyiz.
İzlenen iktisat siyaseti sadece iş dünyası için değil, tüm vatandaşlarımız için yeni ekonomik sıkıntılar yaratmaktadır. Uzun periyotta de hayli daha büyük yapısal sorunlara yol açma riski artmıştır. en çok yaralanması beklenen ihracatçılarımız dahi bu ortamdan ziyan görmektedir.
Tüm bunların kararında, son devirde iktisatta oluşan hasarın tespitini yapıp evvela hür piyasa işleyişi çerçevesinde, tüm paydaşların dayanağının alındığı, genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına süratle dönülmesinin gereği açıktır.
Ülkemizde “kurumsuzlaşma” problemine daha evvel de işaret etmiş, kalkınmamız için gerekli yaklaşımı “Yeni Bir Anlayışla Geleceği İnşa: İnsan, Bilim, Kurumlar” isimli çalışmamız ile kamuoyuyla paylaşmıştık.
“KATKI VERMEYE HAZIRIZ”
Ülke ekonomimize yarar sağlayacak, öngörülebilirliğin, yatırım ortamının ve kalkınmanın önünü açacak kural bazlı siyasetleri hayata geçirmeliyiz. Kurumların ve kuralların kapsayıcı ve faal biçimde güçlendirilmesi başta olmak üzere atılacak adımlar ülkemizde itimat ortamının oluşması için elzemdir.
TÜSİAD olarak bu istikamette atılacak yanlışsız adımlara katkı vermeye hazırız.”